Gazi Üniversitesi İstihdam Arttıracak

Gazi Üniversitesi, üniversite mezunu olmayan çalışanların mesleki yeterliliklerini ölçerek sertifikalandıracak.

Avrupa ülkelerinde bir ustabaşının ya da kaynakçının çalışabilmesi, vasıfsız eleman olmaktan çıkabilmesi alacağı bu mesleki yeterlilik

sertifikasına bağlı olacak. Türkiye’de mesleki yeterlilik ölçme konusunda daha öncede girişimlerde bulunulmuş ama bir türlü sonuç

alınamamıştı.  

2 yıldır Ulaştırma Bakanlığı ile yaptığı protokolle 1 milyon şoföre yeterlilik belgesi veren ve 70 bin kadar vasıfsız vatandaşa eğitimler

vererek bu konuda bir nevi ön adım atmış olan Gazi Üniversitesi Türkiye Beceriler Organizasyonu’nu (Skills Turkey) kurdu.

Üniversiteler klasik anlamda öğrencileri bir alanda yetiştiren, araştırmalar yapan kurumlardır fakat günümüzde üniversitelere toplumsal misyonlar da yüklenmeye başlandı. Üniversiteler aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlı ve bu konularla ilgili toplumsal projeler geliştirir hale geldi. Gazi Üniversitesi de iki yıl önce Ulaştırma Bakanlığı ile bir protokol imzalayarak şoförlerin mesleki yeterlilik ve eğitimlerine el attı. Proje için üniversitede büyük bir merkez oluşturuldu ve yaklaşık 70 kişi projede görev aldı. Eğitimler sonucu 1 milyonu aşkın şöfor yeterlilik belgesi aldı. Gazi Üniversitesi’nin geliştirdiği bir diğer proje de üniversite eğitimi almamış, meslek sahibi olmayan vasıfsız, iş bulmakta zorluk çeken kişilere 3 ila 6 ay süreyle eğitim vermek oldu. Ağırlıklı olarak mobilya, iç dekorasyon, bilgisayar uygulamaları gibi eğitimler alan katılımcılara sonrasında sertifikaları veriliyor. 6 yıldır Ankara Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle verilen eğitimlerden 70 bin kişi yararlandı. Ama tüm bu eğitimler ulusal alanda yapılan eğitimlerdi. Gazi Üniversitesi mesleklerin yurt dışında da tanınması anlamına gelen mesleki yeterlilikleri ölçmek ve sertifikalandırmak için geçtiğimiz yıl kolları sıvadı. Avrupa Mesleki Beceriler Organizasyonu (ESPO) ile işbirliğine giden Üniversite, Türkiye Beceriler Organizasyonu’nu kurup, ESPO’ya üye oldu. Organizasyonun amacı Türkiye’de üniversite eğitimi almamış meslek sahiplerini örneğin bir duvar işçisi, bir kaynakçı ya da bir su tesisatçısının mesleki yeterliliklerini belgelendirerek Avrupa ülkelerinde de iş bulabilmelerini sağlamak. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, AB sürecinde tüm mesleklerin derecelendirmelerinin yapılması gerektiğine dikkat çekerek, "Bir otelin su tesisatını kurmakla, iki katlı bir apartmanın tesisatını kurmak arasında dağlar kadar fark var. Türkiye’de de tüm su tesisatçılarının sertifika ve derecelendirilmeleri yapılacak.

AB mesleki derecelendirmesi olmayana iş vermez

Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olmayı hedefliyor. Avrupa Birliği mesleki derecelendirmesi yapılmamış kişilere iş vermez. Bugün Avrupa’da çalışan milyonlarca Türk işçisinin çalışma koşullarını hepimiz az çok biliyoruz. Gidenlerin neredeyse tamamına yakını vasıfsız işçi olarak istihdam ediliyor. Ama Türkiye AB’ye üyelik sürecini bu şekilde sürdüremez. Nasıl ki üniversiteyi bitirmiş bir doktor Avrupa’da herhangi bir hastaneye gidip ben geldim deyip çalışamazsa, üniversiteye gitmemiş meslek sahipleri de mesleki yeterlilik dereceleri

