SIG Sauer, dünyanın en eski ve önde gelen silah üreticilerinden biri. İmal ettiği tabanca ve tüfekler, bugün en dayanıklı silahlar arasında gösteriliyor. Ancak bu şirket, son aylarda ABD ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik sıkıntıların da merkezinde yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile yaşanan vize krizinin ardından emniyet teşkilatının artık ABD'de üretilen SIG Sauer model tabancaları kullanmayacağını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise bir ay önce, Erdoğan'ın Mayıs ayındaki Washington ziyaretinde korumalarının protesto gösterisi düzenleyenlere sert müdahalesinin yarattığı tepkiler üzerine 1,2 milyon dolarlık SIG Sauer yarı otomatik silah satışına onay vermeme kararı almıştı.
Almanya- İsviçre ortaklığı olarak yola çıkan ve bugün faaliyetlerini ABD merkezli olarak yürüten SIG Sauer'in tarihçesi, Türkiye'deki kullanımı ve ABD ile Eylül ayından bu yana yaşananları üç başlık altında derledik:
Eylül ayında silah satışı neden durduruldu?
Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Mayıs ayında Kongre'ye gayrı resmi olarak Türkiye'ye 1,2 milyon dolar karşılığında 1600 adet SIG Sauer marka yarı otomatik silah satışına onay vermeyi planladığını açıkladı.
ABD'de silah satış anlaşmalarının tamamının Dışişleri Bakanlığı'nın onayından geçmesi gerekiyor ve Bakanlık, satışlarla ilgili tutumunu da önceden Kongre'ye bildiriyor.
Ancak bu bildirimin yapılmasından bir gün sonra, Washington'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumalarının bir grup protestocuya sert şekilde müdahale etmesiyle arbede yaşandı. Bu sert müdahalenin görüntüleri, ABD medyasında geniş yer buldu ve korumalar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Bunun üzerine bazı Kongre üyeleri ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a mektup yazarak, silah anlaşmasının onaylanmamasını istedi.
Bu isimlerden biri olan Temsilciler Meclisi Dış İlişkileri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Ed Royce, Tillerson'a yazdığı mektupta, bu anlaşmanın yapılmaması gerektiğini ve Türk korumaların "profesyonellikten uzak ve gaddarca" davrandığını söyledi.
Demokrat Senatörler Chris Van Hollen ve Patrick Leahy de yaptıkları ortak açıklamada, bu kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Türk ulusal polisinin hükümeti barışçıl yöntemlerle eleştiren vatandaşlarına yönelik keyfi tutuklama yapan ve rahatsızlık veren birimlerine de silah satışını durdurmamız gerek" dedi.
ABD basını, Dışişleri Bakanlığı'nın Kongre'ye yaptığı bildirimde iptal talebinin üretici firma SIG Sauer'den geldiğini söylediğini bildirdi. Ancak, bu iddia şirket ve bakanlık tarafından doğrulanmadı.
Türkiye'de SIG Sauer'in silahlarını kimler kullanıyor? SIG Sauer tarafından üretilen silahların Türkiye'de hangi güvenlik birimi tarafından nasıl kullanıldığına dair resmi bir kayıt bulunmuyor.
Ancak basında özellikle 2000'den sonra çıkan haber ve makalelerden, özellikle Polis Özel Hareket Dairesi'nin envanterinde bu şirketin ürettiği silahların önemli bir yer kapladığı anlaşılıyor.
Bu envanterde yer alan Sig516, Polis Özel Harekat'ın elindeki en önemli taarruz tüfeği olarak gösteriliyor. Şirketin web sitesine göre, bu silahın fiyatı 1800 ile 2000 dolar arasında değişiyor.
Ayrıca polisin kullandığı tabancalar arasında da yarı otomatik SIG Sauer P226 yer alıyor. SIG Sauer'in web sitesinde "bir klasik" olarak tanımladığı P226 tabancıların fiyatı da 1000 ile 1600 dolar arasında.
Bu silah dayanıklı olması ve tutukluk yapmamasından dolayı yalnızca Türk emniyeti değil, dünyadaki birçok kolluk kuvveti tarafından tercih ediliyor. Kanada, Almanya, Fransa, Güney Kore, İsrail, İspanya, İngiltere, Hindistan ve Venezuela bu ülkelerden yalnızca birkaçı.
Emniyetin yanı sıra orduda da SIG Sauer yapımı silahlar olduğu belirtiliyor. Özellikle dayanıklılığın yüksek olmasından dolayı SAT Komandoları'nın envanterinde olduğu bildiriliyor.
Türkiye'de sivil amaçlı bireysel kullanıma dair SIG Sauer silahların satışını ise Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) yapıyor.
MKE'nin web sitesinde şu an itibariyle tek bir model SIG Sauer tabancı bulunuyor ve bunun da satış fiyatının 3500 dolar olduğu belirtiliyor.
SIG Sauer ne zaman kuruldu? ABD merkezli silah üretisi SIG Sauer'in geçmişi, 19'uncu yüzyıla dayanıyor ve bugün "Avrupa'da doğdu, Amerika'da güzelleşti" sloganıyla faaliyet gösteriyor.Şirket, 1853 yılında Alman ve İsviçreli girişimciler Friedrich Peyer im Hof, Heinrich Moser ve Conrad Neher tarafından İsviçre'de vagon üretmek amacıyla kuruldu.
Silah üretimine ise 7 yıl sonra başladı. O dönemin en son teknolojilerini içinde barındıran üretim tesisinde imal edilmek üzere bir tüfek tasarladı ve bu tasarımla Federal Savunma Bakanlığı'nın açtığı yarışmaya katıldı.
Bu tüfek tasarımı yarışmayı kazandı. Bunun üzerine, Savunma Bakanlığı 30 bin adet tüfek siparişi verdi.
Böylece şirketin vagon üretiminden silah imalatına geçiş süreci de başlamış oldu.
Tabancı üretiminin başlaması ise İkinci Dünya Savaşı döneminde, 1937 yılına denk geliyor.
Savaşın sonuna kadar İsviçre ordusu için farklı modellerde tüfek ve tabanca üretti.
Şirket, 1970 yılında önemli bir büyüme hamlesi yaparak, atıcılık sporu için kullanılan silahlar üreten İsviçreli Hämmerli ve dünyanın önde gelen av tüfeği üreticisi Alman J. P. Sauer und Sohn GmbH şirketlerini satın aldı.
Şirket, 1980'li yıllarda da ABD pazarına girdi ve 1985 yılında SIGARMS Inc kuruldu.
1990'lı yıllarla birlikte şirket de üretim, satış ve eğitim operasyonlarını ABD'ye taşımaya başladı ve 2007 yılında da adı SIG Sauer olarak değiştirildi.
O dönemde 30 ay içerisinde toplam çalışan sayısını üçe katlarken, üretim teknolojilerine de 18 milyon dolar yatırım yaptı.
Şirket, 2015 yılında çeşitli modellerde tüfek ve tabancadan oluşan ürün gamını susturucu, dürbün, mühimmat ve pompalı tüfek de ekleyerek genişletti.
SIG Sauer'in bugün 1200 çalışanı bulunuyor ve hem dünyanın farklı ülkelerindeki kolluk kuvvetlerinin kullanımı hem de bireysel kullanım için çeşitli model ve büyüklüklerde silah üretimini sürdürüyor.
Son Dakika › Dünya › Sıg Sauer: ABD'nin Türkiye'ye Satmadığı, Erdoğan'ın 'Kullanmayacağız' Dediği Silahlar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?