Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, "Önümüzdeki dönemde belki altına dayalı anlaşmaların ya da temel dalgalı kur rejimi uygulayan yerel konvertibıl para birimleriyle yapılacak anlaşmaların daha öne çıkacağını ve ticaretin bunlar üzerinden yürütüleceğini tahmin ediyorum." dedi.
Ertem, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi" temalı 7. Boğaziçi Zirvesi'nde ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin'in sorularını yanıtladı.
ABD'nin 45. Başkanı Donald Trump'ın seçim öncesi kullandığı korumacılık çıkışlarının başkanlığı döneminde uygulanamayacağını belirten Ertem, "Trump'ın dediğinin aksine korumacılığın 2030 yılına kadar iyice azalacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) için çalışmalar var. Bunun dışında politikalarda tabii ki değişiklikler olacaktır. Ama bunların sınırlı kalacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Ertem, TTIP'nin Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomileri göz ardı ederek yürüyemeyeceğine ve gelecek yılların küresel ticari anlaşmaların görüleceği bir dönem olacağına dikkati çekti.
Bir ekonomide reel sektörün ortalama karlılığının ortalama faizlerden daha az olduğu durumların sürdürülebilir kabul edilmediğini ifade eden Ertem, ülke ekonomisinin yapısal sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ertem, Türkiye'de KOBİ'lerin ve ihracatçıların karlılığının istenen seviyede olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"İstanbul Sanayi Odası (İSO) İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması çok somut bir örnektir. Buna göre oradaki şirketlerimizde vergi sonrası karlılıkların yüzde 8-9 düzeyinde olduğunu görüyoruz. Bunların finansman maliyetlerinde ortalama karlılıkların çok üzerinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bunun Türkiye ekonomisi için sürdürülebilir bir durum olmadığını itiraf edelim. Bu bence Türkiye ekonomisinin en temel sorunudur. Cari açıktan, enflasyondan bahsediyoruz. Bir taraftan tasarruf-yatırım dengesizliklerinden bahsediyoruz. Tamam ama bütün bu sorunlar esasında bahsettiğim temel sorunun sonuçları olarak tezahür ediyor. Verimlilik çok önemli. Ciddi adımlar atmamız gerekiyor."
- "Dolara bağlı para sistemi uzun vadede çok geçerli olmayacak"
Cemil Ertem, Türkiye'nin finansal sermayeyi kucaklayacak beşeri sermaye ile teknolojik dönüşüme sahip olduğunu belirterek, Körfez ülkelerinin Türkiye'ye sermaye akışı hızlandıracak adımların süratle atılmasını gerektiğini söyledi.
Yeni dönemde yeni finansman modellerinin Türkiye için önemli fırsatlar sunduğunu ve iki kamu bankasının İslami finans alanında faaliyet göstermeye başladığını dile getiren Ertem, güçlü Türk bankacılık sisteminin gayrimenkule dayalı ipotek esasına göre işlediğini ve teminatların girişim sermayesine endeksli yapılandırılabileceğini kaydetti.
Ertem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getirdiği avro ve dolara bağlı olmayan ticaretin ön plana çıkarmanın yeni dönemde oldukça ilgi göreceğine işaret etti.
2. Dünya Savaşı sonrası Bretton Woods Anlaşması ile dolara endeksli bir dünya ticareti kurgulandığını anımsatan Ertem, şunları kaydetti:
"Bretton Woods Anlaşması ile dolara bağlı para sisteminin uzun vadede çok geçerli olmayacağını düşünüyorum. Dolara bağlı para sistemi 2008 krizi ile yavaş yavaş geriye gitmeye başlamaktadır. Önümüzdeki dönemde belki altına dayalı anlaşmaların ya da temel dalgalı kur rejimi uygulayan yerel konvertibıl para birimleriyle yapılacak anlaşmaların daha öne çıkacağını ve ticaretin bunlar üzerinden yürütüleceğini tahmin ediyorum. Özellikle İslam ülkeleri, Orta Doğu'daki ülkeler, Türkiye, Rusya ve İran gibi eksen sahibi ülkeler kendi paralarıyla ticareti öne çıkarmalıdır. Bunun orta vadede gelişmekte olan ülkeler üzerindeki kur baskısını ortadan kaldıracak en sağlıklı yol olduğunu düşünüyorum."
Son Dakika › Ekonomi › 7. Boğaziçi Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?