Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldi. Bakanlar görüşme sonrası düzenledikleri basın toplantısında konuştu.
Hakan Fidan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
"Biz her iki komşumuzun da barış, huzur ve refah içinde yaşamasını arzu ediyoruz. Savaşın neden olduğu yıkımın bir an evvel sona ermesini istiyoruz. Bu savaş küresel güney başta olmak üzere farklı coğrafyaları da olumsuz şekilde etkilemekte. Bu çok boyutlu krizin artık kalıcı bir çözüme kavuşturulmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak ilk günden bu yana savaşa diplomasi yoluyla çözüm bulunmasını destekledik. Çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra tarafları İstanbul'da Barış Masası etrafında ilk kez bir araya getirmiştik. Karadeniz Tahıl Girişimini başarıyla hayata geçirdik. Daha sonra da tarafları barışa ulaştıracak diplomatik çabalarımızı sürdürdük.
Bugün savaş 4. yılına girerken ABD tarafından başlatılan ve savaşın müzakereler yoluyla sona erdirilmesini hedefleyen bir girişim mevcut. Bu durum bizim savaşın başından beri izlediğimiz politikayla örtüşmekte. ABD'nin yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfetmekteyiz. Çözüme iki tarafın da katılacağı müzakerelerle ulaşılabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede barışın görüşmeler yoluyla tesis edilmesi için her türlü desteği sağlamaya hazırız. Daha önce olduğu gibi görüşmelere ev sahipliği yapmaya da hazırız. Ayrıca Karadeniz'de serbest sefer güvenliği sağlanması konusundaki çabalarımızı da sürdüreceğiz.
Hayata geçirilmesi halinde bu adım önemli bir güven artırıcı tedbir olacaktır. Nihai hedefimiz iki komşumuz arasında kalıcı barışın sağlanmasıdır.
Suriye'de son 3 ayda yaşananlar umut verici. Suriye halkı 60 yıllık zulüm rejimine son verdi. Şimdi de komşularıyla barış içinde yaşayan istikrarlı ve müreffeh bir ülke kurmak istiyorlar. Biz Türkiye olarak bu süreçte de Suriye halkının yanında olacağız. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafaza edilmesi gerektiğine inancımız tamdır. Suriye'deki ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi konusunda benzer görüşteyiz
Terör örgütlerinin Suriye'de yuvalanmasına müsamaha gösterilmesi söz konusu değildir. Türkiye'nin güvenlik kaygılarına herkesin saygı göstermesini bekliyoruz."
Bugün Gazze'deki durumu da ele aldık. Yeni bir soykırım asla izin verilmemelidir. Diğer taraftan İsrail'in Batı Şeria'yı hedef alan eylemlerine de bir an önce son vermesi gerekmektedir. Filistinlilerin kendi topraklarından zorla göç ettirilmesine yönelik hiçbir adım kabul edilemez. Bu doğrultudaki girişimler başarısızlığa mahkumdur. Bölge ülkeleri de bu konuda ortak bir duruş sergilemektedir. Filistin'de, Lübnan'da ve Suriye'de süregelen İsrail saldırganlığının sonlandırılması için uluslararası toplumun kararlı bir duruş sergilemesi şarttır. Orta Doğu'da kalıcı barış ve güvenliğin tesis edilmesinin yegane yolu budur."
Lavrov ise açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Uluslararası gerilimlere rağmen Türkiye ile Rusya her alanda temas halindedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin sürekli temas halinde.
Sayın Fidan ile saatlerce müzakerelerde bulunduk. Son görüşmemiz G20 toplantıları çerçevesindeydi. Enerji ve finans sektöründe işbirliğimizi, ulaşımda ve turizm sektöründe işbirliğini konuştuk.
Akkuyu'daki nükleer santral konusunda da görüşmeler gerçekleştirdik. En hızlı şekilde bu reaktörlerin devreye girmesi için çalışıyoruz. Çalışmalar 24 saat devam ediyor. Türk akım gibi boru hatları için güvenliği konuştuk.
Riyad'daki görüşmelerde farklı görüşler ortaya çıktı. ABD'li ortaklarımızla görüşmelerimize devam edeceğiz. Rusya ve ABD arasında görüşme hakkında bilgi verdim. Bu savaşın başlamasındaki ilk sebeplerden biri Ukrayna'nın NATO'ya alınmaya çalışılmasıdır. Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi çok önemli.
