Lübnan’da Hizbullah lideri Nasrallah’ın çağrısının ardından sokağa dökülen Şii militanlar, çatışmaların üçüncü gününde, Beyrut’un batısındaki Sünni kalelerini ve medya kuruluşlarını ele geçirdi.
Lübnan ordusu Sünni-Şii çatışmasında arada kaldı, halk ise kaçıyor. İsrail, İran’ı suçlarken, Suriye "Olaylar Lübnan’ın iç işidir" diyor.
LÜBNAN, yeni bir iç savaşın eşiğinde. Siyasi kriz nedeniyle aylardır devlet başkanı seçemeyen ülke, bu kez, Batı destekli Sünni hükümetin, Şii militanlara ait olan özel televizyonu kapama çabalarının ardından ikiye bölündü. Sünnilerin Başmüftüsü Muhammed Kabbani’nin, Batı’nın terörist olarak kabul ettiği Hizbullah üyelerine "silahlı kanunsuzlar" demesi de gerilimi iyice tırmandırdı.
Hizbullah’a ait El Manar televizyonunda önceki gün bir konuşma yapan Şii örgüt lideri Seyid Hasan Nasrallah, kanala yönelik hükümet soruşturmasının "kırmızı çizgiyi aştığını" söyledi. Nasrallah, "Lübnan hükümeti, İsrail karşıtı direnişimize karşı savaş ilan etti" dedikten dakikalar sonra, başkent Beyrut sokaklarında iki büyük silahlı çatışma çıktı.
Suriye ve İran yanlısı Emel örgütü üyelerinin de aralarında bulunduğu Şii militanlar ile hükümete bağlı Sünniler arasında makineli tüfek ve roket atarların da kullanıldığı çatışmalarda en az 18 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Halk panik içinde sığınaklara koşarken, başkentte silah seslerinin azalması Şii militanlara karşı direnişin yok olmasıyla mümkün oldu. Hizbullah, Beyrut’un batısındaki Sünni kaleleri ile medya kuruluşlarını kuşatmanın ardından ele geçirdi. Lübnan ordusu tankları caddelerde yürütmekle yetinirken, iç çatışmaya karışmaması emri verilen polis güçleri de iki ateş arasında kaldılar.
Sünniler pes etti
Batı destekli koalisyon hükümeti, suikasta kurban giden eski başbakan Refik Hariri’nin oğlu olan Sünni lider Saad Hariri’nin tansiyonu yükseltmemek için tüm medya kuruluşları ve sosyal hizmet birimlerini orduya devrettiğini açıkladı. Hariri, Hizbullah’a, "silahların ve kanunsuzluğun dilini terketmesi ve ülkenin iç savaşa sürüklenmesini engellemesi" çağrısı yaptı.
Beyrut’tan Bekaa Vadisi’ne uzanan çatışmalar Şiilerin zaferiyle noktalandıktan sonra dün öğle saatlerinden itibaren ülkede yalnızca Hizbullah’ın kutlama amacıyla havaya ateş açarken kullandığı silahların sesleri duyuldu. Çatışmaların yeni bir iç savaşa dönüşebileceğinden endişe eden birçok devlet, vatandaşlarını Lübnan’ı terketmeye davet etti.
Ancak Hizbullah lideri Nasrallah’ın "stratejik hedef" olarak gördüğü Beyrut uluslararası havaalanı ile Beyrut limanı ve birçok otoyol, yanan lastikler ve toprak yığınlarıyla barikat kuran Hizbullah taraftarlarınca kapatıldı. Ülkeye üç gündür uluslararası uçuş yapılamıyor.
The Independent’ın Beyrut’tan bildiren köşe yazarı Robert Fisk, "iç savaşa yeniden başlamak için ülkede iştah bulunmadığını ve yeni milislerin oluştuğuna dair fazla işaret görülmediğini" belirtse de, "Ancak durum kolayca kontrolden çıkabilir" uyarısını yaptı.
KİM KİMİNLE ÇATIŞIYOR
Sünni hükümet: Sünni-Dürzi-Maruni koalisyonu, ABD-İsrail, Suudi Arabistan ve birçok Arap ülkesi tarafından destekleniyor. Suikasta kurban giden eski Başbakan Hariri’nin oğlu Saad’ın liderlik ettiği Tayyar el Müstakbel (Gelecek Hareketi) koalisyonun büyük ortağı.
Hizbullah ve Emel: "Devlet içinde devlet" olan Şii Hizbullah örgütünün lideri Nasrallah, hükümetin örgüt aleyhine artan baskısından şikayetçi. Suriye yanlısı Şii Emel örgütü ile birlikte hareket eden Tahran destekli Nasrallah, Başbakan Fuad Sinyora’yı, "asıl başbakan" olan Şam karşıtı Dürzi lider Velid Canbolat’ın yardımcısı olmakla ve bu ikiliyi, Beyrut havalimanında bir CIA-Mossad üssü kurmaya çalışmakla suçluyor.
Hıristiyanlar: Sünni ve Dürzilere karşı, Şiileri destekliyorlar. Hizbullah’ın müttefiki olan Hıristiyan lider Michel Aoun, Şii milislerin dünkü çatışmalardan galip ayrılmasının ardından, "Bugün olanlar Lübnan için zaferdir" dedi.
NE DEDİLER
ABD: Beyaz Saray, Hizbullah’a karşı Lübnan hükümetine tam destek veriyor. Başkan George W. Bush, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile gelecek haftaki Ortadoğu turu kapsamında Mısır’da bir araya gelecek.
İsrail: Hizbullah’a karşı Lübnan’da iktidar olan Sünni-Dürzi ittifakını destekleyen İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, son çatışmalardan İran’ı sorumlu tuttu. Peres, "Tahran’ın amacı, tüm Ortadoğu’yu kontrol etmek" dedi.
Araplar: S. Arabistan’ın başı çektiği Arap ülkeleri, İran etkisinin artacağı endişesiyle, Hizbullah’a karşı Batı ile birlikte hareket ediyor. Cidde, dışişleri bakanları toplantısı önerdi.
Suriye ve İran: Hariri suikastının ardından Lübnan’ı terketmek zorunda kalan Şam, son çatışmalardan da sorumlu tutulmak istemiyor. Devlet Başkanı Beşar Esad, "Lübnan’daki olaylar, onların iç işi" dedi. Hizbullah’ı, 1982’de İsrail’e karşı kuran Tahran ise, Lübnan’daki çatışmaların temel nedeni için, ABD ve İsrail’in "maceracı çaba ve müdahaleleri" dedi.
İsrail savaşında 1400 kişi öldü
1975-1990 yılları arasında iç savaşa sahne olan çok kültürlü Lübnan, Batı yanlısı Başbakan Refik Hariri’nin 2005 şubatında öldürülmesinin ardından yeniden karışmıştı. ABD, İsrail ve Arap müttefikleri, Hariri’yi Şam-Tahran ekseninin öldürttüğünü iddia etmiş ve Suriye, uluslararası baskı üzerine Lübnan’daki askerlerini çekmek zorunda kalmıştı. İsrail, iki yıl önce Lübnan’daki Hizbullah’a saldırmış ve yaz savaşında 1400 kişi ölmüştü.
Son Dakika › Dünya › Yine mi İç Savaş Batı Beyrut Düştü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?