
Batı Şeria'da, Ramallah'ın yaklaşık 15 kilometre kuzeyindeki Kobar köyünde halk, uzun yıllardır tutuklu bulunan Mervan Barguti'nin serbest bırakılmasını nasıl kutlayacaklarını planlıyor. Onlar Barguti'yi bir birleştirici güç, " Filistin'in Mandelası" olarak tanımlıyor.
Cuma namazının ardından köy camisinin dışında konuşan kuzeni Muhammed Barguti, Mervan'ın yakında serbest bırakılacağından "yüzde 80 emin" olduğunu söylüyor. Etrafımızdaki gençlerin hepsi de aynı fikirde.
Köyde ve aile içinde moralleri yükselten şey, Gazze'deki barış çabalarının ve ABD Başkanı Donald Trump'ın son açıklamalarının yarattığı çifte etki.
Trump geçen hafta Time dergisinde yayımlanan röportajında, İsrail'den, Gazze yönetiminin başına geçmesi için Barguti'yi serbest bırakmalarını istemeyi düşündüğünü söylemişti.
Barguti'nin ismi, Hamas'ın Gazze'de elinde tuttuğu 20 İsrailli rehine karşılığında serbest bırakılmasını talep ettiği yedi üst düzey tutuklunun bulunduğu listenin başında yer alıyordu; ancak İsrail Barguti'yi bu takasa dahil etmeyi reddetti.
Mervan Barguti'nin doğup, ilk kez tutuklandığı 1978 yılına kadar yaşadığı iki katlı aile evindeyiz. Duvardaki poster boyutunda Mervan fotoğrafı, buradaki ruh halini özetliyor. Cezaevine nakledilirken çekilmiş olan fotoğrafta Mervan, kelepçeli ellerini meydan okurcasına havaya kaldırmış şekilde görülüyor.
Erkek kardeşi Moghbel Barguti, sigaranın birini söndürüp diğerini yakıyor, çayını yudumluyor, ve kardeşinin Filistinlilerle İsraillileri bir araya getirebilecek tek kişi olduğunu söylüyor: "Filistinlileri hiç kimsenin yapamayacağı şekilde birleştirebilir."
Moghbel de köyünde siyasi olarak aktif biri. Filistin Yönetimi bünyesinde yer alıyor ve mahkumlar komitesinin de bir üyesi.
Art arda yapılan anketlere göre, 66 yaşındaki Mervan açık ara en popüler Filistinli siyasetçi.
Siyasi faaliyetlerine 15 yaşında, o dönem Yaser Arafat'ın başında bulunduğu Fetih hareketinde başladı. Filistin davasına ve iki devletli çözüme destek topluyordu.
İkinci İntifada'nın (2000'lerin başındaki Filistin ayaklanması) liderlerinden biri olarak öne çıktı, ve 20 yıldan uzun süredir İsrail hapishanelerinde tutuluyor.
Barguti İsrail'in 2002'deki Savunma Kalkanı Harekatı sırasında tutuklandı. İsrail onu El-Aksa Şehitleri Tugayı'nı kurmakla suçladı, ancak Barguti bu iddiayı reddetti.
El-Aksa Şehitleri Tugayı, İsrailli askerleri, yerleşimcilere ve sivilleri hedef alan bir dizi ölümcül saldırı düzenlemişti.
İsrail mahkemesi 2004 yılında Barguti'yi beş kez müebbet hapse mahkum etti, buna ek olarak söz konusu saldırılarda rol oynadığı suçlamasıyla 40 yıl hapis cezası daha verdi.
Mervan'ın Filistinli bir avukat olan eşi Fadwa, geçen yıl BBC'ye yaptığı açıklamada eşinin bu suçları kendisi işlediği için değil, "lider" olduğu için cezalandırıldığını söylemişti. Mervan'ın sorgusu sırasında El-Aksa Şehitleri Tugayı'nı kurduğunu reddettiğini de eklemişti.
Barguti'nin mahkumiyeti onu herkesin tanıdığı bir isim haline getirdi ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın yerine geçebilecek en büyük adaylardan biri olarak görülüyor.
Mervan İsrail'le barıştan ve 1967 öncesi sınırlara dayalı iki devletli bir çözümden yana olduğunu söylemişti.
Birçok İsrailli, beş cinayetten hüküm giymiş olması ve "ellerinin kanlı olması" nedeniyle onun serbest bırakılmasına karşı çıkarken, bazıları da onun serbest bırakılmasının Filistinliler arasında fikir birliği sağlamanın, rakip grupları birleştirmenin ve barış için en iyi ihtimali sunmanın bir yolu olacağına inanıyor.
