İsrailli Dağcı, Everest'te Türk Arkadaşını Kurtardı

İsrailli dağcı Nadav Ben-Yehuda, Everest'in zirvesine çok yaklaşmış iken zirveden inişi sırasında oksijeni biten Türk arkadaşı Aydın Irmak'ı donmak üzere bulunca tırmanıştan vazgeçerek onu aşağı indirdi İsrailli dağcının, dünyanın en yüksek dağı olan Everest'te donmak üzere olan Türk arkadaşını büyük güçlüklerle aşağa indirerek hayatını kurtardığı bildiriliyor. Jerusalem Post gazetesine göre, İsrailli dağcı Nadav Ben-Yehuda, Everest'in zirvesine çok yaklaşmış iken zirveden inişi sırasında oksijeni biten Türk arkadaşı Aydın Irmak'ı donmak üzere bulunca tırmanıştan vazgeçerek büyük güçlüklerle aşağı indirdi.

Jerusalem Post, "İsrailli Everest Dağcısı, Türk "Kardeşi'ni Kurtardı" başlığı ile verdiği geniş haberinde Everest'te yaşanan bir olayı tüm ayrıntıları ile okuyucularına yansıttı. Habere 24 yaşındaki Ben-Yehuda için "Tırmaşını sürdürmeyi tercih etse, Everest zirvesine tırmanan en genç İsrailli olurdu" sözleri ile başlayan gazeteye göre, 19 Mayıs gecesi Ben-Yehuda, Sherpa rehberinin eşliğinde hızlı tırmandığı Everest Zirvesine 250 metre mesafede, zirveye çıktıktan sonra inişe başlamış olan Türk dostu Aydın Irmak'ı donmak üzere buldu.

-SEKİZ SAAT OMUZLARDA TAŞINDI-

Jerusalem Post'a Nepal'dan telefonla konuşan Ben Yehuda, Irmak'ı bulduğunda ne yapacağı konusunda herhangi bir tereddüdü olmadığını, planlarını değiştirdiğini belirterek tırmanışları sırasında dört kişinin öldüğü 19 Mayıs gecesi Irmak'ı omuzlarına kaldırarak sekiz saat boyunca Sherpa rehberi ile birlikte Everest zirvesine 1000 metre mesafede olan 4. Kampa büyük güçlüklerle, eldivensiz ve oksijensiz nasıl taşıdığını anlattı.

-"KARANLIK İDİ, OKSİJENİM BİTMİŞTİ"-

Ben Yehuda'ın ardından gazeteye de telefonla yaşadıklarını anlatan ve "Türk-New Yorklu" olarak nitelendirilen 46 yaşındaki Aydın Irmak ise, Everest zirvesine ulaşıp 5-6 dakikada orada kaldıktan sonra inişe başladığını belirtekek "Yürümeye başladım, yürüdüm yürüdüm. Ne kadar uzun bir süre yürüdüm bilmiyorum. ve karamlık idi ve oksijenim bitmişti. O zaman durma ihtiyacını duydum. Hatırlamıyorum" şeklinde konuştu. Irmak şöyle devam etti:

"Tek hatırladığım şey, Nadav'ın sesi "Aydın, Aydın, kardeşim beni duyuyor musun? Bacaklarını kıpırdatabilir misin?' diye. Uyandığımda etrafımda dört ölü cesedi vardı."

-"SEN GİT, BENİ BIRAK"-

Aydın Irmak; iniş sırasında pek kendisinde olmamasına rağmen her şey anımsadığını, Ben-Yehuda'ya "Sen git, beni bırak" sözlerini tekrarlayıp durduğunu belirtirterek, "Ölmek üzere olduğuma inanyorum. Nadav, hayatımı kurtardı" dedi.

Bu arada, gazete, Nadav ve Aydın'ın Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde artan gerginliklere rağmen birbirini aile ve dost olarak gördüklerine dikkat çektikten sonra Irmak'ın "İki ülke arasında neler olup bittiğini bilmiyorum. Umurumda değil. Bugün (Nadav'ın) ailesi ile konuştum ve onlara "Türkiye ve Amerika'da bir aileniz daha var' dedim" sözlerine ekledi.

JPost, haberine son verirken "Irmak, sadece yine dağ tırmanmaya kararlı değil, aynı zamanda tırmanışı Ben-Yehuda ile birlikte yapmaya da kararlı" sözlerini kullandı. - Ankara