Orhan Aysezen - Sayıştay, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bütçesinden karşılanan Ahilik Haftası Kutlamaları giderlerinin dayanağını oluşturan yönetmelik hükümlerinin ve kutlamalar kapsamında yapılan harcamaların bir kısmının yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırılıklar içerdiğini tespit etti.
-SAYIŞTAY 2012 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RAPORU-
Sayıştay 2012 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Denetim Raporu'nda bakanlığın Ahilik Haftası kutlamalarına parasal desteğine değindi. Sayıştay Ahilik Haftası Kutlamaları Yönetmeliğinin dayandığı "Kanunun" mülga olması nedeniyle mevcut durumda Ahilik kutlama yönetmeliği kanuni dayanaktan yoksun bulunduğunu bildirdi. Ancak bakanlık yönetmeliğe dayanak oluşturan kanunun yürürlükten kaldırılmasının "yönetmeliği geçersiz kılmayacağı" gerekçesiyle Sayıştay'a bu konuda katılmıyor.
Sayıştay raporunda "Ahilik Haftası Kutlamaları Yönetmeliği, mali konularda hüküm içeren bir yönetmelik olmasına rağmen, yönetmeliğin çıkarıldığı tarihte yürürlükte olan 832 sayılı mülga Sayıştay Kanununun 105'inci maddesi hükümlerine aykırı olarak, yönetmeliğin Sayıştay Başkanlığından istişari bir görüş alınmadan yürürlüğe konulduğu tespit edilmiştir. Kurum tarafından bulguda belirtilen hususlara iştirak edilmekte ve 2013 yılından itibaren gereğinin yapılacağı belirtilmektedir" dedi.
-"AHİLİK KUTLAMA İHALESİNDE MEVZUATA AYKIRILIKLAR"-
Sayıştay ayrıca yapılacak faaliyetlerin niteliği gereği tek bir gerçek ya da tüzel kişiden sağlanabilecek bir faaliyet olmadığı halde, Ahilik Haftası Kutlamalarına ilişkin resmi kutlama programında yer alan bazı faaliyetlere yönelik harcamaların ihale mevzuatına uygun olarak yapılmadığını belirledi. Bakanlık ise buna katılırken 2013 yılından itibaren gereğinin yapılacağını belirtti.
-GÜMRÜK BAKANLIĞI UZLAŞMA TUTANAKLARINI "GİZLİLİK" GEREKÇESİYLE SAYIŞTAY'A VERMEDİ-
Bu arada Sayıştay, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2012 Yılı hesaplarının incelenmesinde kullanılmak üzere talep edilen Merkezi Uzlaşma Komisyonu ve Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Bölge Müdürlükleri Uzlaşma Komisyonları tarafından gerçekleştirilen uzlaşmalar sonucunda düzenlenen "uzlaşma komisyonu tutanaklarının" verilmediğini bildirdi.
Bakanlık "İlgili mevzuat hükümleri uyarınca uzlaşma tutanaklarının "gizlilik' ilkesi ve "uzlaşmanın kesinliği' nedeniyle Sayıştay Başkanlığına sunulamayacağı, ayrıca İdarece yapılan uzlaşma görüşmelerinin Sayıştay tarafından denetlenmesinin yerindelik denetimi anlamına geleceği gerekçeleriyle" Sayıştay'a katılmadığını bildirdi.
-HABUR LOJMANLARINA DİCLE ÜNİVERSİTESİ ONAYI-
Sayıştay'ın, Habur Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesine ilişkin saptamalarıyla bakanlığın cevapları ise şöyle:
"-Habur Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesinde, işletme süresinin hesabına esas teşkil edecek gelir hesaplamalarında hataların bulunduğu tespit edilmiştir. (Kurum, taraflarca imzalanan sözleşmenin ilgili maddesinde yer alan yatırımın finansman tutarının ve tabloda yer alan diğer verilerin değiştiği, görev alanındaki değişken unsurların maliyet ve gelir kalemleri üzerindeki etkilerinin ani ve büyük ölçekli olabileceği ve bunların önceden öngörülmesinin çok zor olduğu ve özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmede şirket ve idare tarafından belirlenen işletme süresinin revize edilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçeleriyle bulgumuzda belirtilen hususa iştirak etmemektedir.)
