Prag Büyükelçiliği'nde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni Düzenlendi

Türkiye'nin Prag Büyükelçiliği'nde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla anma töreni düzenlendi. Büyükelçi Egemen Bağış, anmada 30'u aşkın ülkenin katılım sağlayan üstü düzey yetkililerine demokrasinin önemini vurguladı.

Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen sene Ankara'daki Millet Camii'nde okuduğu Kuran-ı Kerim tilavetinin video gösterimi yapıldı. Büyükelçi Egemen Bağış ve Çek Cumhuriyeti Avrupa Birliği eski Bakanı ve AB komiseri Stefan Fule'nin yaptığı konuşmalar ile devam etti.

"BARIŞ, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK, TÜRKİYE İLE ÇEKYA'YI BİRLEŞTİREN EN ÖNEMLİ DEĞERLER"

Büyükelçi Egemen Bağış yaptığı konuşmada, 7 yıl önce yaşanan kalkışmayı 30'u aşkın ülkenin birçoğu büyükelçi seviyesinde olan yüze yakın üst düzey katılımcının iştirak ettiği törende misafirlere anlattı. Bağış, demokrasi ve özgürlüğün, Türkiye ile Çekya'yı birleştiren en önemli değerler olduğunu, her iki ülkenin de halkları için bu ortak değerleri sağlama arayışında büyük fedakarlıklar yaptığını belirtti. 15 Temmuz'un FETÖ'ye karşı Türk vatandaşlarının sergilediği kahramanlığın yedinci yılı olduğunun altını çizen Bağış, terör örgütünün, o gece 250'den fazla sivil vatandaşı öldürdüğünü, TBMM başta olmak üzere çok sayıda kamu kuruluşunu bombaladığını kaydetti. Bağış, "O gece, dünya, farklı siyasi görüş ve yaşam tarzlarından Türklerin demokrasi, istikrar ve özgürlüklerini savunmak için birleştiğine tanık olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

"ÇEKYA, TÜRKİYE'NİN YANINDA YER ALDI"

Bağış, tüm yasal işlemlerin hukuk devleti ilkelerine ve yasal sürece uygun tamamlandığının altını çizdi. Bağış, "Türkiye, en karanlık saatlerinden birinde hangi ülkelerin halkımızın yanında olduğunu gördü. Bu bağlamda müttefikimiz Çekya'ya, Türkiye'nin ve ortak değerlerimizin yanında yer aldığı için şükranlarımı sunuyorum. Darbecilerin yönetimindeki F-16lar'ın bombardımanı sonucu zarar gören TBMM'nin Çek yapımı kristal avizelerini gönüllü olarak onaran Çek müttefiklerimize içtenlikle minnettarız" ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün Batı'nın ve Türkiye'nin ilkeleriyle bağdaşmadığına işaret eden Bağış, Çek makamlarına, "Çekya'daki FETÖ bağlantılı örgütlere karşı gerekli önlemleri alma" çağrısında bulundu. Büyükelçi Bağış, "FETÖ, imajını iyileştirmek için okullarını ve uygun ücretli eğitimi bilinçli olarak kullanmaktadır. Ancak FETÖ'nün bu okulları, birer mürit devşirme merkezi olarak kullandığı da tartışılmaz bir gerçek. Radikal ideolojileri, Çekya dahil FETÖ okullarına ev sahipliği yapan her ülke için bir ulusal güvenlik tehdididir" dedi.

FULE: TARİHÇİLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞMEKTEDİR

Çek Cumhuriyeti Avrupa Birliği eski Bakanı ve AB komiseri Stefan Fule ise 15 Temmuz sonrası Türkiye'de bazı çevrelerin Avrupa Birliği'nin tutumunu eleştirdiğini bildiğini ancak herkesin demokrasiden yana olması konusunda hiçbir şüphe olmadığının altını çizmek istediğini, hatta laikliği temsil ettiği iddia edilen ordu ile İslamcı olduğu iddia edilen hükümet arasında bir tercih yapma gibi bir hataya AB'nin düşmeyeceğini, istikrarın seçimlerin belirlendiği demokratik bir ülkede her zaman milletin iradesine saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi. Avrupa Birliği'nin pozisyonunun aslında Türkiye'deki derin devletin ortaya çıkarılması ve şeffaflığın güçlendirilmesinden yana olması gerektiğini ancak bazı Avrupalıların ve Amerikalıların darbecilerin yargılanma süreci ile ilgili endişeler taşıdıklarını belirterek 'Bu konuda tarihçilere büyük görev düşmektedir" dedi.

Fule, Türkiye AB ilişkilerinin gelişmesi gerektiğine vurgu yaparak müzakerelerin başladığı günlerde AB Komisyon başkanı Barroso'nun 'Bizim Türkiye hakkında daha fazla öğrenmemiz gerekenler olduğu gibi Türkiye'nin de Avrupalıların zihinlerine ve gönüllerini kazanması gerekir" cümlesinin bugün her zamankinden daha geçerli olduğunu vurguladı ve Türk demokrasisinin ve Türk halkının demokrasisine 15 Temmuz'a sahip çıkışının aslında Türkiye'nin Avrupalı kimliğinin bir yansıması olduğunu, Türk halkının bu tehdit karşısında demokrasiye sahip çıkarak birleşmesinin çok önemli bir nokta olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Program sonunda misafirlere helva, baklava, börek, simit, şerbet gibi Türk lezzetleri ikram edildi.