olmaksızın çalışamaz. Biz de bu projeyle çalışanlarımızı bu vasıfsız işçi konumuna düşüren sistemin dışına çekip, onları derecelendireceğiz.Derecelendirme olmadığı zaman bizim kaynakçımız, duvar işçimiz Avrupa ülkelerine gittiğinde istihdam olanağı bulamıyor. Vasıfsız işçi muamelesi görüyor. Derecelendirme ile çalışanlarımız Avrupa ülkelerine adeta ellerinde ne tür bir kaynakçı olduklarını gösteren bir diplomayla gidecekler. ESPO ile 4 Ekim’de yaptığımız toplantı sonrasına Gazi Üniversitesi’nin bu derecelendirmeyi yapması, eksikleri gidermesi ve sektörle bağlantıyı kurması kararlaştırıldı. Bir komite kuruldu, komitenin yürütücülüğünü de Gazi Üniversitesi aldı. Bu iş sadece üniversiteyi değil Bakanlıklar, sanayi ve ticaret odalarını ve tüm meslek örgütlerini ilgilendiriyor" diyor.

Mesleki yetkinliklerin ölçülmesi de tıpkı Ulaştırma Bakanlığı’nın projesinde olduğu gibi Gazi Üniversitesi’nde kurulan merkezden, ilgili bakanlıklarla işbirliğine gidilerek yürütülecek. Derecelendirme işinin bir ayağında üniversite, diğer ayağında sektörün ilgili sanayi ve ticaret odaları ve meslek örgütleri ile ESPO yer alacak.

OLİMPİYATLARDA HÜNERLER SERGİLENECEK

Avrupa Mesleki Beceriler Organizasyonu ve Dünya Mesleki Beceriler Organizasyonu’nun düzenlediği Mesleki Beceriler Olimpiyatları’na bu yıl Türkiye de katılacak. Brüksel’de düzenlenecek olimpiyatlarda farklı mesleklerden kişiler, takımlar kurarak hünerlerini sergileyecekler. Prof. Dr. Kadri Yamaç, "Bu olimpiyatlar basit gibi görünebilir ama hiç değil. 70 milyonluk Türkiye’de herkes bilgisayar mühendisi, elekrik mühendisi, doktor değil ama kaç duvar ustası, tesisatçısı var? Her yıl 1 milyon 800 bin öğrenci sınava giriyor, bu çocukların hepsine üniversite okutamayacağımız çok açık. Bu çocukların önemli bir kısmı meslek yüksek okullarıyla mesleğe kazandırılıyor. Bunun bir öncesinde meslek liseleri var. Ama bizdeki sistemde aşağıdan hiçbir eleme olmaksızın herkes üniversite kapısına geliyor, aileler akıl almaz paralar harcıyor. Batı ülkelerinde örneğin Almanya’da öğrenciler daha orta öğretim aşamasında bloke ediliyorlar. "Senin yeteneklerin

bu evladım sen hiç tıp doktorluğuna soyunma" denilerek, çocuğun önünü kesiliyor. Bu eğitim hakkına müdahale falan değil, zaten yapamayacak bu çok açık. Herkes aynı zekada doğmuyor, aynı koşullarda yetişmiyor. Bu çocukları açıkta bırakmak yerine bizim yaptığımız gibi çalışmalarla bu kişilere sahip çıkıyoruz" diyor.

Daha önce 4 kez denendi

Prof. Dr. Kadri Yamaç, Türkiye’de mesleki yeterliliklerin ölçümü için daha önce 4 kez girişimde bulunulduğunu söylüyor.1988’de Eskişehir’den Turomas, 1992’de TÜSİAD, 1993’de Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde Köksal Toptan, 2005’de de Fransa’daki Türk Konsolosluğu böyle bir girişimde bulunmuş fakat başarılı olamamıştı.

Prof. Dr. Kadri Yamaç, Gazi Üniversitesi’nin hem Ulaştırma Bakanlığı hem de vasıfsız kişilerin eğitimlerinden elde ettiği deneyimlerle ESPO’nun içinde yer aldığını vurguluyor: "Türkiye’nin 1988’lerden başlayıp halledemediği Türkiye Beceriler Organizasyonu’nun kurulmasını sağladık. Bu organizasyon da ESPO’ya üye olarak kabul edildi. Bu 19 yıllık bir girişimler öyküsüdür. Şimdi ise hedef bilinçlendirme yaratılarak kaynak yaratılmasıdır."