Scholz'tan Vance'e Cevap

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Avrupa'nın nefret söylemi ve aşırı sağa yönelik tutumuyla ilgili Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmaya sert bir şekilde yanıt verdi. Başkalarının Almanya ve Avrupa'ya ne yapacaklarını söylemesinin doğru olmadığını belirtti.

Vance, 14 Şubat'taki Münih Güvenlik Konferansı'nın ilk gününde, Avrupa liderlerini sert bir şekilde eleştirmiş, onları ifade özgürlüğünü sansürlemekle suçlamıştı. Almanya'daki ana akım partilerin, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi'ne (AfD) karşı tavrını eleştirmişti.

Vance, konuşmasının ardından siyasi olarak desteklediği AfD lideriyle bir araya gelmişti.

Berlin, bunu hoş olmayan bir seçim müdahalesi olarak gördü.

Scholz Cumartesi günü Vance'in eleştirilerine sert bir yanıt verdi. Almanya'daki partilerin aşırı sağcı AfD ile iş birliği yapmama kararını savundu. Parti'nin Nazizim bağlantılarını vurguladı.

"Demokrasimize, seçimlerimize dışarıdan müdahaleyi kabul etmiyoruz" dedi. Dost ve müttefik ülkeler arasında" bunların doğru olmadığını söyleyen Scholz, AfD ile çalışmamak için "iyi nedenler" olduğunu ekledi.

Nazi geçmişi nedeniyle Almanya aşırı milliyetçi politikalar konusunda çok hassas bir ülke. Bu nedenle diğer büyük partiler, 23 Şubat'ta yapılacak genel seçimler öncesinde yaklaşık yüzde 20 oranında oy alması beklenen göçmen karşıtı AfD ile iş birliğine yanaşmıyor.

"Bir daha asla... Faşizm, ırkçılık, saldırı savaşına bir daha asla... Bu yüzden ülkemizdeki ezici çoğunluk, Nasyonal Sosyalizmi yücelten veya haklı çıkaran herkese karşı çıkıyor" diyen Scholz konuşmasında, Adolf Hitler'in 1933-45 yıllarındaki Nazi rejimi ideolojisine atıfta bulundu.

Vance, Avrupa'nın, "demokrasilerin radikal anti-demokratlar tarafından yok edilebileceğine dair tarihi farkındalığını" vurgulamış ve şunu eklemişti:

"Bu nedenle demokrasilerin, düşmanlarına karşı kendilerini savunabilmelerini sağlayan kurumlar ve özgürlüğümüzü kısıtlamayan, onu koruyan kurallar yarattık".

Scholz ise Almanya'nın çok güçlü bir demokrasi olduğunu ifade etti.