Obama, Türkiye'de Kiminle Konuşacak: Erdoğan Mı,davutoğlu Mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin yönetiminde aktif rol oynama kararlılığı ABD'de "Başkan Obama kimle konuşacak: Erdoğan mı, Davutoğlu mu?" sorularına yol açarken Obama Yönetiminin bu konudaki yaklaşımını açıkça ortaya koymasının gerekli olup olmadığı tartışılıyor.

Türkiye uzmanı Lehigh Üniversitesi'nin uluslararası ilişkiler öğretim üyelerinden Prof. Henri Barkey, Washington merkezli, Ortadoğu konularında uzmanlaşan Al Monitor sitesinin "Türkiye'nin Nabzı" köşesinde yayınladığı makalesinde "Obama Türkiye'de kimle konuşacak?" sorusuna yanıt arıyor.

Prof. Barkey, Türkiye'nin ilk "doğrudan seçilmiş cumhurbaşkanı" olsa da anayasaya göre icranın başı olmadığını belirttiği Erdoğan'ın "Türkiye'yi cumhurbaşkanlığı sarayından yönetmeyi planlamasının bir sır olmadığını" anlatıyor. Barkey Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi ve hükümet üzerindeki gücünü korumasını beklerken ABD Yönetiminin doğrudan Başbakan Davutoğlu ile angaje olup olamayacağını soruyor.

Erdoğan'ın, ABD Başkanı Obama, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın mutahabı olmak isteyeceğini düşünen Barkey, "Bu liderlerin Suriye veya Irak veya ortak ilgi alanındaki herhangi başka bir konuyu görüşme ihtiyacını duyduğunda Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceğini"merak ediyor.

-"İLK TEST YAKLAŞIYOR, ANKARA ERDOĞAN İÇİN İKİLİ GÖRÜŞME TALEPLERİNDE BULUNACAK"-

Barkey, bu çerçevede "İlk test yaklaşıyor" dedikten sonra 4-5 Eylül'de yapılacak NATO Zirvesine işaret ediyor ve Galler'deki buluşmayı, Eylül ortasında New York'taki yıllık BM Genel Kurulu toplantıları ve Kasım ayında Brisbane'deki G-20 Zirvesi'nin izleyeceğini anımsatıp şöyle devam ediyor:

"Davutoğlu'nun Erdoğan'a eşlik edip etmeyeceği henüz belli değil ama kesin olan şey Türk Cumhurbaşkanı'nın, Türk heyetine başkanlık edeceği ve ABD Yönetimi, Ankara'dan Erdoğan ile Obama arasında ikili görüşmeleri talep eden telefonlar alacak."

Barkey'e göre, günlük hükümet işleri, uluslararası zirvelerden daha önemli. Ve ABD'nin Erdoğan'ın başbakanlık yetkilerini koruma çabalarına nasıl bir reaksiyon göstereceğini merak eden Barkey "Obama Yönetimi, Erdoğan ile zaman zaman yapılacak nezaket görüşmeleri dışında ABD Başkanının esasen Türkiye Başbakanı ile etkileşime gireceğini belli etmeli mi?" sorusuna da yer veriyor.

-"ABD YÖNETİMİNİN POZİSYONUNU BELLİ ETMESİ YARARLI OLABİLİR"-

Bunun ardından "ABD Yönetimi'nin işler karışmaya başlamadan önce pozisyonunu belli etmesi yararlı olabilir. Bazıları, oldukça haklı nedenlerle reel güç Erdoğan'da olduğuna göre ABD'nin Erdoğan'ı uzaklaştırmasının hata olacağını savunacak" diyen Barkey, makalesini şu sözlerle noktalıyor:

"Bu ürkütücü biçimde bize, ABD'nin Türkiye'de bir şey yapılmasını isteyip hükümette direnişle karşılandığı "eski günler'i anımsatıyor. O dönemde politikacıları by-pass ederek iktidar kaynağına gidiyordu, yani orduya. Bugün ise, Erdoğan, kendine gidilmesinin aynı şey olmadığını söyleyebilir çünkü geçmişteki ordudan farklı olarak, iktidara seçilerek geldi."