Myanmar'da 1 Şubat'ta ordunun yönetime el koymasıyla başlayan darbe karşıtı protestolarda ilk kez bir gösterici hayatını kaybetti. Geçen haftaki gösterilerde polisin müdahalesi sırasında açılan ateşle başından yaralanan 20 yaşındaki Mya Thwe Thwe Khaing yaşamını yitirdi.
Polisin gösterileri dağıtmak için tazyikli su ve plastik merminin yanı sıra, gerçek mermi de kullandığı belirtiliyordu.
İnsan hakları örgütleri, hastanede yaşamını yitiren Mya Thwe Thwe Khaing'in yaralanmasının, gerçek merminin başına isabet etmesi sonucu olduğunu belirtti.
Başkent Nepido'da (Naypyitaw) bir hastanede tedavi altına alınan 20 yaşındaki kadının bu sabah yaşamını yitirdiği açıklandı.
BBC'nin görüştüğü bir doktor, hastaneye getirildiği sırada eylemcinin kafasında ciddi yaralanma olduğunu kaydetti.
Yaşamını yitiren Mya Thwe Thwe Khaing'in ailesinin, ordunun devirdiği Aung San Suu Kyi'nin partisi Ulusal Demokrasi Birliği'ni (NLD) desteklediği bildirildi.
Erkek kardeşi, geçtiğimiz Kasım ayında NLD'nin kazandığı genel seçimlerde ilk kez oy verdiğini anlattı.
NLD, Kasım ayındaki seçimlerde hükümet kurmak için parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlamış ancak ordu seçimlerin hileli olduğunu savunarak hükümetin parlamentoyu toplamasının ertelenmesini istemişti.
Myanmar Parlamentosu'nun "seçimde hile yapıldığı" iddialarının gölgesinde 1 Şubat'ta açılması bekleniyordu. Ancak aynı gün, ordu siyasi liderleri tutuklayarak yönetime el koydu.
Ülkenin fiili lideri konumundaki Suu Kyi ev hapsine alındı ve "seçim hilesine karışmakla" suçlandı.
O günden bu yana Myanmar'ın önde gelen kentlerinin sokaklarında darbe karşıtı gösteriler düzenleniyor.
Eylemciler Suu Kyi'nin ve diğer NLD üyelerinin serbest bırakılmasını talep ederken, polis eylemlere yer yer sert müdahalede bulunuyor.
Ordu, ülkedeki internet erişimini ve sosyal medyayı da engelleyerek eylemlerin önüne geçme niyetinde. Darbe sonrası ordunun kontrolünde olan İletişim ve Haberleşme Bakanlığı, Facebook'a erişimin engelleneceğini açıkladı ve ülkede "istikrar sağlanması" için bu kararın gerekli olduğunu savundu.
Myanmar'daki darbeye birçok ülkeden de kınama ve tepki mesajları geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Myanmar ordusuna hitaben yaptığı açıklamada gözaltına alınan siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısını yaptı. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de, ABD'nin durumu yakından izlediğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de Myanmar'daki askeri müdahaleyi ve siyasi liderlerin gözaltına alınmasını kınadı.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı Myanmar'daki gelişmeleri büyük kaygıyla izlediklerini belirterek, demokratik bir yetki geçişini desteklediklerini kaydetti.
Avustralya Dışişleri Bakanlığı da Myanmar ordusuna "yasalara saygı duyma" çağrısı yaptı ve ihtilafların yasal zeminde çözülmesi gerektiğini belirtti.
Myanmar'ın bağımsızlık mücadelesine liderlik eden General Aung San'ın kızı olan Aung San Suu Kyi, henüz 2 yaşındayken babasını suikast sonucu kaybetti.
Suu Kyi on yıllar boyunca Myanmar'ı yöneten askeri güçlerin otoriter yönetimini eleştiren bir "insan hakları aktivisti" olarak tanındı.
1991 yılında ev hapsinde bulunduğu sırada Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. 1989 ile 2010 arasında yaklaşık 15 yıl boyunca tutuklu kaldı.
2015 yılının Kasım ayında, lideri olduğu NLD ile Myanmar'ın 25 yıl sonraki ilk serbest seçimini kazandı.
Ancak Myanmar anayasası, çocukları başka ülkelerin vatandaşları olması nedeniyle Suu Kyi'nin başkan olmasına engel oldu. Bugün 75 yaşında olan Suu Kyi, ülkenin fiili lideri konumundaydı.
Myanmar'da Arakan eyaletinde yaşayan Müslümanlara soykırım yapıldığı iddiaları ise Suu Kyi ve yönetimini uluslararası alanda en çok zorlayan başlıklardan birisi haline geldi.
Her ne kadar Myanmar ordusu üzerinde herhangi bir gücü olmadığı bilinse de, Müslümanlara yönelik düzenlenen operasyonların 1991 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Suu Kyi'nin de prestijini olumsuz etkiliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Suu Kyi'yi "suç ortağı" olarak tanımlıyor.
Myanmar'da 2017 yılında bir karakola düzenlenen saldırının ardından ordu ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı bölgelerde operasyonlar düzenlemişti.
2018 yılında İnsan hakları kuruluşu Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Aung San Suu Kyi'ye verdiği Vicdan Elçisi Ödülü'nü geri aldığını açıkladı.
Af Örgütü, Myanmar Ordusu'nun Arakanlı Müslümanlara "açıkça zulmettiğini", Suu Kyi'nin ise ülkesinde yaşananlara sessiz kalarak önceden savunduğu değerlere "ihanet ettiğini" karara gerekçe gösterdi. Suu Kyi ise, BBC'ye verdiği röportajda Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik uygulanmadığını söyledi.
2009 yılında örgüt, ülkesinde barış ve demokrasi için verdiği mücadeleye işaret ederek, o dönem ev hapsinde olan Suu Kyi'yi Vicdan Elçisi Ödülü'ne layık görmüştü.
Son Dakika › Dünya › Myanmar'da darbe karşıtı protestolarda polisin vurduğu gösterici hayatını kaybetti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?