Trump'ın İsrail-İran Politikası - Son Dakika
Son Dakika Logo
Dünya
BBC

Trump'ın İsrail-İran Politikası

Trump\'ın İsrail-İran Politikası
17.06.2025 19:17

Trump, İsrail'in saldırılarına destek veriyor, ancak İran'la müzakere arayışında belirsizlik yaşıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail- İran çatışmasına ilk yorumlarında İsrail saldırılarına tam destek verdi, ardından çatışma söyleminden uzaklaştı sonrasında yeniden destek söylemine geri döndü.

Trump'ın Kanada'daki için Beyaz Saray, Orta Doğu ile ilişkili açıklaması yaptu.

Ancak Başkan Trump sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda erken ayrılığın "Ateşkesle ilgisi olmadığını" savundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu daha önce yaptığı açıklamada saldırıların ABD ile "tamamen koordineli" olduğunu söylemişti.

Peki Trump'ı etkileyen faktörler neler ve en önemlisi, şu anki seçenekleri neler?

1. Netanyahu'nun baskısına boyun eğip gerilimi artırmak

Perşembe günü İsrail füzelerinin Tahran'ı vurmasının ardından Trump, İran liderlerini Amerikan bombalarıyla donatılmış İsrailli müttefikinden "daha da gaddar" saldırılarla tehdit etti.

Trump'ın nihai amacını biliyoruz. Netanyahu gibi o da İran'ın nükleer bombaya sahip olamayacağını söylüyor. Önemli olan, tercih ettiği seçeneğin (Netanyahu'nun aksine) ABD ile İran arasında bir anlaşma olduğunu söylemesi. Bu yol aynı zamanda kendisinin dünya çapında bir anlaşmacı olarak tanımladığı imajını da yansıtıyor.

Ancak oraya nasıl varılacağı konusunda kaçamak cevaplar verdi, bazen güç tehdidine yaslandı, bazen de diplomasiyi zorladı.

Geçen hafta aynı açıklama içinde, İsrail'in İran'a saldırmasının hem bir anlaşmaya yardımcı olacağını hem de uzlaşıyı "imkansız kılacağını" söyledi.

Onun öngörülemezliği bazı destekçileri tarafından, sonradan stratejik olarak tasvir ediliyor: Dış ilişkilerde "deli adam" teorisi.

Bu kavram, ABD'de ilk olarak Eski Başkanı Richard Nixon'ın Soğuk Savaş sırasındaki politikalarını tanımlamak için kullanılmıştı.

Gerilimi artırma konusunda gösterilen kastılı belirsizlik ve öngörülemezliğin rakipleri (veya Trump'ın durumunda müttefikleri bile) hizaya getirdiğini savunan bu teori, Trump'ın müzakere taktiklerini nitelemek için de sıklıkla kullanılıyor.

Trump'ın danışmanlarından ve destekçilerinden bazıları, İran'a yaklaşımı söz konusu olduğunda deli adam teorisinin "maksimum baskı" tarafını destekliyor.

İran'ın müzakere konusunda ciddi olmadığını ve bu yüzden ancak tehditlerin başarılı olacağını savunuyorlar (Oysa İran 2015'te dönemin ABD Başkanı Barack Obama'yla bir nükleer anlaşma imzalamıştı - daha sonra bundan çekilen Donald Trump oldu).

Netanyahu, Trump'a diplomatik yoldan değil askeri yoldan gitmesi için sürekli baskı uyguluyor ve bunun sonucunda ABD Başkanı (Nobel Barış Ödülü'nü kazanma arzusunu sık sık dile getirmesine rağmen) Tahran liderliğine yönelik daha saldırgan tehditlerini yerine getirme ihtiyacı hissedebilir.

İsrail kendi bakış açısıyla işi bitirmek için, perde arkasında Amerikan müdahalesine yönelik daha fazla baskı yapabilir. ABD, İsrail'in İran'ın Fordo'daki yeraltı uranyum zenginleştirme tesisini yok edebileceğine inandığı sığınak delici bombalara sahip.

Çatışmalar tırmanırken, uzun zamandır İran'da rejim değişikliği çağrısı yapan Kongre'deki şahin Cumhuriyetçilerin Trump üzerindeki baskısı da artıyor.

Trump ayrıca İranlıları zayıflattıktan sonra müzakereye zorlayabileceğine yönelik argümanını da test etmiş olacak.

