Rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Lütfü İlgar, Haberler.com ekranlarında yayınlanan Bilimin Geleceği programına konuk olarak sınav sürecindeki öğrencilere ve ailelerine kritik tavsiyelerde bulundu. Özellikle sınava son bir hafta kala dikkat edilmesi gerekenleri vurgulayan İlgar, kaygının kontrol altına alınabileceğini ve ailelerin çocuklara yaklaşımlarında daha hassas davranmaları gerektiğini ifade etti.
Sınav öncesindeki son haftanın çok kritik olduğunu belirten Prof. Dr. İlgar, öğrencilerin bu süreyi konu tekrarıyla değil; dinlenme ve moral depolama süreci olarak değerlendirmesi gerektiğini ifade etti:
"Son 1 haftayı ders çalışarak ya da konu tekrarıyla geçirmemek gerekiyor. Beyni yormak yerine zihni dinlendirmek daha faydalıdır."
Sınav stresiyle başa çıkmak isteyen öğrencilere seslenen İlgar, kaygının tamamen zararlı bir durum olmadığını söyledi:
"Orta düzeyde kaygı her zaman iyidir. Motivasyonu artırır ve başarıyı tetikler. Ancak kaygı yüksek düzeye çıkarsa nefes ve gevşeme egzersizleriyle kontrol altına alınmalıdır."
Çocuğun kişilik gelişimi ve meslek seçimi konusunda ailelere büyük görev düştüğünü vurgulayan İlgar, aile baskısının uzun vadede ciddi zararlara neden olabileceğine dikkat çekti:
"Çocuk kendi ilgi ve yeteneklerine uygun bir yol seçmeli. Aileler, kendi fikirlerini çocuklara dayatmalarının zarar verici olduğunun farkında değil. Bu durum çocuğun kendini gerçekleştirmesini engeller."
Sadece sınavlarda değil, yaşamın genelinde bireyin karşılaştığı zorluklarla baş edebilmesinin psikolojik dayanıklılığa bağlı olduğunu belirten İlgar, bu özelliğin küçük yaşlardan itibaren geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
"Psikolojik dayanıklılık, herhangi bir zorluk karşısında yılmamaktır. Aileler, çocuklarının bu beceriyi kazanması için onları her konuda desteklemelidir."
Son Dakika › Eğitim › Prof. Dr. Lütfü İlgar: Orta düzey kaygı başarıyı artırır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?