Üniversite Yurdu Gibi Cezaevi

Tekirdağ Muratlı Açık Cezaevi'nde kalan ve cezaevinde kurulu konfeksiyon atölyesi ile seralarda çalışan hükümlüler, söz konusu cezaevinde hem kendilerine hem de kuruma büyük kazanç sağlıyor. Hükümlülerden bazıları cezaevinden üniversite sınavını bile kazandı.

Cezaevi Müdürü Zeki Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cezaevinde 139 hükümlünün bulunduğunu belirterek, bunlardan 80'inin atölyede çalıştığını söyledi.

Ceza infaz kurumları bünyesindeki iş yurtlarında çalışan hükümlülere aylık belirli bir ücretin ödendiğini ifade eden Yıldırım, atölyede çalışan hükümlülerin sigortalarının da yatırıldığını bildirdi.

Sosyal güvenlik sigortasıyla hükümlülerin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunduğunu anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu insanlardan bazıları cezaevine geldiklerinde, hayatlarında ilk kez tekstil makineleri görüyor. Konfeksiyon atölyesinde çalışan hükümlülere Halk Eğitim Merkezi'nden (HEM) gelen usta öğreticiler işi öğretiyor. Daha sonra bu işbirliğiyle genel terzilik kursu düzenleniyor ve başarılı olanlara sertifika veriliyor. Hükümlüler, günde 8 saat çalışıp hafta sonları ve bayramlarda izin yapıyorlar."

CEZAEVİNDEN ÜNİVERSİTEYE

Bazı hükümlülerin, cezaevinde üniversite sınavlarına hazırlandığını, başarılı olanların Namık Kemal Üniversitesi'nin (NKÜ) çeşitli bölümlerini kazandığını vurgulayan Yıldırım, 11 hükümlünün halen üniversite eğitimine devam ettiğini ifade etti.

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her cezaevi, dört tarafı duvarlarla kapalı, demir parmaklıklı yerler değildir. Toplumdaki bu yanlış algıyı değiştirmeliyiz. Hükümlüler, burada bir meslek ediniyor. Cezalarını çekerek, bir yandan da ailelerine destek olanlar var. En azından kendilerini geçindiriyorlar ve ailelerine yük olmuyorlar. Burada çalışan hükümlüler, hem kendi harçlıklarını çıkarıyor hem de Adalet Bakanlığı'nın döner sermayesine katkıda bulunuyor. Cezaevinde konfeksiyon işini öğrenip, dışarıda kendilerine iş bulanlar var."

Cezaevinin, 21 bin metrekarelik bir alana sahip olduğunu anlatan Yıldırım, bu alanın bir bölümünde seraların kurulu bulunduğunu belirtti.

Hükümlülerin seracılık yaparak da kuruma ve kendilerine katkı sağladığını ifade eden Yıldırım, "Serayı kurmayı çok istiyorduk. Cezaevimiz bunun için elverişli alanlara sahipti. Sonunda serayı kurarak, hükümlülerin vasıtasıyla seracılık yapıyoruz. Mevsimine göre, çeşitli sebzeler ekiyor ve satışını yapıyoruz. Hükümlülerin ektiği ve tamamen organik olan sebzeler de müşterilerden yoğun ilgi görüyor" dedi.

ÜNİVERSİTE YURDU GİBİ CEZAEVİ

Cezaevinde hazırlanıp üniversiteyi kazanan hükümlülerin de bulunduğuna işaret eden Yıldırım, "Onları sabah 07.00'da okula gönderiyoruz. Ders saatleri bitiminde ise geri dönüyorlar. Üniversite yurdu gibi kullanıyorlar"dedi.

2011 yılında okuma kursları da açıldığına işaret eden Yıldırım,

"Açıköğretim İlköğretim Okuluna kayıtlı 25 öğrenci, Açıköğretim Lisesine kayıtlı 48 öğrenci ve Açıköğretim Fakültesine kayıtlı 7 öğrenci bulunuyor. NKÜ'de okuyan 11 öğrencinin 5'i Muratlı Meslek Yüksekokulu, 6'sı ise NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu'nda öğrenimlerine devam ediyor. 2011 yılındaki YGS'ye 16 kişi katıldı ve 14'ü sınavı kazandı" diye konuştu.

"HER YIL KAZANÇ ARTIYOR"

Kurumun 2008 yılı üretiminden 27 bin 475, 2009 yılında 45 bin 250, 2010 yılında 82 bin 983 ve 2011 yılında da 104 bin 86 lira net kar elde ettiğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"İşçi hükümlüler yeni inşa edilen 100 kişi kapasiteli atölyede yastık, tek ve çift kişilik nevresim takımı, pike, kırlent, tek ve çift kişilik çarşaf seti, masa örtüsü, bebek yastığı ve bez torba dikiyorlar. Anlaşmalı olduğumuz firma tarafından kesilmiş halde gönderilen kumaşlar burada dikildikten sonra paketlenerek yerine teslim ediliyor. 2011 yılında, anlaşmalı firmaya 732 bin 236 ürün gönderdik. 2008-2011 yılları toplamında net karımız ise 260 bin TL oldu."

- TEKİRDAĞ