Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan katıldığı "Krizle Yaşamak mı Krizi Aşmak mı?" konulu konferansta, Türkiye'nin kriz kelimesini lugatından çıkarıp kullanılmamak üzere çöpe attığını söyledi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise "Artık kriz denince akla en son Türkiye geliyor" dedi.
"Krizle Yaşamak mı Krizi Aşmak mı?" konulu konferans Swissotel'de gerçekleştirildi. Konferansı AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Mücahit Ören ve çok sayıda işadamı katıldı. Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme stratejisinin yeniden tasarlanması ana temasıyla yapılan konferansın ilk panelinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv ve işadamı Ethem Sancak
konuştu.
Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv, her şeyin hayal etmekle başladığını hatırlatarak, "Her başarının arkasında hayal var. Rakamlar büyük ama yapılamayacak değil. Şu an Türkiye'nin dünyada parmakla gösterilecek bankacılık sistemi var. Kolay gelmedik bugünlere. Sermaye yeterlilik oranı yüzde 16-17, dünyaya göre çok iyi. Bizler şanslı bankacılar genç nüfus var. Bizim yeni uygulamalar hızlı kabul görüyor. Tedbiri elden bırakmamak lazım yılda yüzde 8'ler civarında büyüme hızını yakalamamız lazım. Cari açık sorunu
var, bunu çözmeye çalışmalıyız" dedi.
Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv, Türkiye'deki teknolojik ve mobil alt yapının dünyanın pek çok ülkesinden daha güçlü olduğunu, fiber erişimi olduğunu belirtti. Ciliv, "2023'de çok başarılı olacağımız garanti değil, Barcelona bile arka arkaya iki maç kaybetti. Önümüzdeki 10 sene içerisinde ileriye gitmek için koşan insanı dizginlememeliyiz. İnternet sayesinde İbrahim Tatlıses'in "Urfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik" sözü ortadan kalktı" diye konuştu.
TİM Başkanı Büyükekşi de, 500 milyar dolar ihracat hedeflerinin olduklarını belirterek, "2023 'de dünya ticaretinin 34,5 trilyon dolar olacak diye hesapladık . İlk defa bir hükümet STK'nın yaptığı programı hükümet programına koydu" şeklinde konuştu. İşadamı Ethem Sancak da, insanlığa şekil vermek için yapılması gereken şeyler olduğuna dikkat çekerek, en kıymetli sermayenin zamana efektif kullanmak gerektiğini söyledi.
"ARTIK KRİZ DENİNCE AKLA EN SON TÜRKİYE GELİYOR"
Konuşmalarından ardından salona giren Bakan Bağış ve Bakan Çağlayan, işadamları ile tek tek tokalaştı. Daha sonra konuşma yapan Bakan Bağış, artık kriz denince akla en son Türkiye'nin geldiğine dikkat çekerek, "İstanbul gerçekten uluslararası toplantıların birinci tercihi haline geldi. 4 Haziran'da İstanbul'da dünya ekonomik toplantısı olacak. Dünyanın sorunlarında Haziran ayında İstanbul'da one minute diyeceğiz. Türkiye eskiden 12 saat ötesini göremezdi. Bakanlar kurulu toplanacak mı diye düşünürken,
şimdi 2023 hedeflerini konuşuyoruz. Türkiye farklı bir noktaya doğru gidiyor. Artık psikolojik üstünlüğü ele geçirdik. Hak edenlere hak ettikleri dilden konuşabilme cesaretimiz var. Vize konusu her gündemde sekiz dokuz yıl evvel vize konusunu açman ülkeler biz konuyu açmadan artık vize konusunda biz şu kolaylığı sağladık dediklerini görüyoruz. Biz vize muafiyeti istiyoruz, çok net tutumu ortaya koyuyoruz. İnşallah bu konuda farklı noktaya gelinecek. Uluslararası platformda şunu açık net gördüm; haklı
olmak yetmiyor güçlü olmak gerekiyor. AB ekonomik kriz nedeniyle akıl tutulması yaşayabilir" dedi.
