İktisatçı ve eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, İslam ekonomisi ile ilgili yapılan çalışmalara değinerek, "Bundan sonra İslami ekonomi alanındaki uygulamalarımızı geliştirip derinleştirmemiz lazım" dedi.
Anadolu Ajansı'nın basın sponsorluğunda, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik, Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC), İslam Kalkınma Bankası Grubu'na bağlı İslami Araştırma ve Eğitim Enstitüsü (IRTI), Hamad bin Khalifa Üniversitesi bünyesindeki Katar İslami Çalışmalar Fakültesi (QFIS) ve Uluslararası İslam Ekonomisi Derneği (IAIE) ortaklığında düzenlenen 9. Uluslararası İslami Ekonomi ve Finans Konferansı kapsamında düzenlenen panelde, İslami ekonomilerin müslüman ülkelerdeki politika yapımına nasıl katkıda bulunabileceğine ilişkin görüşler paylaşıldı.
Dr. Abdullah Qurban Al Turkistani moderatörlüğünde düzenlenen panelde konuşan, iktisatçı ve eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr Nevzat Yalçıntaş, İslami ekonomi modelinin belli ölçülerde gelişmeyi başardığını dile getirererek önümüzdeki dönemde alternatif çalışmaların geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Yalçıntaş, fikri ve ilmi sahada İslam ekonomisinin sağlam temelleri olduğu değerlendirmesinde bulunarak, "İslami finansman uygulamaları önce bankacılık alanında kuruldu. Küresel kriz durumlarında dahi ayakta kalan güçlü kurumlar kuruldu. Bu noktada bizler de Cidde'de gerekli çalışmaların içinde yer aldık. Bundan sonra İslami ekonomi alanındaki uygulamalarımızı geliştirip derinleştirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
İslami ekonominin sistem bütünlüğü ve disipline fazlasıyla sahip olduğunu belirten Yalçıntaş, şunları söyledi:
"İslami ekonomi modelinin sağlam bir disiplini bulunuyor. Bizler bir müslümanın İslami prensiplerle yaşamasını istemiyor muyuz? İstiyoruz. Sosyal ve iktisadi hayatın tüm alanlarında İslami hassasiyetleri yaşamasını istemiyor muyuz? İstiyoruz. ve büyük ölçüde de yaşandığını görüyoruz. Demek ki hem fikri sahada hem ilmi sahada İslam ekonomisi var."
İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacminin artırılması gerektiğine dikkati çeken Yalçıntaş, "Müslüman ülkelerdeki ticari hacmi artırmaya yönelim İslam Kalkınma Bankası'nın başlattığı projeyle başlangıç yaptı. Ama bu proje açığı kapatmaya kafi değil. Avrupa'da Amerika'da kriz var, buna rağmen Türkiye'nin ihracatı arttı. Çünkü çeşitlendirmeye gittik. İslam ülkelerine ticarete başladık. Bu da ticaret hacminin daha da artması için bir tatbikattır. İslam ülkeleri birbirleriyle ticarete özen göstermelidir" diye konuştu.
-"İslam ekonomisinin hedefi, fiyat kriterini ahlaki kriteri ile desteklemek"-
İslami Bankacılık ve Finans konusunda çalışmalar yapan Prof. Dr. M. Umer Chapra da konuşmasında, islam ekonomisine neden ihtiyaç duyulduğuna yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Var olan konvansiyonel ekonomi alanında epey çalışma yapıldığını kaydeden Chapra, şunları anlattı:
"Neden yeni bir disipline ihtiyaç olduğu soruluyor çünkü konvansiyonel ekonomiye ilişkin bugüne dek epey çalışma yapıldı. Sorun şu ki, burada temel olarak ihtiyacımız olan şey bütün insanların refahıdır. Konvansiyonel ekonomi evet çok katkılar sağladı ama yine de konvansiyonel ekonomi gerçekten yapılması gerekeni yapamadı. Dolayısıyla kardeş disiplin yaratarak biz konvansiyonel ekonominin bazı eksiklerini gidermeye çalışacağız. İslam ekonomisinin hedefi Kuran-ı Kerim'den kaynaklanmaktadır."