-Habur Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen yapım işlerinin, verilen ek sürelere rağmen yatırım döneminde tamamlanamadığı tespit edilmiştir. (Kurum, yatırım süresinin mücbir sebepler, idarenin ilave talepleri, teslim tarihi gibi nedenlerle uzadığı, ilave imalatların tamamlanması gerektiği gerekçesiyle bulgumuzda belirtilen hususa iştirak etmemektedir.)
-Sözleşmedeki lojman inşaatına ilişkin edimin sözleşmeye uygun ifa edilmediği tespit edilmiştir. (Kurum, bahsi geçen lojmanların Yap-İşlet-Devret Modeli kapsamında işletici kuruluş tarafından yapılan lojmanlar olmadığı ve lojman binası ile ilgili olarak Dicle Üniversitesi tarafından hazırlanan teknik raporun olumlu olduğu gerekçesiyle bulgumuzda belirtilen hususa iştirak etmemektedir.)
-Yükleniciye sözleşmedeki şartları taşımadığı halde (geçici) işletme izni verildiği tespit edilmiştir. (Kurum, konunun geçici kabulü yapılan kısma ilişkin olmadığı, dolayısıyla sözleşmenin ilgili hükümlerine göre işletme izni verilmesine engel teşkil eden bir durum olmadığı gerekçesiyle bulgumuzda belirtilen hususa iştirak etmemektedir.)"
-DİĞER BULGULAR-
Sayıştay, Kapıkule Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesinde, işletme süresinin hesabına esas teşkil edecek gelir ve maliyet hesaplamalarında hataların bulunduğunu saptadı ancak Bakanlık buna "Taraflarca imzalanan sözleşmenin ilgili maddesinde yer alan yatırımın finansman tutarının ve tabloda yer alan diğer verilerin değiştiği, görev alanındaki değişken unsurların maliyet ve gelir kalemleri üzerindeki etkilerinin ani ve büyük ölçekli olabileceği ve bunların önceden öngörülmesinin çok zor olduğu ve özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmede şirket ve idare tarafından belirlenen işletme süresinin revize edilmesinin hukuken mümkün olmadığı" gerekçesiyle katılmadı.
Sarp Gümrük Kapısının Modernizasyonu sırasında yatırım süresi içerisinde yüklenici şirket tarafından karşılanması gereken bilgisayar tedarikinin Muhabere Ve Elektronik Dairesi Başkanlığınca karşılanmasının istendiğini belirten Sayıştay, Bakanlığın ise "Yüklenici şirket ile yapılan sözleşmenin ilgili bölümünde bilgisayarların yüklenici tarafından temin edileceğine ilişkin bir ibare yer almadığı gerekçesiyle" iddiaya karşı çıktığını bildirdi.
Sarp Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Metoduyla Modernize Edilmesi Projesinde X-Ray cihazlarının zamanında teslim edilmemesine rağmen, geçici kabul tutanağının onaylandığını belirten Sayıştay'a "Yüklenici firmaya gerekli uyarıların yapıldığı, dinamik bir yapıya sahip gümrük kapılarındaki gümrük işlemlerinin süreklilik arz etmesi, işlemlerin durma noktasına gelmemesi ve Sarp Gümrük diğer yatırımların tamamlanmasının temini nedeniyle de geçici kabul tutanağının onaylandığı gerekçesiyle bulgumuzda belirtilen hususa iştirak etmemektedir" itirazı geldi.
Sayıştay'ın "Sarp sınır kapısının Yap-İşlet-Devret Metoduyla Modernize Edilmesi Projesinde X-Ray cihazlarının zamanında teslim edilmemesine rağmen, idarenin görevli şirkete sözleşmede belirlenmiş olan müeyyideleri uygulamadığı tespit edilmiştir" tespitine Bakanlık şöyle itiraz etti:
"Mücbir sebep dolayısıyla süre uzatımı verildiği, yatırım süresinin gecikmesinde öngörülen sürenin aşılmadığı, bu nedenle anılan hükümler uyarınca sözleşmenin feshine ilişkin ve buna yönelik diğer müeyyidelerin uygulanamayacağı gerekçesiyle bulgunuzda belirtilen hususa iştirak edilmemektedir."