Nazi rejimi 2019'da bazı kanunlar kabul etti. Bu, Rus dilinin yasaklanmasını öngörüyordu. Basında ve kültürle ilgili her yerde Rusça'nın kullanılmasını yasakladı. Yüzyıllık Rus varlığını yok etmeye çalıştılar. Bu Nazi darbesi sonucunda Kırım kendi kararını verdi. Oradaki vatandaşlar Ukrayna rejimi altında yaşamak istemediler. "
Türkiye'nin arabuluculuk girişimleri ve Zelenski'nin açıklamaları
Lavrov: Biz pozisyonumuz değiştirmedik. (Zelenski) Fikirleri sık sık değişiyor, Avrupa ülkelerinin de fikirleri sık sık değişiyor. ABD'nin konumu ve görüşü tutarlı. Askeri harekat, müzakerelerde bizi tatmin eden bir sonuç ortaya çıktığında durabilir Güvenlik garantilerinden bahsedecek olursak bunun nasıl olacağı yazılmıştı, Ukrayna bizzat kendisi de formülize etmişti ama Batı bunu yasakladı.
Hakan Fidan: Türkiye'nin elinden geleni yaptığını görüyoruz. Son günlerdeyapılan görüşmelerde gündeme gelen güvenlik garantilerini biz de yakından takip ediyoruz. Şu anda konuşmaları görüşmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye hızlandırıcı, kolaylaştırıcı her türlü rolü oynamaya hazırdır. Amacımız bu savaşın bir an önce sona ermesi.
Hakan Fidan: Türkiye'nin bu konudaki tavrı oldukça net. Bölgede Filistinlilerin kendi devletine sahip olduğu, bütün bölge ülkelerinin barış içinde yaşadığı bir atmosfer istiyoruz. Bu krizin aslında bir fırsatı doğurabileceğini söylemiştik.
Gelişen olaylar karşısında Netanyahu hükümeti var olan olayları İsrail yayılmacılığı için kullanmaktalar. Batı Şeria'nın provoke edilmesi, Gazze'deki Filistinlilerin sürgün edilmesi şimdiye kadar ortaya konan cani planlar. Bizim tavsiyemiz hala fırsat varken Netanyahu hükümetinin bu politikalardan vazgeçmesi. Aksi taktirde beklemediğiniz bir noktada başka bir kriz, başka bir kaos kendini gösterir. Umarım bu politikadan bir an önce vazgeçerler.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya - Ukrayna savaşının üçüncü yıl dönümü nedeniyle 4. Kırım Platformu Liderler Zirvesi'ne bir video mesaj gönderdi. Erdoğan, Türkiye'nin Ukrayna halkının yanında olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz bir sene zarfında topraklarını savunurken hayatlarını kaybeden Ukraynalılar için taziye dileklerimi iletiyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türkiye 2014 yılında Kırım'ın ilhakından bu yana, uluslararası hukukun temel ilkeleri doğrultusunda, Ukrayna'nın haklı davasına gereken desteği vermiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın dördüncü yılına girerken, savaşın sonlandırılması için müzakerelerin önemini bir kez daha dile getirdi. Erdoğan, "Bundan 3 sene önce çatışmalar başladığında, Türkiye'nin savaşa karşı olduğunu nasıl ilan ettiysek, bugün de savaşın müzakereler vasıtasıyla sonlandırılması için her türlü gayreti göstermeye kararlıyız. Bunu yaparken Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına olan güçlü desteğimizi sürdürüyoruz. Savaş 4'üncü yıla girerken diplomasiyi, diyalogu ve müzakereleri temel alan yaklaşımların ivme kazandığını görmekteyiz" açıklamasını yaptı.
Bu sürecin, çatışmaların sonlandırılmasının ve kalıcı barışın tesisinin başlangıcı olmasını umut ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"En başından beri savunduğumuz üzere, adil ve kalıcı barışa giden yol, ancak ve ancak savaşın her iki tarafının da eşit ve hakkaniyetli bir şekilde temsil edildiği bir denklemle açılabilir. "
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile geçtiğimiz hafta Ankara'da, Türkiye'nin bu önemli kavşakta sağlayabileceği katkıları ve müzakerelere ev sahipliği yapma istediğini de ele aldıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Gelecek sene savaşın değil, barışın yıl dönümünü idrak etmek için hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Türkiye olarak, adil ve kalıcı barışın tesisi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle, 2025'in barışının inşa edileceği bir yıl olmasını umut ediyoruz. Birkaç gün sonra kavuşacağımız Ramazan-ı Şerif'in tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Dünya › Sergey Lavrov Ankara'da! Rusya savaşın bitmesi için şartını açıkladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (2)