Dünya genelinde insanların ihtiyaçlarının tam olarak yerine gelmediğini, bunun mazeretinin de kaynakların kıtlığı olarak gösterildiğini belirten Chapra, bu mazeretin dünyadaki bir çok insan tarafından kabul edilmediğini söyledi.
Chapra, İslam ekonomisinin, bütün insanların ihtiyaçlarının yerine getirilmesini sağlamayı hedeflediğini dile getirerek, "İslam ekonomisinin hedefleri arasında, insanlara istihdam sağlayarak gelir dağılımındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak da var, eğer bunu başaramazsa, o zaman hakikaten insaniyete karşı sorumluluğunu yerine getirmeyi başaramamış olur" dedi.
Konvansiyonel ekonominin sorunlarından ve eksiklerinden bahseden Chapra, bu ekonomide sadece para mekanizmasının ön plana çıktığını, fiyat sisteminde yaşanan sorunlarda aşırı talebin fiyatı artırdığını, bu yüzden aşırı talebin sınırlandırılması gerektiğine işaret etti.
Chapra, İslam ekonomisinin hedefinin fiyat kriterini ahlaki kriteri ile desteklemek, böylece aşırı ve gereksiz talebin önüne geçmek olduğuna dikkati çekerek, İslam ekonomisiyle daha ziyade ahlaki kriterlere öncelik verileceği değerlendirmesinde bulundu.
-"İslam ekonomisinde amacımız konvansiyonel ekonomiye destek vermek"-
İslam ekonomisinin amaçladıklarını henüz tam olarak yerine getirememesine rağmen bu yönde önemli çalışmalar yapıldığını kaydeden Chapra, daha ahlaki bir sistemin kurulmasını şu şekilde detaylandırdı:
"Konvansiyonel ekonomide etkinliğin, asgari kaynakla azami üretimin yapılması olarak tanımlanıyor. Ancak bir ahlaka dayalı sistemde, etkinliğin tanımı farklı olacak. Ekonominin etkin olabilmesi ancak mevcut kaynakların tüm insanların ihtiyaçlarını karşılamak şeklinde seferber edilmesi ile mümkün. Bu olmadığı takdirde etkinlik ortadan kalkar. Dolayısıyla İslam ekonomisi kapsamında etkinlik farklı bir çerçeveye oturacaktır. Bu bağlamda etkinlik olmazsa sermaye olmayacak ama sermaye olmazsa etkinlik de olmayacaktır. Konvansiyonel ekonomi çerçevesinde bu sağlanamadı ne yazık ki... Bu hedef sadece güç kullanarak yerine getirilemez, bir ahlaki filtrenin burada yararını görüyoruz. Çünkü ahlaki filtre çok daha büyük bir etkinliği yaratır ve bunu güç kullanmaksızın yapar."
Chapra, İslam ekonomisinin konvansiyonel ekonomiden kurtulma yolu olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizerek, "İslam ekonomisinde amacımız konvansiyonel ekonomiye destek vermek" diye konuştu.
"Faizsiz yatırım üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu"-
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Esen de finansal sistemlerdeki haksız kazanç ve usulsüz rekabetin reel ekonomiye olumsuz etkileri bulunduğuna işaret ederek, "Finanstaki olumsuzluklar sanayi çevrelerini birebir etkiliyor. O yüzden faizsiz yatırım üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu" değerlendirmesini yaptı.İslam iktisadına öncülük yapan merhum Sabahattin Zaim'in İslami ekonomi modeli konusundaki çalışmalarından övgüyle söz eden Esen, faizsiz kazancın tam olarak kavranılabilmesi için bu alanda yetişmiş insan kaynağına ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.
Panele Prof. Dr Nejatullah Sıddıki, Prof. Dr Volker Nienhaus ve Prof. Dr Monzer Kahf da katıldı. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › 9. Uluslararası İslami Ekonomi ve Finans Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?