Sayıştay ayrıca yükleniciye sözleşmedeki şartları taşımadığı halde (geçici) işletme izni verildiğini saptadı. Bakanlık konunun geçici kabulü yapılan kısma ilişkin olmadığını, dolayısıyla sözleşmenin ilgili hükümlerine göre işletme izni verilmesine engel teşkil eden bir durum bulunmadığını belirterek itirazda bulundu.
Bakanlık, Sarp Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesinde, işletme süresinin hesabına esas teşkil edecek maliyet hesaplamalarında hataların bulunduğu iddiasına da Sayıştay'a, "Sözleşmede belirtilen haller dışında maliyetlerin yeniden hesaplanarak işletme süresinden düşülmesinin hukuken uygun olmayacağı" gerekçesiyle karşı çıktı.
Cilvegözü Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesi'nde yükleniciye sözleşmedeki şartları taşımadığı halde işletme izni verildiği de iddia edildi. Gümrük Bakanlığı ise sözleşme hükümlerine uygun hareket edildiği, dinamik bir yapıya sahip gümrük kapılarındaki gümrük işlemlerinin süreklilik arz etmesi ve işlemlerin durma noktasına gelmemesi adına işletme izni verilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığı gerekçesiyle izin verildiğini bildirdi.
Cilvegözü Sınır Kapısının Yap-İşlet-Devret Modeliyle Modernizasyonu Projesinde, işletme süresinin hesabına esas teşkil edecek gelir ve maliyet hesaplamalarında hataların bulunduğunu kaydeden Sayıştay, burada da benzer itirazlarla karşılaştı.
-BAKANLIK MERKEZ BİNASI İHALESİ-
Sayıştay Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) aracılığı ile yaptırılan Bakanlık Hizmet Binası ve Eğitim Merkezi İnşaatı işlerinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve ilgili protokol hükümlerine uyulmadığını iddia etti. Gümrük Müsteşarlığı ile TOKİ arasında 29.05.2009 tarihinde imzalanan Protokolün, süre ile ilgili hükümlerine uyulmadığının tespit edildiğini belirten Sayıştay'a "Yapılan işin özgünlüğü, hacminin büyüklüğü ve karmaşıklığı nedeniyle süre ilgili hükümlere riayet etmenin mümkün olmadığı" gerekçesiyle itiraz geldi.
Sayıştay, "Bakanlık Hizmet Binası ve Eğitim Tesisi Binası ihaleleri yapılırken, yapım işleri ihalesi anahtar teslimi götürü bedel yapılmasına rağmen, uygulama projelerinin olmadığı tespit edilmiştir" kaydını düştü. Bakanlık ise söz konusu yapım işinin uygulama projesi aranmaksızın avan proje ile ihale edilmesine mevzuatın izin verdiği gerekçesiyle tesbite karşı çıktı.
Sayıştay'ın "Bakanlık Hizmet Binası Yapımı İşinde, geçici kabul yapıldıktan sonra iş artışı yapıldığı ve bedelinin ödendiği tespit edilmiştir" saptamasına "Kabul işleminden sonra iş artışı yapılmadığı, sadece projelerinin hazırlanması ve mukayeseli keşif hesapları gibi formalitelerin sonradan tamamlandığı gerekçesiyle" itiraz geldi. Bakanlık Hizmet Binası Yapımı İşinde, zemin iyileştirme (kazıklı temel) imalatı bedelinin hatalı hesaplandığı iddia edilirken söz konusu imalat bedeli için sözleşme bedelinin yüzde 10'una ilave olarak hiçbir ödemede bulunulmadığı gerekçesiyle Bakanlık tarafından itirazda bulunuldu.
Ayrıca Bakanlık Hizmet Binası Yapım İşinde, fiyat farkı hesabında temel alınan endeksin hatalı alınması sonucu fiyat farkının yanlış hesaplandığı tespiti ise Bakanlık tarafından kabul edildi. Bakanlık bulguda belirtilen hususlara katılırken 2013 yılından itibaren gereğinin yapılacağını belirtti.
