Yeşiller adına konuşan Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth, mülteci sözleşmesini sert bir dille eleştirdi.
Ancak Türkiye'ye vize muafiyetini savunan ve vize serbestisi zamanının çoktan gelip geçtiğini belirten Roth, şöyle dedi: "Biz gayet doğal olarak onlarca yıldır Türkiye'ye seyahat ediyoruz, ama Türkiye'den insanlara bu hakkı 36 yıldır reddediyoruz. Bu ne adil ne de partnerliğe uyan bir yaklaşım."
TAVİZ DEĞİL, MESAJ
SPD adına konuşan Uli Grötsch ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın terörle mücadele yasasını değiştirmek istememesinin, bu sözleşmeyi tehlikeye düşrüdüğünü söyledi: "Vize muafiyeti Türk hükümetine bir taviz değil. Daha çok bir bütün olarak Türkiye'ye bir mesaj. Karşılıklı olarak seyahat özgürlüğünün mümkün olduğunu gösteren bir sinyal. Eşit göz hizasında olma sinyali. Türkiye ile Almanya ilişkileri sadece vize muafiyeti ile mülteci sözleşmesine indirgenemeyecek kadar çok güçlü ve derin. Türkiye-Almanya arasındaki bağlar o kadar güçlü ki, bunu hiçbir hükümet kesemez. Elbette Türkiye vize muafiyeti için tartışmalı terörle mücadele yasası da dahil, tüm şartları yerine getirmeli."
CDU/CSU Grubu adına konuşan Nina Warken de ne Alman hükümeti ne de AB'nin şantaja boyun eğmeyeceğini söyledi.
Türkiye ile sözleşmenin çok açık olduğunu belirten Warken, şöyle konuştu: "Bizim tavrımız da bu konuda çok net. Türkiye, AB Komisyonu'nun vize muafiyeti için şart koştuğu tüm maddeleri yerine getirirse, ancak o zaman vize serbestisi gelir. Burada uzlaşma olmaz. Benim grubum bu konuda AB komisyonuyla hemfikir."
Sol Parti adına konuşan Sevim Dağdelen de Almanya'nın Türkiye ile mülteci sözleşmesi yaparak, Türkiye'nin şantajına maruz kaldığını savundu: "Vize muafiyeti Türkiye ile Almanya arasında kirli bir pazarlık ve biz bunu tamamen reddediyoruz. Biz vize serbestisine karşıyız."
Son Dakika › Dünya › Vize Muafiyeti Alman Meclisi'nde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?