Suriye'nin Lazkiye ve Tartus şehirlerinde Şam'daki geçici yönetim askerleri ve devrik Esad yönetimine bağlı güçler arasında çatışma çıktı.
Olaylar, Esad'ın 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından ülkedeki en büyük çaplı çatışmalara dönüştü.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), çatışmalarda 35 güvenlik mensubu, 32 silahlı saldırgan ve dört sivil olmak üzere toplam 71 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
BBC, can kayıplarını bağımsız olarak doğrulayamadı.
Akdeniz'e kıyısında bulunan Lazkiye ve Tartus'ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Alevilerin çoğunlukta bulunduğu bölge, aynı zamanda Esad ailesinin kökeninin dayandığı Kardaha ilçesine de ev sahipliği yapıyor.
Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, çatışmaların ardından bölgede geniş çaplı bir güvenlik operasyonu başlatıldığını duyurdu.
SANA'nın Türkçe servisi, Lazkiye Valiliği Kamu Düzenliği Müdürü Yarbay Mustafa Knefati'nin şu açıklamasına yer verdi:
"Önceden planlanmış ve kasıtlı bir saldırıyla, Esad milislerinin birkaç grubu kontrol noktalarımıza saldırdı ve Cebleh bölgesi ve kırsalında çok sayıda devriyemizi hedef aldı."
SANA Türkçe, sosyal medya hesaplarından Suriye'nin farklı noktalarından yola çıkan askeri konvoyların Lazkiye ve Tartus'a varışlarına dair fotoğraf ve videolar paylaştı.
Lazkiye'deki olaylarla ilgili Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli'den açıklama geldi.
Keçeli, X hesabından yaptığı paylaşımda "Bu tür kışkırtmaların, Suriye'nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını hedef alan her türlü eylemin karşısındayız. Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olmaya devam edecektir."
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da "Yasa dışı gruplar tarafından işlenen suçları ve güvenlik güçlerinin hedef alınmasını" kınadı.
Lazkiye ve Tartus'ta etkili olan çatışmalar, 6 Mart'ta Beit Ana köyü sakinlerinin güvenlik güçlerine bir şüpheliyi teslim etmemesiyle başladı.
Köyde çıkan gerilimin ardından Şam'a bağlı güvenlik güçleri bölgede güvenlik operasyonu başlattı.
Bu operasyon sırasında Esad yönetimine bağlı güçler, Şam yönetimi askerlerine saldırdı.
Olaylar, Esad'ın 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından ülkedeki en büyük çaplı çatışmalara dönüştü.
Esad yönetimine bağlı güçler bölgedeki bazı askeri noktaları ele geçirdi ve Cebleh merkezinde çatışmaya girdi.
Bölgedeki otoyollarda güvenlik güçlerine yönelik saldırılar gerçekleştirildiği bilgisi var.
Cebleh'te yaşayan Ali adlı bir çiftçi, Fransız AFP ajansına verdiği demeçte "şehir savaşı ve sokak çatışmalarına" şahit olduğunu söyledi.
Çiftçi, "Tüm gece çatışma ve patlama sesleri duyduk. Herkes korkuyor... evlerimizde hapis kaldık ve dışarı çıkamıyoruz" diye konuştu.
SANA, Humus ve Halep'te 6 Mart'ı 7 Mart'a bağlayan gece Şam yönetimine destek için gösteriler düzenlendiğine dair haber ve görüntüler geçti.
Şam'daki geçici yönetimin Savunma Bakanlığı sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, halen Esad'a sadık olan güçlere silah bırakma çağrısı yaptı:
"Binlece kişi silahlarını bırakıp ailelerine dönmeyi seçti, bazılarıysa hala katil ve suçluları savunmak için kaçmak ve savaşmakta ısrar ediyor. Seçim ortada: Silahlarınızı bırakın ya da kaçınılmaz sonunuzla yüzleşin."
Şam yönetimi, Aralık 2024'ten bu yana Lazkiye ve Tartus'un bulunduğu bölgede güvenliği tesis etmekte zorlanıyor.
Bölgedeki Alevi gruplar, Esad'ın devrilmesinin ardından özellikle Humus ve Lazkiye'de azınlıkların hedef alındığını ve saldırıya uğradığını söylüyor.
Güvenlik güçleri bu bölgelerde Esad yönetimine bağlı güçleri ortadan kaldırmak için aylardır operasyon düzenliyor.
Aktivistler, bu operasyonlar sırasında bölge sakinlerinin evlerine el konulduğunu, insanların infaz edildiğini ve kaçırıldığını iddia ediyor.
Geçici yönetim makamlarıysa şiddet olaylarının "istisnai durumlar" olduğunu savunuyor ve suçluların cezalandırılacağını taahhüt ediyor.
Suriye'de Beşar Esad'ın 8 Aralık 2024'te ülkeyi terk ederek Rusya'ya sığınmasının ardından ülkenin büyük bölümünde silahlar sustu.
Esad'ı deviren muhalif güçlerin başını çeken İslamcı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) grubu ülkede bir geçiş yönetimi kurdu.
Geçiş dönemi başkanlığına HTŞ lideri Ahmet eş-Şera atandı.
Şubat sonunda ülkenin yol haritasını belirlemek için bir "Ulusal Diyalog Konferansı" düzenlendi.
Konferans, yeterince kapsayıcı olmadığı gerekçesiyle başta Suriye'deki Kürtler olmak üzere azınlıklar tarafından eleştirildi.
Ülkenin kuzeydoğu vilayetleri, omurgasını Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altında.
Türkiye, iki grubu da PKK'nın uzantısı "terör örgütü" olarak kabul ediyor.
SDG ve Şam arasında grubun yeni kurulan Suriye Ordusu'na katılması ve kuzeydoğu topraklarının Şam yönetimine verilmesi üzerine müzakereler yürütülüyor.
Kuzeydeyse SDG ve Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'na (SMO) bağlı gruplar Aralık 2024'ten bu yana çatışmayı sürdürüyor.
Ankara, SMO unsurlarına silah bırakıp Şam'ın kurduğu orduya katılma çağrısı yaptı.
Bazı grupların bu çağrıya uyduğuna dair haber ve açıklamalar mevcut, ancak entegrasyon sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair net bir yol haritası yok.
Ülkenin güneyindeyse İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri'nden Suriye topraklarına girerek başkent Şam'a 20 kilometre uzağa kadar geldi.
İsrail, Şam yönetimini tanımadıklarını duyuran ve başkentte güvenlik güçleriyle çatışmalara giren Dürzi grupları destekliyor.
Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrail Katz, İsrail ordusuna gerekirse Dürzi grupları korumak üzere teyakkuzda olma emri verdi.
Son Dakika › Dünya › Suriye'de Çatışmalar Büyüyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?