Mercedes, BMW, Audi, Opel, Volkswagen, Porsche gibi markalar son yıllarda elektrikli ve dijital araçlara geçişte geride kalmasıyla dünyadaki rekabet güçleri azaldı, satışları düştü. İçinde bulunduğu bu yapısal kriz korona ile dünya çapında bantların durması, siparişlerin azalması üzerine daha da belirgin hale geldi.
Otomotiv sektörü, korona pandemisinin sonuçlarıyla mücadelede alınan ekonomik tedbirler kapsamında, karbondioksit salımı düşük yeni araçların satışını canlandırsın diye vatandaşa teşvik primi vermesi için hükümete baskı yaptı. Ancak Başbakan Angela Merkel, hem son yıllarda ortaya çıkan otomobil şirketlerinin dizel araçlardaki manipülasyon skandalı nedeniyle, hem de iklim koruma ajandasında yol alınması hedefiyle bunu reddetti.
Hükümetin küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili Bavyera Başbakanı Markus Söder'in de desteklediği teşvik talebi bu hafta yeniden gündeme geldi. Otomotiv devleri gibi Söder de elektrikli araçlara verilen teşviklerin modern benzin ve dizel araçlarına da uygulanmasını talep ediyor.
Hükümetin on gün önce düzenlediği otomobil zirvesinden eli boş dönen üretici şirketlerdeki kötümser tablo etkisini hemen gösterdi. Son on gün zarfında otomotiv ve endüstri tedarik sektörünün devleri arka arkaya tasarrufa gideceklerini açıkladılar. Lastik ve fren sistemleri satan ve dünyanın, alanındaki en büyük ikinci tedarik devi Continental, küresel bazda 30 bin işçi çıkaracağını duyurdu. Şirketin halen 232 bin çalışanı bulunuyor. Continental dışında Volkswagen'ın yan kuruluşu olan MAN de tasarrufa ve yapısal dönüşüme gideceğini duyurarak 9 bin 500 işçi çıkaracağını açıkladı. Schaeffler 4 bin 400 ve Mahle de 6 bin 700 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.
Bölgelerinde irili ufaklı 650 tedarikçi ve bunlarda çalışan binlerce işçi olduğunu söyleyen IG Metall Sendikası Velbert Genel Müdürü Hakan Civelek, arka arkaya gelen işten çıkarma planları karşısında işçilerin çok tedirgin olduğunu söylüyor. Zira sendikacı Civelek'e göre sektörün sadece zorlu konjonktürel sorunları yok, büyük yapısal sorunları var. DW Türkçe'nin sorularını cevaplayan Civelek, otomotiv sanayinin korona pandemisinden de önce, fosil yakıtlı araçlardan elektrikli ve dijital araçlara geçiş sürecini geç başlatmasından kaynaklı yapısal sorunları olduğunu belirtiyor ve bu nedenle işten çıkarmaların Almanya ile sınırlı kalmayacağını, Türkiye dahil etkilerinin küresel çapta hissedileceğini belirtiyor.
Alman oto tedarikçileri, tasarruf planları çerçevesinde binlerce işçi çıkarmakla kalmıyor, bazı yerlerde tesislerini tamamen kapatmayı öngörüyor. DW Türkçe, Continental, MAN, Schaeffler ve Mahle'ye tasarrufa ve küçülmeye gitme planlarının Türkiye için sonuçlarını sordu. Ancak söz konusu şirketler işten çıkarma ve dönüşüm projelerine ilişkin henüz detaylı açıklamada bulunamayacakları belirterek bu soruya cevap vermedi.
Alman tedarikçilerin Türkiye'deki üretimi dışında Türk tedarikçiler de Alman otomotiv sektörüne parça ihraç ediyor. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği TAYSAD Başkanı Alper Kanca, Almanya'nın sektör içindeki alım-satımlarda payının yüzde 20 olduğunu belirtiyor. DW Türkçe'ye konuşan Kanca'ya göre, Almanya'daki gelişmenin Türkiye için hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabilir. Kanca, "Söz konusu şirketlerin küçülmesi mali açıdan da sıkıntıda oldukları ve yatırım yapmayacakları, dünyadaki büyümelerini durdurmaları anlamına geliyor. Dünyada büyümeyeceklerse muhtemelen Türkiye'de de büyümeyecekler" diyor ve bu anlamda olumsuz etkisi olacağından endişe ediyor. Kanca'ya göre olumlu tarafı ise Alman devlerinin de dünyadaki büyük rekabete dayanmak zorunda oldukları gerçeği. Onlarla yarışmak için de Almanya'daki üretim tesisleri yerine belki Türkiye'deki üretim tesislerini güçlendirebilecekleri ihtimali bulunduğunu düşünüyor.
TAYSAD Başkanı Kanca'ya göre Türkiye bu konuda dezavantajlı. Nitekim birincisi elektrikli ve dijital araçlarda fosil yakıtlılarda olduğu kadar parça gerekmiyor. İkinci olarak da elektrikli ve dijital taşıtlarda parçalar genelde ilk başta tasarımın yapıldığı yerlerde üretiliyor ve deneniyor.
Alman şirketlerinin sıkı küçülme ve tasarruf planları açıklanırken önceki gün ilginç bir gelişme de kaydedildi. Volkswagen'in yan kuruluşu MAN, Avusturya'nın Steyr'deki tesisini Türkiye'ye kaydırabileceğini duyurdu. Avusturya'yı iyi tanıyan Kanca'ya göre bu haber hiç sürpriz değil. Kanca, MAN gibi, Mercedes gibi şirketlerin Türkiye'deki üretimlerinin başarılı olduğunu, ürettikleri kamyon, otobüs ve benzeri ağır vasıtaları tüm dünyaya sattıklarını hatırlatıyor ve Steyr'deki fabrikanın kısa zamanda Türkiye taşınmasının kendisini hiç şaşırtmayacağını belirtiyor.
Kanca, bu konuda sektörde yaygın iki senaryo olduğunu aktarıyor. İlk senaryoya göre, elektrikli araçlara geçiş zaman içerisinde kademeli olacak, yani hem elektrikli hem de fosil yakıtlı hibrit araçlar bir süre devam edecek, daha sonra elektrikli araçlara geçilecek. İkinci model ise hibrit araçların çok çabuk devreden çıkacağı ve doğrudan elektrikli araçlara geçileceği yönünde.
Kanca, "Bizim beklentimiz hibrit araçların belli bir süre popüler olması ve tercih edilmesi. Eğer hibrit araçlar önümüzdeki 5, 10, 15 yıl piyasaya hakim olacakça Türk tedarikçilerinin çok büyük bir kaybı olmayacak. Tersine kapasite ve üretim imkanları olacak. Ama elektrikli araçlara çok çabuk bir geçiş olur da önümüzdeki 5 sene içerisinde piyasada çok önemli bir pazar payına ulaşırsa Türk otomotiv sanayinin de tedarikçilerin de ciddi sıkıntısı olacak" diyor.
Alman otomotiv sektöründeki tasarruf önlemleri ve işten çıkarmalara işçiler öfkeli. Başta Schaeffler işçileri gelmek üzere sektörde bu hafta ani protesto gösterileri düzenlendi. IG Metall sendikası, aile şirketi Schaeffler'in Herzogenaurach'taki merkezi önünde "yas yürüyüşü" düzenlendiğini duyurdu.
Son Dakika › Ekonomi › Alman otomotiv tedarikçileri 50 binin üstünde işçi çıkaracak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?