Pakistan yargısı, ABD'nin, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'i yakalanmasına yardımcı olan doktor Şakil Afridi'nin temyiz başvurusunu işleme aldı.
Peşaver Yüksek Mahkemesi'nde geçen hafta Çarşamba günü görülen duruşma, sekiz yıldır cezaevinde bulunan Afridi'nin halka açık ilk mahkemesi oldu. Dava, savcılığın talebiyle 22 Ekim'e ertelendi.
ABD Bin Ladin'i 2011 yılında düzenlediği bir operasyonla öldürmüştü. Bu operasyonun ardından tutuklanan ve 33 yıl hapis cezası alan Afridi, adil bir şekilde yargılanmadığını savunuyor.
Afridi'nin tutuklanması ABD'de büyük tepki çekmiş, Washington'ın bu ülkeye yaptığı yardımları 33 milyon dolar azaltmasına yol açmıştı.
ABD Başkanı Trump 2016 seçim kampanyasında seçilmesi durumunda Dr. Afridi'yi "2 dakikada" serbest bıraktıracağını söylemiş fakat bu sözünü gerçekleştirememişti.
Afridi'ye ABD'de bir kahraman olarak bakılsa da Pakistan'da ülkenin itibarını düşüren bir "vatan haini" olarak görülüyor. Operasyonda ABD deniz komandoları Pakistan'a girmiş, Bin Ladin'i öldürmüş, cesedini ülke dışına çıkarmış ve bu süreçte Pakistanlı yetkililer tarafından durdurulmamıştı.
Bu operasyon Pakistan ordusu veya istihbaratının Bin Ladin'in ülkede bulunduğuna dair bir bilgisinin olup olmadığı sorusunu da gündeme getirmişti.
Pakistan, radikal İslam'a karşı savaşında ABD ile her an bozulabilecek türden bir ortaklık yürütüyor.
Pakistan'ın Hayber bölgesinin en üst düzey doktoru olan Afridi, oradaki sağlık hizmetlerinden sorumluydu. Aynı zamanda ABD destekli aşı programlarını da denetliyordu.
Bir devlet memuru olarak Abbottabad'da hepatit B aşı programı kurmuştu. Sonradan Usame Bin Ladin'in bu kentte, askerlerin burnunun dibinde yaşadığı ortaya çıkacaktı.
ABD istihbaratı, Bin Ladin'in yaşadığı evde bulunanlardan kan örnekleri alıp DNA testleri yaparak bu kişilerin El Kaide lideriyle bir ilişkisi olup olmadığını öğrenmek istiyordu.
Dr. Afridi'nin ekibinin bu binaya giderek kan aldığı düşünülüyor. Fakat bunun, ABD'nin Ladin'i yakalamasında bir rol oynayıp oynamadığı bilinmiyor.
Bin Ladin'in öldürülmesinden 20 gün sonra, 23 Mart 2011'de Afridi gözaltına alındı. O tarihte 40'lı yaşlarda olduğu tahmin ediliyor.
Dr. Afridi'nin özel hayatına dair çok az şey biliniyor. Bunlardan biri, 1990'da Hayber Tıp Koleji'nden mezun olduğu.
Ailesi ise militanların saldırılarından korktukları için Afridi'nin tutuklandığı günden beri saklanıyor. Eşi Abbottabad'da bir devlet okulunda müdür olarak çalışıyordu. Çiftin iki oğlu bir de kızı var.
Ocak 2012'de ABD'li yetkililer Afridi'nin geçmişte ABD istihbaratı için çalıştığını kabul etti. Fakat bu rolünün kapsamı net değil. Pakistan'ın yürüttüğü soruşturma, CIA tarafından işe alındığında Afridi'nin hedefteki kişinin Bin Ladin olduğunu bilmediği sonucuna varmıştı.
Önce "vatana ihanet" suçlaması yöneltilen Afridi Mayıs 2012'de, günümüzde varlığı sonlanmış bulunan Laşkar e İslam (İslam Ordusu) adlı militan bir örgütü fonlama suçlamasından hüküm giymişti. Bir aşiret mahkemesinde yargılanan Afridi 33 yıl hapis cezasına çarptırılmış, bir üst mahkeme bu cezayı 22 yıla indirmişti.
Pakistanlı doktora, savaşçılara tıbbi yardım sağlama ve çalıştığı hastanede toplantı yapmalarını sağlama suçlaması da yöneltilmişti. Ailesi ve avukatları ise bu suçlamaları reddederek, gruba ödediği tek paranın 6,375 dolara denk düşen 1 milyon Pakistan rupisi değerinde bir fidye olduğunu söylüyor.
Dr. Afridi 2012 yılında Fox News'a bilgi vermiş ve Pakistan istihbaratı tarafından kaçırıldığını, işkence gördüğünü söylemişti. Bundan bir yıl sonra da avukatlarına kaçak yollardan ulaştırdığı mektubunda adil yargılanmadığını söylemişti.
Bu sorunun cevabı net değil fakat Bin Ladin operasyonu Pakistan için büyük bir utanç kaynağı oldu. Pakistanlı yetkililer bunu egemenlik ihlali olarak görürken Pakistan istihbaratı ise El Kaide kurucusunun ülkelerinde yıllardır saklandığına dair bir bilgileri bulunmadığını açıklamak zorunda kaldı.
Dönemin Beyaz Saray Terörle Mücadele Şefi John Brennan, Bin Ladin'in o binada desteklenmeden varlığını sürdürebilmesinin mümkün olamayacağını söylemiş, Pakistan ise bu suçlamaları reddetmişti.
Dr. Afridi'ye ABD operasyonundaki rolü nedeniyle suçlama yöneltilmesi, Pakistan'ı daha da zor durumda bırakma riski taşıyordu.
Bugüne kadarki yasal süreç İngiliz sömürgesi döneminden kalma Hudutlar Ceza Hukuku kapsamında yürütülmüştü. Bu düzenleme, Federal Yönetime Sahip Aşiret Bölgeleri'ne kendi özel yargı sistemlerine sahip olma hakkı veriyor. Dr. Afridi'yi bu şekilde gözden uzakta yargılamak Pakistan için kolay bir yoldu. Fakat geçen yıl aşiret bölgelerinin Hayber Paştunkva ile birleştirilmesi sonucu mevcut dosyaların Pakistan yargısında temyize gitmesinin yolu açıldı.
Dava sonunda Afridi'nin cezasının artması veya azalması mümkün. Dr. Afridi'nin geçen yıl Peşaver'deki cezaevinden Pencap'a nakledilmesinin ardından serbest bırakılabileceği veya ABD'de El Kaide suçlamasıyla cezaevinde bulunan Afya Sıddıki ile takas edilebileceği söylentileri yayılmıştı.
Son Dakika › Dünya › CIA'in Bin Ladin'i bulmasına yardım eden doktor Afridi'nin temyiz başvurusu işleme alındı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?