Kıbrıs Rum Kesimi'nin en yüksek tirajlı gazetesi olan Fileleftheros, New York çıkışlı haberini; "Krizi Doğalgaz ve Kıbrıs Sorununun Çözümüyle Bağlıyorlar.
ABD'de, Kriz Nedeniyle Yeni Fırsat ve Olanakları Görüyorlar. Bölgede Değişiklikler Saptıyorlar" başlık ve spotlarıyla aktardı. Gazete, New York Times gazetesinin Brüksel muhabirinin "Ekonomisi daralmış olan Kıbrıs doğalgaz yataklarını acilen değerlendirmek istiyor ancak muslukların açılması Kıbrıs'ı, uzun zamandır ertelediği katı tercihleri yapmaya zorlayacak" ifadesini kullandığına işaret etti.
Habere göre, Amerikan German Marshall Fund kurumu danışmanı Michael Leigh "Amerikan baskıları üzerine gerçekleştiği aşikar olan etkileyici bir diplomatik yaklaşımla İsrail Başbakanı Netanyahu (Mavi Marmara) olay için özür diledi, bu hareket Türk Başbakanı Erdoğan tarafından derhal kutlandı" ifadesini kullandı ve şunları vurguladı: "Kıbrıslılar artık, ekonomilerini bugüne kadar bağımlı olduğu şube kıyı bankacılığı (off shore) sistemini değiştirmeli, İrlandalılar ve Norveçliler gibi enerjiyle ilintili yüksek teknoloji sanayisi geliştirmelidirler."
Merkezi Lefkoşa'nın Rum kesiminde bulunan "Sapienta Economics" isimli şirketin CEO'su Fiona Mullen de, "Kıbrıs'ın bu kadar büyük bir borç altına girmesi; AB'nin Kıbrıslı Rumları, Kıbrıs sorununa bir çeşit çözüme ikna etmesinin dolaylı yöntemi olabilir" vurgusunu yaptı. Bloomberg isimli haber ajansı da, baş makalesinde aynı konuya değinerek; Suriye'ye muhtemel müdahale yolunu açan Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesinin, Kıbrıs sorununun çözümü ve Ada'nın yeniden birleşmesi şartlarını da yaratığına işaret etti. Bloomberg'in, Yunanistan-İsrail ilişkilerinin gelişmesinden sonra bölgede dörtlü (Yunanistan, Türkiye, Güney Kıbrıs ve İsrail) bir işbirliği oluşabileceğine işaret edilmekte olduğunu, son zamanlarda Güney Kıbrıs'ta cereyan eden dramatik gelişmelerin dikkatleri, Türkiye'yle ilgili iki önemli olaya çektiğini beliren gazete, şunları ekledi: "Birincisi, Türkiye'nin Kürt azınlığa yönelik açılımlarının soncu olarak tutuklu Kürt lider Abdullah Öcalan'ın 21 Mart tarihli ateşkes ilanı; ikincisi de İsrail'in, Gazze'ye gitmekte olan gemide 9 Türk vatandaşının ölümü nedeniyle İsrail'in 22 Mart'ta özür dilemesi. Üyelik müzakerelerinin güçlenmesi, müzakerelerin varacağı noktadan bağımsız olarak, ekonomik ve güvenlik şartları ile gerek AB gerek Türkiye açısından faydalı olurdu. Son olarak Türk tavrındaki değişikliğin Kıbrıs için yeni olanaklar yarattığına işaret ediliyor.
Kıbrıs'ı kurtarma planında yer alan şartlar, ülkeyi uzun vadede Yunanistan'daki gibi durgunluğa sürükleyerek kıyı bankacılığını ve ülkenin yatırım modelini mahvedecek. Şu anda var olan tek kalkınma alternatifi doğalgaz yataklarının değerlendirilmesidir. İsrail ve Kıbrıs, Türkiye'yi de kışkırtarak bu yatakları kullanmaya başlamıştı. Ancak Ada 1974'ten beri bölünmüş durumdadır ve bu da doğalgazın değerlendirilmesini tartışmalı hale getiriyor. Rusya'nın, doğalgaz yataklarının kullanım hakkına karşılık Kıbrıs'ı kurtarmayı reddetme nedenlerinden biri de belirsizliktir.
