İçimizdeki İrlandalı

Avrupa Birliği liderleri, yeni AB anayasası Lizbon Anlaşması'nın İrlanda'daki referandumda reddedilmesiyle ortaya çıkan kurumsal krizden çıkış yolu belirlemek için toplandı.

Almanya Başkanı Angela Merkel, İrlanda'nın "hayır" demesinin ardından çıkan krizdan çıkmak için acil bir çözüm bulunması gerektiğine vurgu yaparak, "Lizbon Anlaşması'na şiddetle ihtiyacımız var" dedi.

İrlanda Başbakanı Brian Cowen yaptığı açıklamada, AB zirvesinde Lizbon Anlaşması'nın geleceğiyle ilgili somut karar alınmayacağını ancak mevcut çıkmazı aşma sürecinin “ana hatlarının belirleneceğini” söylemişti.

Cowen, AB liderlerine, İrlandalıların yüzde 46.6 “evet”e karşı yüzde  53.4 “hayır”la “fikrini söylediğini ve hükümetin halkın bu kararını kabullendiğini” ileteceğini bildirmişti.

AP'den liderlere uyarı

Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi grup başkanları da, dün genel kurulda yaptıkları konuşmalarda, AB liderlerinden, İrlanda'daki referandumun sonucunda ortaya çıkan güven bunalımını aşabilmek için vatandaşların sorunlarıyla daha yakından  ilgilenmelerini istemişti.

Verheugen: Türkiye rehine değil

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen da, Türkiye'yle sürdürülen AB üyelik müzakerelerinin, İrlanda'da yapılan referandumda Lizbon Anlaşması'na "hayır" denilmesiyle bağlantılı olmadığını söyledi.

Verheugen, Alman Bild gazetesine yaptığı açıklamada, bir kez daha Türkiye'nin AB üyeliğini savunarak, "Türkiye sürdürülen müzakerelere rağmen dışarıda mı kalmalı?" sorusuna karşılık, "Kesinlikle hayır. İrlandalılar geleneksel olarak genişlemeye olumlu bakarlar. Avrupa'yı şimdi kapalı bir toplum gibi göstermeye çalışmak çok yanlış olacaktır. Türkiye, AB üyeliğine aday bir ülkedir ve İrlanda 'hayır'ının rehinesi  değildir" dedi.

İrlanda'daki referandum sonucunun ardında, AB merkezinin kötü imajının ve Brüksel'in çok fazla güçlendiğini düşünenlerin endişelerinin bulunduğunu savunan Verheugen, "Halbuki yeni sözleşme bu gücü açık bir  şekilde sınırlayacaktır" diye konuştu.