Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısında yaptığı açıklamalar Almanya’da geniş yankı bulurken, Alman hükümet yetkililerine göre, iki liderin görüşmesinde beş konuda ortak yaklaşım ve hedefler belirlendi.
Erdoğan’ın yaklaşık sekiz saat süren Berlin ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar, Scholz ile ortak basın toplantısında kendisine soru yönelten gazeteciye “bir basın mensubu olarak bizi tehdit etmeyin” diyerek yanıt vermesi, Alman basınının dikkatini çekti.
Bazı yorumlarda, Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert eleştirilerine rağmen, bu kez “terör devleti” ve “soykırım” gibi tanımları kullanmaması dikkat çekici bulundu.
Scholz ile ortak basın toplantısında Erdoğan’ın Hamas’ı “kurtuluş örgütü” olarak nitelendirmekten kaçındığına da işaret edildi.
Alman medyasında ziyaret sonrasında yayımlanan yorumlarda, Başbakan Scholz’a sert eleştiriler de yöneltildi.
Die Zeit gazetesinde yayımlanan yorumda Scholz Erdoğan’a, İsrail karşıtı tezlerini yayması için imkan sağlamakla suçlandı.
“Utanç veren bir ziyaret” başlığını taşıyan yorumda Scholz’un yakın danışmanlarının yoğun itirazlarına rağmen Erdoğan ile ortak basın toplantısına onay verdiği belirtildi.
Gazete, bu yolla Erdoğan’a Hamas hakkındaki tezlerini gerekçelendirerek yaymasına, hatta kendisine soru yönelten bir gazeteciye “fırça kaymasına” bile fırsat verildiğini yazdı.
Yorumda, “Otokratlarla karşı da diplomatik olunmalı ama korkak olunmamalı” görüşü yer aldı.
Bild gazetesinde yer alan analizde ise Scholz’un Erdoğan ile havuç ve sopa oyunu oynadığı belirtildi.
Erdoğan’ın basın toplantısındaki konuşmasının mercek altına alındığı yazıda, Türkiye cumhurbaşkanının Berlin’deki açıklamalarında zikzaklar çizdiği savunuldu.
Erdoğan’ın kendisine yöneltilen soruya rağmen bu kez İsrail’i hedef alan “nefret tiradını” dile getirmekten kaçındığı belirtildi.
“Erdoğan dikkatleri üzerine çekmek, Avrupa'da, NATO'da ve dünyada önemli bir rol oynamak için boğuşuyor” değerlendirmesine yer verilen analizde, şunlar kaydedildi:
“Scholz ise havuç ve sopa oyununu oynuyor. Öncelikle İsrail'in Hamas teröristleri tarafından saldırıya uğradığını ve bu nedenle ‘kendini savunmak’ için her türlü hakka sahip olduğunu açıkça vurguladı…
“Ama daha sonra Erdoğan’a Ukrayna tahıl anlaşmasındaki arabuluculuğu için de teşekkür etti.
“Temasları kolaylaştırmak adına Türkler için vize kolaylığı hakkında kendisiyle konuşacağını söyledi. Aynı şey ticaret ve ekonomi için de geçerli.”
Stern ise “Bir skandalın eşiğindeki 30 dakika: Şansölye’nin performansı ustacaydı” başlıklı yorumunda, "Türk Cumhurbaşkanı azarladı ve kışkırttı, ancak Şansölye soğukkanlılığını korumayı başardı” ifadelerine yer verdi.
“Recep Tayyip Erdoğan neredeyse her cümlesine bir doz provokasyon karıştırdı ancak Olaf Scholz'un itiraz etmesine neden olacak kadar ileri gitmedi” değerlendirmesinin yapıldığı yazıda, Erdoğan’ın Türk-Alman ilişkilerinin daha da kötüleşme riskini göze alamadığı aktarıldı.
Yaklaşık yarım saat süren basın toplantısının her saniyesinin gergin geçtiğine işaret edilen yorumda, “Bu yarım saatin sonunda Erdoğan’ın sorusu nedeniyle bir Alman gazeteciye hakaret etmesi, sinirlerinin Şansölye'ninkinden daha fazla yıprandığını açıkça ortaya koydu. Hareketsiz yüz ifadesiyle öyle durdu. Bu duruşunun, soğukkanlılığının ifadesi olduğunu söylemek mümkün” ifadeleri yer aldı.
Rhein Zeitung gazetesinde, “Can sıkıcı insanlarla konuşmak siyasetin bir parçası” görüşüne vurgu yapılan yorumda, Türkiye ile Almanya arasındaki yoğun ekonomik ve insani ilişkilere dikkat çekildi, Scholz’un Erdoğan ile görüşmekten kaçınmasının söz konusu olamayacağı savunuldu.
Gazeteye konuşan Alman diplomatlara göre “Erdoğan'ın kabadayılığına rağmen, Türk hükümeti ile hala işleyen güvenilir bağlar bulunuyor” ve Türkiye’nin AB ile yakınlaşmayı istediği görülüyor.