Bloomberg ana makalesinde şu vurguyu yaptı: 'Kıbrıs, Türk Kuzey'in BM planına lehte oy verdiği ancak Kıbrıslı Rumların hayır dediği 2004'te yeniden birleşebilirdi. Yeniden birleşme olabilseydi şimdi Kıbrıs'a yeni gerçek yatırımlar getirecek, turizm gelişecek ve Kıbrıs hükümeti 60 milyar metreküp olduğu tahmin edilen doğalgaz yataklarını değerlendirebilecekti.'"
DAVUTOĞLU'NUN DÜNKÜ AÇIKLAMASI RUM BASININDA... "ŞANTAJ VE TAHRİK" OLARAK YORUMLANDI
Aynı gazete; "Doğalgazın Paylaşımı Konusunda Şantaj. Davutoğlu Dayanışma Fonu'nu Şikayet İçin Mektuplar Gönderdi. Hidrokarbonların Müştereken Değerlendirilmesini Öneriyor" başlıklı haberinde, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, doğalgazı Kıbrıs sorununun çözümüyle bağdaştırdığını, bunu yaparken ekonomik krize de atıf yaptığını, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos'a ve BM'ye mektup göndererek Kıbrıs müzakerelerinin belirli bir takvimle derhal başlamasını istediğini yazdı. Davutoğlu'nun ilgili açıklamasını, "Doğalgaz gelirlerinin paylaşımı kabul edilmezse o zaman seçeneğin iki devlet olacağı" kısmını öne çıkararak okurlarına aktaran gazete, açıklamayı detaylı olarak aktardı.
AVRAMOPULOS'TAN "SERT CEVAP"
Fileleftheros; "Avramopulos: Davutoğlu'na Sert Cevap" başlıklı haberinde ise, Yunanistan Dışişleri Bakanı Avramopulos'un, Davutoğlu'nun mektubuna; Türkiye'nin "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni tanımadığını, 1974'te müdahale ettiğini ve halen Ada'da varlık göstermeyi sürdürdüğünü hatırlattığı "sert" bir cevap verdiğini yazdı.
Habere göre Avramopulos, Davutoğlu'na "Kıbrıs'ta yeni bir düzen yaratma fikriniz öncelikle Kıbrıslılar tarafından kabul edilmelidir. 1960 Anlaşmaları'nın öngördüğü gibi Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı güvence altına alınmalıdır" dedi. Kararların (askerlerin çekilmesi, göçmenlerin geri dönmesi) uygulanması gerektiğini kaydeden Avramopulos, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz arama-çıkarma çalışmalarına ve Türkiye'nin buna ilgisine işaret ederek uluslararası sözleşmeleri hatırlattı.
Türkiye'nin, 4'lü görüşme önerisine karşı olduğunu da belirten Avramopulos, İtalyan ENI şirketini kastederek; Güney Kıbrıs'la anlaşma yaptığı için Türkiye'nin bir şirketle işbirliğini kestiğine işaret etti."
KASULİDİS: "İSRAİL'LE İŞBİRLİĞİMİZ TÜRKİYE'YE CEPHE OLUŞTURMA HEDEFİ TAŞIMIYOR"
Yine aynı gazete, Rum Dışişleri Bakanı İoannis Kasulidis'in, Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki, Yunanistan'ın da iştirak ettiği işbirliğinin "Türkiye'ye karşı cephe oluşturma hedefi taşımadığını" öne sürdüğünü yazdı.
Habere göre Kasulidis, bu iddiayı, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis'in de hazır bulunduğu yabancı medya mensuplarını bilgilendirme toplantısı sırasında dün yaptığı açıklamada ortaya attı. Kasulidis, Rum Dışişleri ve Enerji bakanlıklarının temas içerisinde olduklarını ve İsrail makamlarıyla, Güney Kıbrıs-İsrail işbirliği konusunda temas edeceklerini de belirtti.
