ERDAL ÇELİKEL - Mücevher ihracatı, bu yılın 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 artarak 2 milyar 70 milyon dolara ulaştı ve 2012 toplam ihracatını geride bıraktı.
İhracatta ilk iki sırayı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Irak alırken, sektör temsilcileri Türk mücevherine ilginin artmasında Orta Doğu'da yayınlanan Türk dizilerinin etkisinin yadsınamayacağını belirtiyor.
AA muhabirinin Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, geçen yılın tamamında 2 milyar 63 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sektör, bu yılın ocak-kasım döneminde ihracatını geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 8,4 artırarak 2 milyar 70 milyon dolara taşıdı.
Kasım sonu itibarıyla en fazla ihracat yapılan ülke, 508,2 milyon dolar ile BAE olurken, bu ülkeye ihracat 2012'nin ocak-kasım dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 33 arttı. BAE'nin toplam sektör ihracatı içindeki payı da yüzde 24,5 olarak hesaplandı.
Irak, 281,7 milyon dolar ile söz konusu dönemde en fazla ihracat yapılan 2. ülke olarak kayıtlara geçti. Irak'a yönelik ihracattaki yüzde 81'lik artış dikkati çekerken, Rusya 163 milyon dolar ile en çok ihracat yapılan 3. ülke oldu.
" Muhteşem Yüzyıl'daki takılar..."
İhracat rakamlarını değerlendiren Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, kasım sonu itibarıyla mücevher ihracatının geçen yılın toplam ihracatını aşmasının kendilerini daha çok çalışmaya teşvik ettiğini belirtti. Yıl sonu itibarıyla 2,46 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini ifade eden Güner, çalışmalarını söz konusu hedef doğrultusunda sürdürdüklerini kaydetti.
Sektör ihracatında BAE ve Irak'ın ön plana çıktığı hatırlatılarak, Arap ülkelerinin Türk mücevherine neden bu kadar ilgi gösterdiğinin sorulması üzerine Güner, sektörde faaliyet gösteren firmaların; tasarımları ve ürettikleri ürünlerin kaliteleriyle uluslararası piyasalardaki alıcıları olumlu etkilediğini dile getirdi.
Sektörün yaklaşık 200 ülkeye ihracatı bulunduğunu anlatan Güner, şöyle devam etti:
"Bu ülkeler arasında Orta Doğu ülkelerinin ön plana çıktığı doğrudur. 2013 yılının ilk aylarında Avrupa'daki ekonomik kriz nedeniyle ihracatçılarımız Orta Doğu ülkelerine daha da yoğunlaştı ve bu süreç sonunda bu bölgeye olan ihracatımızda da artış yaşadık. Ancak Orta Doğu'nun ön plana çıkmasında önemli bir nedeni de göz ardı edemiyoruz. Bu bölgede özellikle son yıllarda Türk dizileri oldukça revaçta. Muhteşem Yüzyıl'ı örnek verirsek, dizi neredeyse, tüm Orta Doğu ülkelerinde yayınlanıyor. Dizide kullanılan Osmanlı takıları izleyicilerin dikkatini çekiyor ve bölgede bu takılara talep artıyor. Ayrıca altın ve pırlantalı takıya olan ilgiyi de biliyoruz. Böylece ihracatımız da bu bölgede artmaya devam ediyor ve Orta Doğu en önemli pazarımız."
-" İran'a mücevher ihracatında serbestlik ortamı yaratılmalı"
ABD ve diğer batı ülkelerin İran'a karşı uyguladığı ambargonun hafifletilmesine yönelik adımların ihracata olası etkisini de değerlendiren Güner, müzakereler kapsamında altın ve değerli maden ticaretine ilişkin yaptırımların da rahatlamasının söz konusu olduğunu söyledi. Güner, düzenlemeler hayata geçirildiği takdirde İran'a yapılan külçe altın ihracatında önemli oranda artış yaşanabileceğini ifade etti.
Buna karşın, İran Hükümeti'nin kendi üreticisini korumak adına pek çok ülkeden işlenmiş mücevher ihracatını yasaklamış olmasından dolayı ülkeye külçe altın ihracatı artsa bile mücevher alanı açısından bir değişiklik yaşanmayacağına dikkati çeken Güner, "Sektörümüz açısından alınan kararların daha verimli ve daha gerçekçi olabilmesi İran ile Türkiye arasındaki ikili görüşmelere bağlı. İran'a, Türkiye'den mücevher girişi için serbestlik ortamının yaratılması ile mücevher sektörü için çok daha önemli bir adım atılmış olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Böyle bir adım atılırsa 2014'ün Türkiye'nin yılı olacağını ve ihracatta olumlu anlamda 1 milyar dolarlık etki görülebileceğini belirten Güner, ambargonun kalkmasıyla İran'ın 10 milyar dolarlık külçe altın alabileceğini ve Türkiye'nin külçe altın ithalatında verdiği 5-6 milyar dolarlık açığın kapanacağını dile getirdi.
"İthal pırlantada ÖTV'nin kalkması ihracatın önünü açacak"
Pırlanta ithalinde uygulanan yüzde 20'lik ÖTV'nin kaldırılmasının sektöre etkileri üzerine de konuşan Güner, yıllardır umutla mücadele ettikleri bu konuda sona yaklaşılmasının kendilerini mutlu ettiğini ifade etti.
Düzenleme hayata geçince yurt dışından ham madde olarak ithal edilen pırlantaya ÖTV ödemeyeceklerini kaydeden Güner, "Böylece ham madde pırlantayı kullanarak ürettiğimiz işlenmiş mücevheri yurt dışına satarken uluslararası rekabet gücümüze tekrar ulaşacağız ve ihracatımızın önü açılacak" dedi. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Araplar 'Hürrem'İn Takılarına Kayıtsız Kalamadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?