Mervan'ın oğlu Arab Barguti, babasının İsraillilerin ölümüne karışmış olabilecek bir askeri kişi değil, bir siyasetçi olduğunu söylüyor.
30'lu yaşlarındaki Arab, babasının davasının parlak ve etkili bir savunucusu olarak öne çıkıyor.
Ramallah'daki bir kafede buluştuğumuz Arab bize kusursuz bir İngilizceyle, 14 Eylül'de babasının İsrail hapishanesinde sekiz gardiyan tarafından bayılana kadar dövüldüğünü haber aldıklarını söylüyor.
BBC olarak İsrail Cezaevi Servisi'ne bu olayı sorduğumuzda, ay başında şu yanıtı aldık: "Bunlar asılsız iddialar. İsrail Cezaevi Servisi, tüm mahkumların güvenliğini ve sağlığını gözeterek yasalara uygun şekilde faaliyet göstermektedir."
Bu haber, İsrailli rehinelerle Filistinli tutukluların takasını öngören Gazze ateşkes anlaşması kapsamında, Barguti'nin de serbest bırakılabileceği söylentilerinin dolaştığı dönemde ulaştı.
Arab, "İsrail hükümetinde barış istemeyen, Filistinlilere etnik temizlik çağrısı yapan aşırı sağcı bakanlar var" diyor.
"Bence onlar babamı siyasi tehdit olarak görüyor. Onu hiçbir zaman güvenlik tehdidi olarak görmediler çünkü o hiçbir zaman askeri bir kişilik, bir general ya da benzeri olmadı. O her zaman siyasetçiydi, parlamento üyesiydi, Fetih'in (Filistin Yönetimi'ni elinde tutan hareket) Merkezi Komitesi'nde yer alıyordu."
Fadwa Barguti ABD Başkanı Donald Trump'a mesaj göndererek, bölgeye barış getirme hedefinde eşi Mervan'ın kendisine yardımcı olabileceğini söyledi.
Geçen hafta Time dergisine yaptığı açıklamada "Sayın Başkan, sizi, bölgede adil ve kalıcı barış hayalimizi gerçekleştirmenize yardımcı olabilecek, gerçek bir ortak bekliyor" dedi.
"Filistin halkının özgürlüğü ve gelecek kuşakların barış içinde yaşaması için, Mervan Barguti'nin serbest bırakılmasına yardım edin."
Arab da babasının parçalara bölünmüş Filistin siyasi ortamını birleştirerek sürece ciddi katkı sunabileceğine inanıyor;
"Filistinlilerin birliği, bölgenin istikrarına ciddi katkı sağlayacaktır. Babam siyasi çözümlere inanan biri, 1990'larda birlikte yaşamanın ve barış sürecinin en büyük savunucularından biriydi" diyor.
Batı Şeria'da, işgal altındaki bu topraklarda uzun zamandır hissedilmeyen bir iyimserlik havası var.
Gazze'deki ateşkes tüm zorluklara rağmen sürüyor, ve ABD'nin Gazze'ye ve bölgeye barış getirmek için yenilenen çabaları, buraya uzun zamandır uğramayan bir duygu olan umudu geri getirdi.
Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki İsrail saldırılarının ardından Batı Şeria, Gazze'deki savaşın gölgesinde kalan, şiddetli ama sessiz bir savaşa sahne oluyor.
İsrail ve Filistinliler arasında barışın başarı şansının makul düzeyde olabilmesi için, iki tarafta da vizyoner liderlere ihtiyaç var.
Mervan Barguti Gazze'deki barışa katkı sunması için serbest bırakılsa bile, bölgenin birlikte barış içinde yaşama vizyonuna sahip İsrailli bir lidere de ihtiyacı var.
Arab Barguti umudunu koruyor: "Bence bu bölge ve Filistin davası hakkında yeni bir düşünce tarzının başlangıcı olabilir. Ve gerçekten umuyorum ki özgür, bağımsız, onurlu yaşayıp çocuklarımızı barış içinde büyütebileceğimiz bir noktaya ulaşırız."
Son Dakika › Dünya › 'Filistinli Mandela' Mervan Barguti'nin ailesi BBC'ye konuştu: 'Trump'ın açıklamaları serbest kalma umutlarını yeşertti' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?