Politis; "Müzakereler Hemen... Davutoğlu Doğalgaz Temelinde Anlaşmalı Taksim Ortaya Atıyor" başlıklı haberinde Davutoğlu'nun dünkü açıklamasını okurlarına aktarırken şu yorumu yaptı:
"Davutoğlu, savaş veya Kıbrıs'ın Kuzeyi'nde sondaj tehdidinde bulunmadan geri döndü, doğalgazın tek taraflı değerlendirilmesinin denizde taksime yol açacağını söyledi. Türkiye'nin, çok yakında Kıbrıs sorununda belirli bir yol haritası ve buna paralel olarak yeni çabanın başarısızlığa uğraması halinde alternatif 'çözüm' elde etmek için Kıbrıs Rum tarafına baskı yapmak istediği aşikardır.
Bu zaman da, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tam da aldığı ekonomik yaradan dolayı, Türk tarafının izlenim kazanması için uygun bir zamandır. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, ne az ne de çok; Kıbrıslı Rumlar çözüm mü taksim mi istiyorlar göstersinler dediği dünkü açıklaması da bu strateji çerçevesi içerisindedir. Türk Dışişleri Bakanı, özellikle ikincisi (taksim) konusunda; Kıbrıs Rum tarafı hidrokarbonlardan tek taraflı istifadede ısrar ederse o zaman Türk tarafı iki devlet çözümünü görüşmeye hazırdır diyerek, Kıbrıslı Türklerin Kuzey'de Rumların da Güney'de doğalgaz araması yapmalarıyla taksimi denize de yaydı. Benzer açıklamaları dün Derviş Eroğlu da yaptı."
Alithia haberi; "Ya Paylaşma ya Taksim... Türkiye 30 Yıldan Beri İlk Kez İki Devlet Çözümü Pozisyonu Alıyor... Ahmet Davutoğlu: Müzakerelerin Başlaması, Kıbrıs Sorununun Çözümü ve Kıbrıs MEB'inin Hidrokarbonlarının Müşterek Kullanımı, Aksi Halde İki Devlet" başlık ve spotlarıyla aktardı.
Simerini, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun dünkü açıklamalarını okurlarına "Türkler Cesaretlendi... Doğalgaza Kadar İstiyorlar, Aksi Halde Taksimden Söz Ediyorlar... Doğalgazla Doğrudan Bağlantılı Olan Dayanışma Fonu Kurulmasından Rahatsız Oldular" ve "Eroğlu: Kriz Katalizör Olarak İşleyebilir" başlıklarıyla aktardı.
Haravgi; "Hidrokarbonlar Nedeniyle Kıbrıs'ın Taksimi... Ankara'dan ve Ahmet Davutoğlu'ndan Yeni Tahrik" başlığını kullandı.
AMERİKA BAŞPİSKOPOSU DİMİTRİU DESTEK VERMEK İÇİN ANASTASİADİS'İ ARADI, OBAMA İLE KIBRIS SORUNUNU DA GÖRÜŞECEK
Öte yandan Fileleftheros; "Amerika Başpiskoposu Dimitriu'nun Kıbrıs İnisiyatifi" başlıklı haberinde, ABD Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Dimitriu'nun Çarşamba günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'i telefonla arayarak, ekonomik kriz nedeniyle destek ve dayanışma belirttiğini yazdı.
Habere göre Dimitriu'nun basın bürosundan yapılan açıklamada, ABD'de yaşayan Rumların örgütlü bulunduğu örgütlerlerin başkanlarıyla toplantı yaparak Güney Kıbrıs'a yapabilecekleri yardımları görüşecekleri belirtildi.
Gazete, Dimitriu'nun 25 Mart nedeniyle Beyaz Saray'da geleneksel olarak gerçekleştirilen ve bu yıl 18 Nisan'da yapılması planlanan törende ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinde Güney Kıbrıs meselesini de gündeme getireceğini yazdı.
Gazete, edindiği bilgilere dayanarak, Dimitriu'nun Obama'ya Yunanistan ve Güney Kıbrıs'taki gerek ekonomik gelişmeler gerekse Kıbrıs sorunu hakkında bilgi vereceğini kaydetti. - LEFKOŞA
Son Dakika › Dünya › Rum Gazetesi Fileleftheros.'Abd, Güney'deki Ekonomik Krizi, Doğalgaz ve Kıbrıs Sorunuyla... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?