Erdoğan'ın Almanya ile ekonomik ilişkileri tehlikeye atmak istemediğine işaret edilirken, Alman hükümeti açısından da, Hamas’ın elindeki rehineleri kurtarmanın hala en büyük önceliklerden biri olduğu belirtiliyor.
Gazetenin yorumunda, “Berlin’deki diplomatlar şundan emin: Erdoğan rehinelerin kurtarılması için ağırlığını koyabilir” görüşü aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berlin ziyareti, Türkiye ile Almanya arasında Gazze konusundaki görüş ayrılıklarını gideremedi.
Ancak Alman yetkililere göre görüşmede, düzensiz göçle mücadele, enerji, iklim değişikliğiyle mücadele gibi başlıklarda işbirliğinin geliştirilmesi kararlaştırıldı.
Erdoğan ile dış politika konularını doğrudan görüşme fırsatı veren ziyaretin yararlı olduğuna işaret eden Alman kaynaklar, görüşmede Türkiye ile Yunanistan arasında normalleşme süreci ve İsveç’in NATO üyeliğinin de masaya yatırıldığını ifade ettiler.
Hükümet kaynaklarına göre, Erdoğan-Scholz görüşmesinde, ikili ilişkileri ve dış politikayı ilgilendiren şu 5 konuda ortak yaklaşım ve hedefler belirlendi:
Alman yetkililer, coğrafi konumu itibariyle Türkiye’nin bölge için bir “enerji merkezi” haline gelebileceğini söylerken, bu konuda iki taraf arasında görüşmelerin devam edeceğini kaydettiler.
Görüşmede, iklim hedeflerine ulaşmak için iki ülke arasında işbirliğinin geliştirilmesi de ele alındı.
Almanya, Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve iklim hedeflerine ulaşabilmesi için, Uluslararası İklim İnisiyatifi’nin fonlarının kullanılmasına destek sağlamayı önerdi.
Türkiye’den Almanya’ya gidip iltica başvurusunda bulunan, ancak bu başvuruları kabul görmeyenlerin geri gönderilmesi konusunda etkin bir mekanizma oluşturulması hedefleniyor.
Bu hedef doğrultusunda, her iki ülke açısından kabul edilebilir bir anlaşmaya varılması için, iki ülke içişleri makamları arasında kurulan yeni çalışma grubunun çalışmalarının hızlandırılması kararlaştırıldı.
Alman hükümeti, Türkiye’de 6 Şubat depreminin yol açtığı büyük yıkım sonrasında bölgenin yeniden imarına desteğini sürdürecek. Almanya, özellikle eğitim altyapısının yeniden inşasını destekleyerek katkıda bulunacak.
Almanya iç siyasetinde en tartışmalı konulardan biri olan, Türkiye’den Almanya’ya imam gönderilmesine son verilmesi konusunda, Erdoğan ve Scholz arasında ortak anlayış sağlandı.
Almanya’daki Türk toplumunun camilerinde görev yapacak imamların burada eğitim almış olanlardan seçilmesi, Almanya'daki imam eğitiminin yaygınlaştırılması ve Türkiye'den Almanya’ya imam gönderilmesine kademeli olarak son verilmesi konusunda anlaşma sağlandı.
Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerindeki son gelişmeleri ve Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın açılması ihtimalini görüşen liderler, Ermenistan ve Azerbaycan arasında bu yıl içinde bir barış anlaşması imzalanabilmesi için çaba gösterilmesi konusunda görüş birliği içerisinde.
Alman hükümet kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Scholz ve Erdoğan Rusya’nın Ukrayna’ya savaşını acilen sona erdirmesi gerektiği konusunda mutabık.
Ayrıca görüşmede Türkiye ile Yunanistan arasında son aylarda hızlanan görüşme trafiği, ilişkileri normalleştirme çabaları da ele alındı.
Scholz, Ankara ile Atina arasında yakalanan bu yeni pozitif ivmeyi desteklediklerinin altını çizdi.
Erdoğan-Scholz görüşmesinde İsveç’in NATO üyeliği konusu da ayrıntılı olarak ele alındı.
Scholz, İsveç’in NATO’ya üyeliğinin, tüm ittifak için bir kazanım olacağına vurgu yaptı ve Türkiye’deki onay sürecinin hızla tamamlanması yönündeki beklentilerini iletti.
Alman yetkililer, Scholz’un görüşmede Almanya’nın İsrail-Hamas ihtilafındaki pozisyonunu net bir şekilde anlattığını, Gazze’deki insani durumun ve rehinelerin serbest bırakılması için çabaların da ele alındığını kaydettiler.
Alman kaynaklar, ihtilafın tırmanmasının ve bölgesel bir ihtilafa dönüşmesinin önlenmesi için yapılabileceklerin masaya yatırıldığını söylerken, “Görüşmede, Gazze Şeridi ve Ortadoğu’daki ihtilafta gelecek perspektifleri de konuşuldu” bilgisini paylaştılar.
Son Dakika › Dünya › Scholz-Erdoğan görüşmesinin ardından Alman basını iki lideri de eleştirdi: 'Skandalın eşiğindeki 30 dakika' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?