Türkiye'de seçimler, siyaset, bölgesel meseleler ve ekonomi, gündemi yoğun bir şekilde meşgul ederken diğer tarafta herkesin ağız birliği etmişçesine söylediği birşey var: Artık katma değer üretecek konulara odaklanmalı; iç tartışmalara hapsolmak yerine küresel tartışma konularının yapıcı sinerjisinden yararlanmalı.
Bu konuların başında da Türkiye’nin rekabetçilik unsurunu güçlendirecek olan “ yapay zeka ” eksenli tartışmalar geliyor. Türkiye’nin 2019 yılı sonuna kadar ilk yapay zeka strateji dokümanını oluşturacağı, kısa süre önce Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklandı.
Yapay zeka gibi önemli ancak az konuşulan, “katma değeri yüksek” bu konuyu İstanbul merkezli düşünce kuruluşu EDAM’ın CEO’su Ussal Şahbaz ile euronews Türkçe 'nin sosyal söyleşi programı RÖP 'te konuştuk. Daha önce General Electric’in dünyadaki 8 inovasyon merkezinden biri olan GE İstanbul İnovasyon Merkezi’nin direktörlüğünü üstlenen Şahbaz, yapay zekanın ne olduğunu, Türkiye'nin dünyadaki yerini, yeni nesillerin bu teknolojiye nasıl hazırlanabileceğini anlattı.
Türkiye'nin yapay zeka serüveni, önündeki fırsatlar
Türkiye’de son dönemde gayrimenkulden temizlik sektörüne dek çok farklı alanlarda yapay zeka kullanan start-up iş modelleri geliştiriliyor ve genellikle gençlerin öncülüğündeki bu başarılı girişimlerin yapay zeka eksenli ürünleri Türkiye’de uygulandıktan sonra ihraç ediliyor.
Bu yıl Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla gerçekleşecek etkinlikler arasında, Berlin’de düzenlenecek “yapay zeka” çalıştayı var. Türkiye, Avrupa Birliği adaylık sürecinde yapay zeka konusunda Avrupa Birliği ülkeleriyle işbirliklerine gitme, AB finansmanlı projeler geliştirme hakkına sahip.
Yapay zeka alanında öncü olan Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve birkaç büyük şirketin yapay zeka alanındaki tekeline bakıldığında Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar hızla ilerleyen treni yakalamak için çok cesur ve kalıcı sıçramalar yapmak ve yapay zekayı ulusal eylem planlarının bir parçası haline getirmek zorunda. Yoksa ulusal güvenliğin korunmasından, kişisel bilgilerin yabancı ülkeler tarafından satın alınmasına dek uzanan çok geniş bir risk yelpazesi ortaya çıkıyor.
Yapay zekanın geliştirilmesinin istihdam kaybına yol açabileceği endişeleri ise oldukça yaygın. Dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu’nun geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı ve oldukça ses getiren bir makalesinde, ülkelerin önüne iki tercih konmuştu: Ya Silikon Vadisi’nde olduğu gibi yapay zeka uygulamalarıyla işsizlik yaratılacak, ya da insanlar için verimlilik artıcı yeni görevler yaratarak teknoloji piyasalarında rekabet doğurulacak.
Son Dakika › Dünya › Video | Yapay Zeka Nedir? Türkiye Bu Alanda Treni Yakalayabilecek Mi? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?