Yönünü şaşırmış AB için Türkiye'nin pusuda olduğunu ifade eden Bağış, şunları söyledi:
"Demokrasiye en büyük yatırımı yaptık, bugünün Türkiye'si dünden çok daha aydınlıktır. Geçmişin hatalarından dersler çıkararak kendi geçmişiyle yüzleşerek gelişini sürdürüyor. Ana muhalefet partisi son yaşananları bir cadı avına benzetmiş Türkiye'yi cadı kazanına çevirenlerin cadı avından bahsedemez. Nasıl ki ben Galatasaraylı Zafer Çağlayan'ı Fenerbahçeli olmaya ikna edemedim. Türkler beraber ter dökmeye başlayınca Türkiye şaha kalktı. Şeffaflaşma çok çok önemli demokrasimizi her zaman canlı güçlü
tutmamız lazım. Bölge ülkeleri Türkiye ilham kaynağı olarak görüyorsa bunda AB reform sürecinin çok elzem çok önemlidir. Mısır, Libya Türkiye gibi olmak istiyorlarsa bunun sırrı AB reformlarıdır. Türkiye AB standartlarına tarihinin en yakın olduğu dönemdedir. Eninde sonunda da AB oybirliği şartından vazgeçmek zorunda kalacaktır. Yaklaşan seçimler korkusuyla bir takım yanlış söylemler oluyor. Türkiye düşmanlığı AB ülkelerinde ne boyunu uzatır ne ayakkabısının topuğunu. Türkiye'nin önemli bir ihtiyacı
varsa kucaklayan benim diyeceği yeni ve sivil bir anayasa. Darbe zihniyeti ile hazırlanmış darbe iziyle ne anayasaya ne de AB'ye girebiliriz ne 2023 hedeflerini gerçekleştirebiliriz. Kısa öz olmalı detaylı olmamalı detaylı anayasalar kısıtlayıcı kayıp yıllarımızın adresi bugünkü anayasa zihniyetidir".
Bakan Zafer Çağlayan da Türkiye'nin bugün elde etmiş olduğu ekonomik siyasi ve demokratik gelişmeleri AB istedi diye yapmadığını hatırlatarak, "Kendi ülkesinin kendi halkının refah seviyesini yükseltmek için yapıyor. 2023 hedeflerinde hızlı kararlı şekilde ilerleyip kişi başına düşen gelirin artması için çalışmalıyız. Ekonomik kriz göstere göstere geldi krizi Avrupa'da on tane hükümet yedi. Aşırı sağ ciddi şekilde yükselişe geçmiş durumda. Avrupa'da daha birçok hükümeti değiştirmeye devam edecek. Türkiye
kriz kelimesinden lugatından çıkarmış ve kullanılmamak üzere çöpe atmıştır. Gelişen demokrasiyle siyasi ekonomik istikrar ve güveni sağlamış ihracatında büyümesinde en yüksek rakamları yakalamıştır" şeklinde konuştu.
Avrupa ekonomisinin 2011 yılında 1,5 büyüdüğünü ifade eden Bakan Çağlayan, "Türkiye AB üyesi olsaydı AB ekonomisine 0.3 daha katkı sağlayacaktı. Yani AB'deki büyüme 1.8 olacaktı. Belki hükümetler istifa etmeyecekti, işsizlik böyle olmayacaktı. Elde ettiğimiz başarıları daha fazla geliştirme çabası içindeyiz. 1980'ler de kişi başına gelir
bin 500 dolar iken şimdi milli ge en 12 saat ötesini göremezdi. Bakanlar kurulu toplanacak mı diyelir 10 bin 444 dolar seviyesine gelmiş durumda. Yüzde 5'lik bir
büyümeye mahkum olan bir ülkedir. Çünkü 2023 hedeflerimiz var" dedi.
Dünyanın en önemli ve en iddialı teşvik sisteminin bu dönemde yapıldığını ifade eden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan şunları şöyledi:
"18 ülkeyle serbest ticaret anlaşması yaptık. Japonya ve Meksika ile serbest ticaret anlaşması için görüşüyoruz. Yatırım ortamı gelişmiş durumda. Türkiye elde etmiş olduğu başarısını çok zorluklarla çok bedel ödeyerek gerçekleştirdi. Ekonomik siyasi istikrarı geliştirmek kişisel yaşam haklarının en yüksek olduğu bir ülke yapma konusunda kararlıyız".
Toplantının ardından, Bakan Çağlayan ve Bağış, sponsorların kurduğu stantları gezdi. İhlas Haber Ajansı (İHA), TGRT ve Türkiye Gazetesi'nin standına uğrayan bakanlar, burada İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Mücahit Ören ile de samimi bir sohbet gerçekleştirdi. - İSTANBUL
Son Dakika › Ekonomi › Bakan Çağlayan: 'Türkiye Kriz Kelimesini Lugatından Çıkardı ve Çöpe Attı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?