Ancak gerçek şu ki İranlılar zaten o masadaydı, Trump'ın elçisi Steve Witkoff ile yapılması gereken altıncı tur görüşmeler Pazar günü Umman'da planlanmıştı.

Ve son gelişmelerin ardından taraflar masadan çekildi.

2. Orta yol

Trump şimdiye kadar ABD'nin, İsrail'in saldırılarında bir dahli olmadığını yineledi.

Bu gerilim, Trump'ın siyasi mirasını belirleyebilecek riskler taşıyor. Amerikan deniz destroyerleri ve kara tabanlı füze bataryaları, İsrail'in İran misillemesine karşı savunmasına zaten yardımcı oluyor.

Trump'ın Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki bazı danışmanlarının, özellikle İran'a ait bazı füzelerin İsrail-ABD savunmasını ölümcül şekilde delebileceği göz önüne alındığında, Trump'ı İsrail saldırılarının yoğunluğunu artırabilecek herhangi bir şey yapmaması konusunda uyarmaları muhtemel.

Netanyahu ise İran'ın dini lideri Ali Hamaney'i hedef almanın çatışmayı tırmandırmayacağını, aksine sonlandıracağını savunuyor.

Ancak hafta sonu bazı haber kuruluşlarına açıklama yapan isimsiz bir ABD'li yetkili, Trump'ın böyle bir adıma karşı olduğunu açıkça belirttiğini söyledi.

3. MAGA'cıları dinleyip geri çekilme

Trump'ın aklını kurcalayan en büyük siyasi etkenlerden biri de içerideki desteği.

Kongre'deki Cumhuriyetçilerin çoğu, ülkeye Amerikan silah tedarikinin devam etmesi de dahil olmak üzere, İsrail'i hala kararlı bir şekilde destekliyor. Birçoğu, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarını sesli bir şekilde destekledi.

Ancak Trump'ın Amerika'yı Yeniden Yüceltme (Make America Great Again, MAGA) hareketinin içinde İsrail'e yönelik bu geleneksel "kesin" desteği artık açıkça reddeden önemli sesler var.

Son günlerde Trump'ın "Önce Amerika" dış politika vaadi göz önüne alındığında, ABD'nin neden Orta Doğu'da bir savaşa çekilme riskine girdiğini soruyorlar.

Trump yanlısı gazeteci Tucker Carlson, Cuma günü sert bir eleştiri yazısı yazarak, yönetimin sürece dahil olmayacağı yönündeki iddialarının doğru olmadığını ve ABD'nin "İsrail'den vazgeçmesi" gerektiğini söyledi.

Netanyahu ve "savaş açlığı çeken hükümetinin" kendi adına savaşmak üzere ABD askerlerini ülkeye çekecek şekilde hareket ettiğini öne sürdü.

"Buna katılmak, sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ni ilk sıraya koyacak bir hükümet kurma umuduyla oy kullanan milyonlarca seçmenin yüzüne orta parmak göstermek anlamına gelir" ifadelerini kullandı.

Benzer şekilde, Trump'a sadık ABD temsilcisi Marjorie Taylor Greene de "ABD'nin İsrail/İran savaşına tam anlamıyla dahil olmasını isteyen kimse Amerika Önce/MAGA değildir" dedi.

Bu durum Trump için önemli bir zafiyet anlamına geliyor.

Bu, ABD ile İsrail'in saldırıları arasına mesafe koyması yönündeki baskıyı artırıyor ve Trump'ın bunu gördüğüne dair dair işaretler de var.

MAGA'nın hafta sonu yürüttüğü tartışma, Trump'ın sosyal medyada Rusya Devlet Başkanı Putin'e katılarak savaşa son verilmesi çağrısında bulunduğuna dair paylaşım yapmasıyla aynı zamana denk geldi.

Trump Pazar günü İran ve İsrail'in bir anlaşma yapması gerektiğini söyledi ve ekledi: "ABD'nin İran'a yapılan saldırıyla hiçbir ilgisi yoktu."

İran, Washington'ın İsrail'in savunmasına yardım etmesi halinde bölgedeki ABD üslerine saldırmakla tehdit etmişti.

Herhangi bir Amerikan can kaybı riski, MAGA'nın izolasyonist argümanının katlanarak artmasına yol açacak ve bu da Trump üzerinde geri çekilme veya Netanyahu'yu saldırıyı daha hızlı bir şekilde sona erdirmeye zorlama yönünde baskı yaratacaktır.

Kaynak: BBC

Son Dakika Dünya Trump'ın İsrail-İran Politikası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
BBC

Advertisement