-LİMANLAR-
Sayıştay, işletici kuruluşların ilgili mevzuatın öngörmüş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini iddia etti. Türkiye ile diğer ülkeler arasında demiryolu dâhil kara, deniz ve hava yoluyla yapılan eşya ve yolcu taşımalarında yararlanılan istasyon, deniz ve hava limanlarını işleten kuruluşların, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 218. maddesinde belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediklerini belirten Sayıştay Bakanlığın itirazını şöyle açıkladı:
"Kurum, her türlü teknik donanımın işletici kuruluşlardan talep edilmesinin mümkün bulunmadığı, liman işletmelerinin büyüklüğü, işlem hacimleri, karlılık durumları ve ülke güvenliği açısından stratejik konumları farklılıklar gösterdiğinden, bir takım teknik cihaz ve donanımların Kurumca karşılanması gerektiğinin açık olduğu, gümrük idarelerinin temel ihtiyaçları dışındaki teknik cihaz ve donanımlarının işletmeci kuruluşlarca karşılanması gerektiğine ilişkin 4458 sayılı Kanunun 218 inci maddesinde açık bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle bulgumuzda belirtilen hususa iştirak etmemektedir. Bununla birlikte Kurum, ikincil mevzuat kapsamında, genelge çıkarmak suretiyle uygulamanın nasıl olacağına dair düzenleme yapılması ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca özelleştirilen yerlerin imtiyaz sözleşmelerine, Özelleştirme idaresiyle koordineli çalışılarak, 218 inci maddenin zorunlu olarak uygulanmasını sağlayacak hükümler konulması önerilerine iştirak etmektedirler."
İşletici kuruluşlarca karşılanması gereken bakım onarım giderleri ile mal ve malzeme alım giderlerinin Kurum bütçesinden ödendiğinin tespit edildiğini aktaran Sayıştay, "Konuya ilişkin mevzuatta açık hükümlerin bulunmadığı, bu nedenle uygulamada yeknesaklığın sağlanamadığı, bakım ve onarımı yapılan cihazların ülke güvenliği için stratejik öneme haiz olduğu, risk değerlendirmesi çerçevesinde bu cihazların farklı bölgelerde kullanılabildiği" itirazıyla karşılaştı.
Sayıştay, "Mali Rapor ve Tabloları Etkileyecek Nitelikte Bulgular" kapsamında ise "Tasfiye sürecinde yer alan araç ve eşyaların işletme hesaplarında ve mali tablolarda gösterilmediğini, ekonomik değerleri yer almaksızın ambar kayıtlarında takip edildiğini" bildirdi. Bakanlık bunu kabul ederken gereğinin yapılacağını açkıladı.
Sayıştay Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı ile TOBB arasında, sınır kapılarından elde edilen kantar ücretlerinin yüzde 25'inden oluşan idare payına ilişkin usul ve esasları belirleyen protokolün, mevzuata aykırı hükümler taşıdığını belirledi. Gümrük Bakanlığı, "Yap-işlet-devret sözleşmeleri ile elde edilen gelirlerin harcanmayan kısmının sözleşme süresi sonunda Hazine'ye aktarıldığını, bahse konu sözleşmelerin özel hukuk sözleşmeleri olduğu ve elde edilen gelirlerin döner sermaye bütçesine gelir kaydedilemediğini" belirterek itiraz etti.
-"KAÇAK ARAÇ TAŞIYAN VE EL KONULAN ARAÇLAR DA TASFİYE EDİLSİN"-
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında 2007 martından tarihinden önce kaçak eşya naklinde kullanılması nedeniyle el konulan araçların tasfiyesinin yapılmadığını aktaran Sayıştay'a bu konuda katılan Bakanlık, gerekenlerin yapılacağını bildirdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tasfiye İşletmelerince, eşya sahibinden alınması gereken imha giderlerinin döner sermaye bütçesinden ödendiği tespit edilirken Bakanlık, kaçak eşyanın imhası giderlerinin duruma göre kendi üzerinde kaldığını, ancak mevzuatın öngördüğü çerçevede gerekli tespitler yapılabildiğinde rücu mekanizmasına başvurulabileceğini bildirdi.
Son Dakika › Ekonomi › Ahilik Haftası Giderlerini Gümrük Bakanlığı Karşılarsa... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?