2. İstanbul Kamu-Özel Sektör İşbirliği Zirvesi

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, " İstanbul'u PPP (kamu-özel iş birliği) alanında bir merkez, hatta bir mükemmeliyet merkezi haline getirebilmeyi arzu ediyoruz." dedi.

Vardan, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda DEİK, İstanbul PPP CoE ve Borsa İstanbul iş birliğiyle gerçekleştirilen 2. İstanbul Kamu-Özel Sektör İşbirliği Zirvesinde yaptığı konuşmada, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, vatandaşların kamusal ihtiyaçlarının her geçen gün arttığını belirterek, ülke yönetimlerinin de bu ihtiyaçları karşılamak adına en etkin ve uygun maliyetle proje geliştirmesi gerekiyor." diye konuştu.

İşte bu noktada kamunun özel sektörle birlikte proje geliştirme ihtiyacının ortaya çıktığını ifade eden Vardan, şunları söyledi:

"Kamu kesiminin, özel sektörle nasıl ve hangi büyüklükte proje geliştirebileceği, bu projeleri nasıl hayata geçirebileceği konusunda, son 10 yılda Türkiye olarak küresel ölçekte kabul edilen önemli başarılara imza attık. Bilhassa, ulaştırma ve sağlık alanlarında önemli projeler gerçekleştirdik ve büyük bir tecrübe kazandık. İstanbul'a 3. köprü, Avrasya Tüneli, 3. Havalimanı, Osmangazi Köprüsü ve bunların bağlantı yolları ile 20'ye yakın şehir hastanesi, ilk etapta aklıma gelen projelerimiz. Bu vesileyle, PPP metoduyla ülkemizde önemli projelerin hayata geçmesini sağlayan, başta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere Ulaştırma Bakanımıza, Sağlık Bakanımıza ve tüm ekiplerine hem şahsım, hem de temsil etmekte olduğum Türk iş dünyası adına en derin şükranlarımızı arz ediyorum."

Vardan, DEİK olarak PPP ile ilgili başarıları, Türkiye'de oluşan kapasite ve tecrübeyi, bünyelerinde bir PPP komitesi kurarak daha da derinleştirmek, ihtiyacı olanlarla paylaşmak ve genç nesillere aktarmak istediklerini anlatarak, "Komitenin başında da Eyüp Vural Aydın bulunmakta. Onun inisiyatifleriyle 2 yıldır bu güzel ve önemli organizasyonu gerçekleştirmekteyiz. Yaptığımız bu çalışmalarla, İstanbul'u PPP alanında bir merkez, hatta bir mükemmeliyet merkezi haline getirebilmeyi arzu ediyoruz." dedi.

Bu kapsamda, sadece Türkiye'de yapılanlar değil, aynı zamanda tüm ülkelerin tecrübelerini birbirleriyle paylaşabilecekleri, dileyenlerin PPP ile ilgili her türlü dokümana, yayına, firmaya, danışmana, bilgiye ve projeciye ulaşabilecekleri bir merkez, bir platform, bir ortam oluşturabilmeye çalıştıklarını vurgulayan Vardan, bu amaçlarla 2 yıldır yaptıkları çalışmalarda, toplamda 42 farklı ülkeden PPP bürokratlarını, temsilcileri ve uzmanlarını İstanbul'da buluşturduklarını söyledi.

Vardan, bu alana gönül veren, tüm ulusal ve uluslararası paydaşlarla bir hafta süresince yoğun programlar gerçekleştirdiklerini belirterek, farklı deneyimlerin burada paylaşılmasına vesile olduklarını dile getirdi.

Bu sene zirvede çok farklı coğrafyalardan, kıymetli misafirleri ağırladıklarını ifade eden Vardan, " Mozambik, Filipinler, Kosova, Bosna Hersek, Portekiz, Etiyopya, Bangladeş, Suudi Arabistan, programımıza ilk kez katılan ülkelerden sadece birkaçı, ancak amacımız mümkün olduğunca daha çok ülkenin deneyimlerini paylaşması, kaynaşması ve ülkelerinin kalkınmalarına katkı sağlanması." diye konuştu.

Vardan, geçen yıl yaptıkları etkinliğin ardından Nijerya, Kazakistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerle bir yıl boyunca birebir programlarla sürece devam edildiğini, gelecekte de bu programların benzerlerini planladıklarını, ikili ve çoklu ilişkileri geliştirmeyi arzuladıklarını söyledi.

DEİK olarak her vesile ile dünyanın her yerinden yatırımcı çekerek gelecek dönem kalkınmasında PPP modelini etkin bir şekilde kullanmayı hedeflediklerini anlatan Vardan, şunları kaydetti:

"Öyle ki, daha 3 gün önce Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, Ekonomi Bakanlığımızın ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz bin 500'ü 50 Afrika ülkesinden olmak üzere, 2 bin 600'ün üzerinde katılımcıyla düzenlenen Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumunda, kalkınmada PPP modeli, en fazla ele alınan konuların başında geliyordu. Görülüyor ki daha bu alanda alınacak çok yolumuz var. Bizler bu karmaşık, teknik ve ancak biraz da tedirginlikle yaklaşılan modelin, gelişmekte olan ülkelerin daha uygun maliyetlerle, daha etkin kamu hizmetleri sunacağına inanıyoruz. Çünkü en güzel örneklerini özellikle ulaştırma ve sağlık alanında ülkemizde görmeye başladık bile."