TBMM Başkanı Şentop'tan Metin Topuz kararı değerlendirmesi: "ABD de, Türkiye'deki mahkemelere saygı...

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, eski ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'a "FETÖ'ye yardım ettiği" gerekçesiyle verilen 8 yıl 9 aylık yönelik eleştirilerle ilgili, "Dünya sadece ABD mahkemelerine saygı duymak zorunda değil. Türkiye'deki mahkemelere Amerikalılar da bizler de saygı duymalıyız" dedi.

TBMM Başkanı Şentop, Meclis bahçesinde, parlamento muhabirleriyle sohbet toplantısı yaptı, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"9'u TBMM personeli 10 vaka görüldü"

Mustafa Şentop, soru üzerine, TBMM'de salgının başladığı 11 Mart'tan bu yana 9'u TBMM personeli, birisi özel bir televizyon kameramanı olmak üzere toplam 10 kişide koronavirüs görüldüğünü söyledi.

Şentop, "Milletvekillerinde pozitif vaka yok. İsteyene PCR testi yapıyoruz. Ben de düzenli olarak yaptırıyorum. Bir hafta veya 10 günde" dedi.

"Herkes payına düşeni alacak"

Yassıada yargılamalarının hükümsüz kalmasına ilişkin kendi imzasını taşıyan yasa teklifinin, gelecek hafta komisyonlarda görüşüleceğini ifade eden Şentop, TBMM tatile girmeden yasalaşabileceğini ifade etti. Teklif için muhalefet milletvekillerinden imza istenmemesine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Şentop, şu görüşleri dile getirdi:

"Milletvekili arkadaşlarımın hiçbirine 'beraber yapalım' demedim ama biz de 'imza atalım' diyen herkes imza attı. 27 Mayıs'ta darbe yapılıyor. Bir nevi infaz timi, yeni mahkeme kuruluyor ve yürürlük tarihini 27 Mayıs 1960'tan başlatıyor. Biz bu yargılama kararını kaldırıyoruz. Verdiği kararlar da yok hükmünde olacak. Tazminat konusu da mağdurların talebiydi. Danıştay, kurumu görevlendirecek. 593 kişi yargılanıyor. Herkes kendi payına düştüğü kadarını alacak. Yaptığımız iş sadece kağıt üzeride olmasın, bir anlamı olsun diye tazminatın böyle bir anlamı var.

"Türkiye'de mağduriyetler çok. İdamlar, müebbetler... Burada emsal oluşturmayacak bir durum var. Yassıada'da yapılan şey belli kişileri yargılamak için mahkeme kurulmuş, emsal teşkil edecek bir durum yok çünkü bunun gibi bir örnek daha yok. Kararlar doğrudur demiyorum ama 12 Eylül sonraki idamlar böyle değil."

"Bireysel başvuru sonucunu bekleme zorunluluğu yok"

Mustafa Şentop, CHP'li Enis Berberoğlu, HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla ilgili soruları da yanıtladı. Milletvkillerinin Anayasa Mahkemesi'nde yaptığı bireysel başvuru sonucu beklenmeden, milletvekilliklerinin düşürüldüğü yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine Şentop, milletvekilleri hakkındaki kararın Yargıtay kararıyla kesinleştiğini, bireysel başvurunun, bu sürece dahil olmadığını ifade etti.

Şentop, muhalefetten gelen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı görevindeyken kullandığı ifadelerin geçtiğimiz hafta üç ismin milletvekilliklerinin düşürülmesi ile çeliştiği eleştirilerine de yanıt vererek, şunları söyledi:

"Uzun zamandır anlatıyorum ama anlama zorluğu var. Herkes hukukçu değil, teknik detayları bilmeyebilir. Ama partilerin hukukçuları var, arkadaşların onlara sorması gerek Dokunulmazlık bağlamındaki durumlar farklı. Farisoğulları ve Güven, 27'inci dönemde ilk defa vekil seçildiler.

"Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili bir durum yok. 83. maddenin iki istisnası var. Ağır cezalık suç üstülük hali ve vekil seçilmeden önce soruşturma olması. Güven ve Farisoğulları ile ilgili vekillik seçilmeden önce başlamış soruşturma var. Vekil seçilse bile bu dosyalarda dokunulmazlık kazanılmıyor. Berberoğlu, 26. dönemde de milletvekili. Her seçim dokunulmazlık kazandırır, hepsinde ayrı bir dokunulmazlık vardır. Bu konu dile getirildi. Yargıtay bir karar verdi. Hüküm kesinleşmiş ama 'Benim görüşüm bu uygulayamıyorum' dersem, 'Beğendiğimi uygulayıp beğenmediğimi uygulamam' demiş olurum.

"Meclis'te bir kanun çıkarıyoruz, bazı ankadaşlarımız 'Hayır' diyor ama kanun çıkıyor. Hayır diyenler 'Biz uymayız mı' diyor. Yargı kararı başka bir şey hukuki görüş başka bir şey. Benim önüme gelmiş 'Ben uygulamıyorum' diyebilir miyim? Biz neyi bekledik. Yargı paketi, açıklandı. 'Uygulamasını görelim' dedik. İki milletvekilinin yargı paketi kapsamında yararlandığı görüldü. Temyize başvurdular. Bize gönderdiler. Kesin hüküm kalkmış oldu. İnfaz tartışmaları başladığında bekledik sonra 48 günlük verilen tatil vardı. İlk haftadan okumuş olduk."

Berberoğlu, Farisoğulları ve Güven'in, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaparak, "hak ihlali" olduğu gerekçesiyle haklarındaki mahkumiyet kararının kaldırılmasını talep etmişlerdi.

Anayasa Mahkemesi, "hak ihlali" kararı verse de, bu isimlerin tekrar milletvekilliğine dönmesi mümkün olmayacak.

"Ayasofya, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile ibadete açılabilir"

Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin Şentop, "Şu anda Danıştay'da görüşülüyor. Gündemde olan bir süreç var. Danıştay 'Hayır' derse de başka türlü yürürlükten kaldırma yolları var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile olabilir. Bizim tarihimiz bakımından önemli" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması konusunda çalışma yapılması talimatı vermişti ve bundan sonra atılacak adımlar için Danıştay kararının beklendiğini söylemişti.

"Çoklu baro, Anayasa'ya aykırı değil"

Şentop, AKP grubunun bir süredir üzerinde çalıştığı çoklu baro sistemine ilişkin soru üzerine de düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığını ifade etti. Şentop, Meclis Başkanlığı seçimleri hakkında "12 Temmuz'da seçim yapılmış en son. 12 Temmuz'a kadar yapmak gerekiyor. 5 gün adaylık 5 gün seçim. 2 Temmuz'da başlayabilir" dedi.

AKP'nin TBMM'nin çalışmaya başlamasının ardından Meclis Başkanlığı'na sunmayı planladığı çalışmayla; örgütlenme hakkı ve özgürlüğü gerekçe gösterilerek birden fazla baro kurulmasının önünün açılması, kurulacak baroların yönetimlerinin de çarşaf listeyle nispi sistemle belirlenmesi öngörülüyor.

Metin Topuz kararı

Mustafa Şentop, Metin Topuz kararıyla ilgili ABD'den gelen eleştirilerle ilgili bir soru üzerine ise,. "Dünya sadece ABD mahkemelerine saygı duymak zorunda değil. Türkiye'deki mahkemelere Amerikalılar da bizler de saygı duymalıyız" karşılığını verdi.

Türkiye-ABD ilişkilerinde bir dönem ciddi kriz yaşanmasına neden olan konsolosluk çalışan Metin Topuz'un yargılandığı davada dün karar açıklanmıştı. Topuz, "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.