Frankfurt Kitap Fuarı, Türkiye Eleştirileriyle Açıldı

FRANKFURT Kitap Fuarı, Türkiye'ye yönelik eleştirilerle açıldı. Alman Kitapçılar Birliği Borsa Kuruluşu Başkanı Heinrich Riethmüller, açılış töreninde yazar Aslı Erdoğan'ın cezaevinden yazdığı mektubu okudu. Mektupta, "Bir akıl hastanesiyle eski bir cüzzam hastanesi arasında bir İstanbul cezaevinden, bir kadın cezaevinden siz edebiyatçılara sesleniyorum. Taşlar, betonlar ve dikenli tel örgüler arkasından, bir kuyudan seslenir gibi sesleniyorum size" ifadeleri yer aldı.  Riethmüller, Türkiye'ye atfen, "Sözün özgürlüğü pazarlık yapılamaz" dedi.

Toplumun düşünce sürecini önemli ölçüde yazarların, yayıncıların, kitapçıların ve çevirmenlerin şekillendirdiğini vurgulayan Riethmüller, "Asıl şimdi toplumun bağımsız fikirlere, bilgilere daha çok ihtiyacı var" dedi. Riethmüller özellikle Türkiye'de yayınevlerinin, medyanın zor durumda olduğunu söyledi.

SCHULZ: BEN SUSMUYORUM

Riethmüller'in 'Türkiye karşısında siyaset sessiz kalıyor' eleştirisine Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz itiraz etti. Schulz, "Ben susmuyorum. Türkiye'ye şu çağrıda bulunuyorum. Bu insanları serbest bırakın" dedi. Avrupa'da yeniden canlanan milliyetçiliği de eleştiren Schulz, bunun, 'eski güve sandığından yeni konu çıkarmak olduğunu' söyledi.

TÜRKİYE ULUSAL STANDI AÇILDI

Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, fuara 228 metrekaresi Türkiye Ulusal Standı ve 92 metrekaresi de Çocuk Yayınları Standı olmak üzere toplam 320 metrekarelik alanda iki ayrı stantla katıldı. Türkiye Ulusal Standı, Frankfurt Başkonsolosu Mustafa Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Hamdi Turşucu, yazar ve eleştirmen Doğan Hızlan'ın katılımıyla açıldı.

Açılışta konuşan Nihat Gül, AP Başkanı Schulz'un eleştirilerine yanıt verdi. Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu, düşünce ve ifade özgürlüğünün de anayasal güvence altında olduğunu belirten Gül, " Türkiye Cumhuriyeti, muz cumhuriyeti değildir. Sömürge hiç değildir. Ülkemizde bağımsız yargı vardır. Türkiye, farklı, büyük bir ülkedir. Büyük olduğunu söyleyen ülkeler bunu unutuyor. Biz bir çiçek bahçesiyiz. Bahçemizde her türden gül ve çiçek bulunur" dedi.

Frankfurt Başkonsolosu Mustafa Çelik de Türkiye'nin görkemli katılımının kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çelik, tek taraflı eleştirilere en iyi cevabın bu tür görkemli katılımlar olduğunu ifade etti.

KİŞİ BAŞINA DÜŞEN KİTAP SAYISI 4'E KATLANDI

Türkiye Ulusal Standı'nın açılışına katılan yazar ve eleştirmen Doğan Hızlan, yayımlara devlet desteğinin önemine dikkati çekti. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Hamdi Turşucu da 56 bin ISBN sayısına ulaşan Türkiye'nin dünya listelerinde 10'uncu sıraya tırmandığını söyledi. Türkiye'nin yüzyılın başında dört olan kişi başına düşen kitap sayısını ikiye katladığını kaydeden Turşucu, "Ülkemiz artık kocaman bir kültür, edebiyat ve sanat ülkesidir. 15 Temmuz'da da işgal girişimini elinin tersiyle iterek onuruna onur katmış bir ülkedir. 500 metrekareye ne kadar çeşitlilik sığarsa biz de onu yerleştirdik" dedi.

RENKLERİMİZDEN ÇEKİNMİYORUZ, KORKMUYORUZ

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Gül başkanlığındaki fuar heyeti, basınla yemekte buluştu. Burada bir konuşma yapan Gül, Türkiye'nin renklerini kilim ve ebruya benzetti. Kilim ve ebruda bir rengin çıkarılması halinde uyumun bozulacağını belirten Gül, "Biz büyük ülkeyiz. Renklerimizden çekinmiyoruz, korkmuyoruz. Aksine bütün renklerimizden haz duyuyoruz. Onları ayrılık unsuru değil zenginliğimiz, birlik ve beraberlik unsuru olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.

İLERLEMEYİ GÖRMEK İÇİN DÜNE BAKIN

Doğan Hızlan da, "Bugünü dünle mukayese ettiğinizde ancak ilerlemeyi görürsünüz. Yalnızca kitaplarımızla değil, çevirilerimizle de öne geçmiş bir yayınımız var. Eskiden Agatha Christie'den başka polisiye yazar yoktu. Şimdi polisiye yazarlarımız var. Başka türler okumuyorduk bile. Bizim baktıklarımız şiir, hikaye, roman, deneme idi. Ama şimdi polisiye, bilim kurgu var" dedi.

UNUTULAN ZAFER KUT'ÜL AMARE

Türkiye Ulusal Standı'nda 'Unutulan Zafer Kut'ül Amare Sergisi açılıyor. Sergide Birinci Dünya Savaşı esnasında Osmanlı Devleti'nin Çanakkale'den sonra İngilizler karşısında kazandığı en büyük başarı olan Kut'ül Amare Zaferi, içlerinde günlüklerin, Osmanlı ve dünya medyasında basılan çeşitli gazetelerin, kartpostalların, resimlerin, afiş ve kitapların yer aldığı materyallerle anlatılıyor. Ulusal stantta TEDA Çeviri Destek Programı kapsamında yayımlanan eserlerin yanı sıra Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kamu kurum ve kuruluşların eserleri de yer alacak.

Çocuk yayınları standında Türkiye'den yaklaşık 12 çocuk yayıncısı da eserlerini sergileyebilecek ve telif görüşmeleri yapma fırsatı yakalayabilecek.

DOĞAN HIZLAN PANELDE KONUŞACAK

Kitap Fuarı kapsamında perşembe günü saat 12.00'de 'Demokrasi ve Kültür' konulu panel düzenlenecek (Salon 5.0 C144). Panelde Doğan Hızlan, İskender Pala ve Adnan Özer konuşacak.

Perşembe günü saat 13.30'da gazeteci Deniz Yücel (Die Welt), Josef Haslinger (Avusturya) ve Sascha Feuchert (Almanya) ile birlikte 'Türkiye ve Avrupa, Düşünce ve Sanat Özgürlüğü' başlıklı panele katılacak.

Cuma günü saat 12.00'de 'Kısık Sesler' adıyla düzenlenecek toplantıda (5.1 A128 İnt. Stage) Alev Alatlı, İlber Ortaylı, Ayşe Böbürler, Orhan Miroğlu ve Ceren Kenar konuşacak.

Cumartesi günü saat 10.00'da 3.1 L99 numaralı salonda Şef Yunus Emre Akkor, Türk mutfağından örnekler sunacak. Sunumda Türkiye'de doğal maddelerden gıdalar, tatlılar, yapılageldiği vurgulanacak. Aynı gün saat 14.00'te yazar Mehmet Mollaosmanoğlu okuma ve imza etkinliğine katılacak.