Birmingham'daki Kur'an-ı Kerim Nüshaları Hz. Ebû Bekir'e Ait Çıktı

Bu senenin temmuz ayında Birmingham Üniversitesi Kütüphanesi'nde ortaya çıkan Kuran-ı Kerim sayfalarının dünyanın en eski Kuran-ı Kerim sayfaları olduğu açıklandı. Yapılan testlerde Kuran-ı Kerimin sayfalarının yaşının 1371 ile 1448 arasında olduğu belirlendi. Üniversite kütüphanesi bünyesinde bulunan bir diğer 7. yüzyıl sonu Kuran-ı Kerim kopyasıyla arasında benzerlik bulunan Kuran-ı Kerim'in söz konusu sayfaların Hz. Ebubekir döneminde toplanan ilk Kuran-ı Kerime ait olduğu düşünülüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri kaynaklı Muhammed Bin Raşid El Makrum Fonu tarafından desteklenen akademik araştırma organizasyonun direktörü Cemal Bin Huvarib'in BBC'ye yaptığı açıklamada; "Bu İslam dünyasındaki en önemli keşif. Ben bu sayfaların Hz. Ebubekir'in topladığı Kuran-ı Kerime ait olduğuna inanıyorum. Bu orijinal kopya, bu sayfalar İslam'ın köküdür, Kuran'ı Kerim'in köküdür. Bu keşif İslami çalışmalarda bir devrimdir" dedi.

Hz. Muhammed'in ölümünden sonra halife olan Hz. Ebubekir, ortaya çıkan yalancı peygamberler ve isyanlar neticesinde Hz. Ömer'in de ısrarıyla sayfalar halinde olan Kuran-ı Kerim'i toplatarak 632 yılında ilk kitap nüshasını ortaya çıkarmıştır. Hz. Ömer'e intikal eden ilk nüsha, Hz. Ömer'in şehit edilmesinden sonra kızı Hz. Hafsa'ya intikal etmiştir. Hz. Osman, Hz. Hafsa'dan bu ilk Kuran-ı Kerim nüshasını talep ederek döneminde çoğalttırmış ve zamanın İslam merkezlerine göndermiştir. Hz. Ömer'in kızı Hz. Hafsa'da bulunan Kuran-ı Kerim'i, Emevi hükümdarı Mervan kendisinden istemiş Hz. Hafsa bu isteği reddetmiştir. Hz. Hafsa'nın vefatından sonra ilk nüsha Mervan'a ulaştırılmıştır. İslam kaynaklarında ilk nüshanın bundan sonraki akıbeti net olarak bilinmemektedir.

İngiltere Birmingham Üniversitesi Kütüphanesi'nde bulunan 2 yapraklık nüshanın, Oxford Üniversitesi'nde yapılan radyokarbon testlerinde yaklaşık 1370 yaşında olduğu tespit edilmişti. Uzmanlar, bu nüshanın Mısır'ın Fustat kentinde bulunan Amr İbn As Camii'nden alındığına inanıyor. Birmingham nüshalarının Fransa Ulusal Kütüphanesi'nde bulunan nüshalarla aynı zamana ait olduğu düşüncesinin temelinde; Napolyon'un 1798-1801 Mısır Seferi sırasında Kahire'yi de işgali yatmaktadır.

Mısır'ın işgali sırasında konsolos yardımcılığı yapan Asselin de Cherville, Hz. Ebubekir dönemine ait ilk nüshaları Avrupa'ya getirmiş. Cherville'in ölümünden sonra dul kalan eşi, bu nüshaları 1820'de İngiliz Kütüphanesi'ne satmaya çalışmış lakin nüshalar son adresi olan bugünkü Fransa Ulusal Kütüphanesi'ne ulaşmıştır. Birmingham Üniversitesi profesörü David Thomas, Birmingham'da bulunan 2 yapraklık nüshanın aslında 200 yaprak olması gerektiğini belirtmiştir. Bu görüşe binaen Fransa Ulusal Kütüphanesi arşivinde bulunan nüshaların Birmingham'da bulunanlarla aynı zamana ait olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır.

Birmingham'da bulunan Kuran-ı Kerim nüshalarını İngiltere'ye getiren, bir Keldani rahibi olan Alphonse Mingana adlı kişidir. Mingana'nın Ortadoğu dokümanlarını ve parşömenlerini toplamasının arkasındaki finansör isim çikolata devi Edward Cadbury'dir. Daha sonra George Cadbury'nin liderliğini yaptığı bir grup tarafından Birmingham'da kurulan Selly Oak Koleji'nin kütüphanesine bağışlanan bu eski yazıt ve parşömenler, kolejin 1990 yılında Birmingham Üniversitesi ile birleşme kararının ardından üniversite kütüphanesi arşivlerine aktarıldı.