"Kıbrıs Rum yönetimi haksız bir şekilde Avrupa Birliği (AB) içerisinde olması nedeniyle, AB içerisinden böyle bir tutuklama kararı almaya çalışacak. Ancak bunun hukuki ve siyasi zemini yoktur. Uluslararası anlamda gerek KKTC gerekse Türkiye güçlü bir zemindedir" diye devam eden Hasipoğlu şunları söyledi;
'RETÇİ OLAN HEP RUMLAR'
"Müzakere masasında Kıbrıs Türk tarafı paylaşımcı bir yaklaşımla, Rum tarafına, 'gel, Ada etrafındaki petrolü, doğalgazı nasıl paylaşacağımızı konuşalım' diye 2011 yılından beri öneriler yapmıştır. Ama hep retçi tavır içerisinde olan Rum tarafı olmuştur. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarında da Ada etrafındaki doğalgazda Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar hakları olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla tutuklama adımı siyasi olarak bir yer bulmaz. Hukuken de tutuklama bir yer bulmaz. Çünkü bir kere Türkiye ile KKTC 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf değil. Fatih gemisinin bulunduğu denizalanı Kıbrıs Rum yönetiminin, Kıbrıs'ın kara suları içerisinde değil. Burada hiç bir devlet 'burası benim denizalanımdır, egemenlik alanımdır, gemi veya kişileri tutuklarım' diye adım atmasının uluslararası hukukta yeri yoktur. Uluslararası deniz hukuku bize şunu söylemektedir; ilgili kıyı devletleri masa başında oturup, hakça bir paylaşımı emreder. Dolayısıyla Rumların adımı uluslararası deniz hukukuna ve siyasi duruma terstir."
Son Dakika › Dünya › UBP milletvekili Hasipoğlu: Rumların adımı uluslararası deniz hukukuna ters - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?