Abd-Türkiye Etsiç 2. Bakanlar Toplantısı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ve ABD'nin birlikte üçüncü ülkelerde müteahhitlik alanında ciddi işbirliği yapabileceğini söyledi.

ABD-Türkiye Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi'nin (ETSİÇ) İkinci Bakanlar Toplantısı, Türkiye tarafından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ABD tarafından ABD Ticaret Temsilcisi Ron Kirk ve ABD Ticaret Bakan Vekili Rebecca Blank'in katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantının ardından yapılan basın toplantısında konuşan Çağlayan, iki tarafın da model ortaklığa yakışır bir şekilde tavır gösterdiğini ifade etti.

Toplantıda, önemli konularla ilgili yeni kararlar aldıklarının altını çizen Çağlayan, bu kararların hayata geçmesi konusunda ilgili kuruluşlarla birlikte hareket edecekleri bazı prensipleri geliştirdiklerini bildirdi.

Çağlayan, Henry Ford'un "Bir araya gelmek bir başlangıçtır. Bir arada bulunmak bir gelişmedir ve beraber çalışmak da bir başarıdır" sözlerine atıfta bulunarak, "Biz bunları çoktan başardık. Bir araya geldik. Beraber olduk ve şimdi de birlikte çalışıyoruz" dedi.

Geçmişte çok kenarda kıyıda kalmış olan problemleri, yatırım alanındaki konuları ele aldıklarını ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti:

"Ticaretimiz konusunda ABD ile ticaretimiz her yıl gelişiyor. 50 yıldan fazla müttefik olan bir ülkeyiz. Ticaret hacmimiz de önemli oranda artıyor. 2002 yılında iki ülkenin toplam ticaret hacmi sadece 6,4 milyar dolardı. 2009 yılında 16 milyar dolar seviyesindeydi ve bugün 2011 sonunda aramızdaki ticaret hacmi 21 milyar dolara ulaşmış durumda. Amerika ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi her geçen yıl artarak yükselen bir seyir izliyor. Bu tarihten önce belli bir durgunluktan sonra, böyle bir olgunluğa yetişmesi Henry Ford'un ne söylemek istediğini çok net ortaya koyuyor. Birbirimizle birlikte neler yapabileceğimizi gördüğümüz sürece bu rakamlar artarak devam edecek. Bizim aslında problemimiz geçmiş yıllarda birbirimizi yeterince tanımamaktan kaynaklanıyordu. Birbirimizi yakından tanıdıkça, birbirimizin imkanlarını, fırsatlarını ve birlikte üçüncü ülkelerde neler yapabildiğimizi gördükçe ümit ediyorum ki bu birlikteliğimiz çok daha fazla artacak, gelişecek. Amerikan firmalarının Türkiye'de yatırım yapmalarını her fırsatta önemsiyoruz. Türkiye son 8 yılda hükümetimiz döneminde 115 milyar dolar doğrudan yatırım almıştır ve bunun yaklaşık 8,5 milyar dolarlık kısmının Amerikalı Firmalar tarafından yapılması önemlidir. Türkiye yatırımlar için çok önemli fırsatlar içeriyor. Yeni teşvik sistemimizi toplantıda anlattık. Bununla ilgili bu yılın sonuna doğru Amerika'da bir toplantı gerçekleştireceğiz."

Bakan Çağlayan, Türkiye'de şu anda 1210 adet Amerika sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğine dikkati çekerek, "Ülkemizde şu anda yabancı sermayeli diye nitelendirdiğimiz şirket sayısı 30 bin 200 olmuştur, bunun bin 210 tanesinin Amerikalı şirket olması bizim için önemli. Geçtiğimiz yıl Amerikan firmaları 1,4 milyar dolar yatırım yaptılar. Hollanda'nın hemen arkasından ikinci oldular. Tabii Amerika'ya birinciliğin yakışacağını da söylemek isterim" diye konuştu.

ABD ile birlikte üçüncü ülkelerde müteahhitlik alanında ciddi işbirliği yapabileceklerinin altını çizen Çağlayan, bu üçüncü ülkelerde Türk ve Amerikan firmalarının özellikle teknik mühendislik, müşavirlik ve müteahhitlik hizmetlerinde, altyapı hizmetlerinde önemli işler gerçekleştirebileceklerinin altını çizdi.

Çağlayan, basın toplantısı sonrasında vize muafiyetine ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı.

"Amerikalılar bizim kadar rahat değiller. Bu yüzden bazı şeyleri Kongre'ye götürüyorlar. Kongre sürecinde siyasi şeylerden dolayı problemler var. Vize konusunda, işadamlarına kolaylık değil, vizenin kaldırılması konusu. Çünkü biz bunu bir çok ülkede kaldırdık. Toplantıda bunlar da söylendi. Biz işadamlarının önüne bu tür bariyerlerin koyulmasını istemiyoruz. Aslında vize süresi konusunda Amerikalılar daha genişler. Diğer ülkelerden daha geniş zaman dilimini de verebiliyorlar. Ama biz her vize konusu dediğimizde ülkelerin hepsi bize vize kolaylığından bahsediyor. Biz diyoruz ki, 'bırakın kolaylığı, kaldırın vizeyi, biz de kaldıralım'. Belirlenmiş alanlardan başlayalım, işadamlarından başlasın, üniversite talebelerinden, akademisyenlerden, sanatçılardan başlasın."

-"ABD Türkiye'yi çok umut vadeden bir ülke olarak görüyor"

ABD Ticaret Bakan Vekili Rebecca Blank de ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çabaları sonucunda ticari konulardaki problemlerin aşılmasıyla ilgili bir adım atıldığını ifade etti.

Blank, Türkiye'nin ABD için çok önemli olduğunu ancak ticaret düzeyinin ulaşması gereken düzeye henüz ulaşmadığını belirterek, işbirliği için kilit sektörlerin belirlendiğini söyledi.

Bu yılın sonunda savunma sanayi ile ilgili bir ticari heyet görüşmesinin olacağını dile getiren Blank, "ABD aslında Türkiye'yi çok umut vadeden bir ülke olarak görüyor" dedi.

Blank, Türkiye ile Amerika arasında umut veren bir çok sektör olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti.

"Bunlardan bir tanesi enerji sektörü. Hem enerji verimliliği anlamında, hem enerji üretimi anlamında hem de alternatif enerji kullanımı anlamında çok önemli bir sektör. ABD, Türkiye gibi ticaret açığına sahip ve bunun sebeplerinden bir tanesi enerji o yüzden iki tarafın da enerji konusunu aşması gerekiyor. Deneyimlerimizi paylaşabilir, birbirimize destek olabiliriz. Türkiye'de alt yapı projeleri ile ilgili büyük bir esneklik var. Amerikan şirketleri de bu konuyla ilgili deneyim sahibi... O yüzden bu alanda ortaklık yapılabileceğine inanıyorum. Üçüncü olarak da uzay-havacılık alanında ve ulaştırma alanında da bir çok işbirliği yapılabilir."

Muhabir : Merve Özlem Çakır

Yayıncı : Ercan Halıcı - ANKARA