Moskova'daki Fuar Türkiye'de Gibi

Avrupa'dan Asya'ya, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden Ortadoğu ülkelerine kadar çok geniş kitleye hitap eden uluslararası niteliğe sahip Heimtextil Rusya Fuarı'na, Milli Katılım ve bireysel iştirak eden Türk firması sayısı fuar katılımcılarının neredeyse yüzde 70'ni oluşturdu. Türkiye Ev Tekstili Sektörünün tanıtılması için ilk kez 2010 yılında Milli Katılım düzeyinde iştirak ettiği fuarda bu yıl en geniş stant alanına sahip olarak Rusya pazarını adeta ablukaya aldı.

"RUSYA PAZARINDA ÇİN İLE REKABET EDEBİLEN TEK ÜLKEYİZ"

Fuar dolayısı ile Moskova Metropol otelde düzenledikleri yemekle işadamları ve ihracatçıları buluşturan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yaptığı konuşmada Rusya'nın Türkiye'nin tekstil ihraç pazarları arasında ilk sırada yer aldığı, ev tekstili pazarlarımız arasında da Almanya'nın ardından 2'nci sırada bulunduğunu vurguladı. Burkay, Türkiye'nin Rusya'ya tekstil ihracatının 2011 yılında 1 milyar, 2012 yılında ise 1 milyar 135 milyon dolar olduğunu hatırlatırken, şöyle dedi:

"Türkiye'nin tüm ihracatçı sektörleri bazında Rusya'ya ihracatımızda 1 milyar dolar barajını aşmayı başaran tek sektör tekstil sektörü olmuştur. Türkiye'nin Rusya'ya ev tekstili ihracatı da, pek çok pazarımızdan farklılaşarak 2011 yılında 300 milyon dolardan 2012 yılında 350 milyon dolara yükselmiştir. Bizim en büyük başarılarımızdan birisi de Rusya pazarında Çin ile rekabet edebilen tek ülke olmamızdır."

"PAZARDA GERÇEK PAYIMIZI ALABİLMİŞ DEĞİLİZ"

Fuarın beklentileri düzeyine geçtiğini belirten Taç Tekstil Rusya Genel Müdürü Mustafa Terzi ise, Rusya pazarının çok büyük olduğunu ve ilginin her geçen gün arttığını, Türk mallarının Rusya'da orta ve üstü müşteri tarafından ilgi gördüğünü söyledi. Terzi, şöyle konuştu:

"Tekstilde gerçek payımızı alabildiğimize inanmıyorum. Aslında bir dönem iyi gidiyorduk ama özellikle uzak doğu firmaları pazarda bizden ciddi pay aldı. Almaya da devam ediyor. Burdaki en önemli etkende fiyat rekabeti. Bu da bizim gerçek Pazar payımızı engelliyor. Bunu aşmanın bir yolu var o da uzak doğunuın yapamadığı yeniliği daha önce yapıp bu pazara sunarsak kazanırız. Bizim en büyük avantajımız coğrafi yakınlık, hızlı servis ve iyi hizmet anlayışımız. Bunlar bize bir farklılık getiriyor. Fiyat olarak bizim uzak doğu ile rekabet etme gücümüz çok zor."

"AVRUPALILAR ÜRETİMİMİZİ BİZDEN DAHA İYİ FİYATA SATIYOR"

Rusya'da doğup- gelişerek pazarda isim yapan Türk firmalarından Arya Tekstil'in CEO'su Melik Gündoğdu da, Türk mallarına rağbet eden kesimin genellikle orta kesim olduğunu söyledi. Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Bizim Türkiye olarak en büyük sıkıntımız kendi markamızın peşinde koşmamak. Avrupa'da birçok firma üretimi Türkiye'de yapmasına rağmen kendi markasının peşinden koşup yaygın bir reklam ile tanıtımı yapıyor. Bizim üretimimizi bizden daha iyi fiyata satıyor. Bizde o sunum eksikliği var. Biz bunu görerek birkaç yıl önce ciddi adımlar attık ve şuanda geldiğimiz gün itibari ile Rusya'da tanınırlığımız ve markamıza güveni arttırarak pazarda aranan markalar arasına girdik."

Türk üreticiler olarak artık elit ürünlere talep eden müşterilere hitap etmeye başladıklarını belirten Aydın Örme İhracat Müdürü Metin Altınkaya ise, orta segment ürünleri artık Çinliler'in, İranlılar'ın da üretebildiğini belirterek, "Pazarda elit olarak eskiden İtalyanlar ve İspanyollar vardı ama çizgi artık Türk ürünleri ve Avrupa ürünleri olarak değişti" dedi.

Fuara katılan Türk firmalarından Versal Firması'nın sahibi Akan Yıldız ise, ev tekstili konusunda Türk mallarının pazarda yoğun ilgi ile karşılaştığını ve perakende mağazaları ve kesim programlarında Türk mallarına ulaşılabileceğini söyledi. Müşterilerinin daha önce İtalya'da, Fransa'dan talep ettikleri malları artık kendilerinde de bulabildiğini belirten Yıldız şöyle devam etti:

"Ucuz mallar konusunda Çin ile kimse rekabet edemez. Onlar pazarı eline geçirmiş durumda. Orta ve üstü segmente ise biz Türk markaları ilk sıradayız. Ancak, bizim gibi Rusya pazarında kalıcı olmak isteyen firmalar artık kalite ve desen konusunda bizden farklı düşünen Avrupalıdan mal alan müşteriye gözünü dikti."

FUAR İÇİN 3 GÜN YETERSİZ

Fuarın 3 güne düşürülmesi konusunda Türk katılımcılar memnuniyetsizliğini dile getirirken, ilk günün yarısı hazırlıkların tamamlanması ile geçtiğini, son günün yarısının da toparlanmakla geçtiğini dolayısı ile fuarın iki gün sürdüğünü belirterek bunun eskisi gibi daha uzun bir süreye yayılması gerektiğini belirtti.