Ermeni Yalanına Türk Tokadı

Güney Almanya'nın Konstanz şehrinde Agof gazetesi yazarları ve Ermeniler tarafından düzenlenen 'Son düşüncenin masalı' isimli tiyatro oyunu, Türk vatandaşları tarafından protesto edildi.

Güney Almanya'nın Konstanz şehrinde Agof gazetesi yazarları ve Ermeniler tarafından düzenlenen tiyatro bölgede yaşayan Türk vatandaşlarının büyük tepkisini çekti. Konstanz şehir tiyatrosunda düzenlenen 'Son düşüncenin masalı' isimli tiyatro oyunu Türkler tarafından protesto edildi. Emre Erdönmez, Yusuf Tuncer, Tugrul Aras ve Burak Uysal tarafından organize edilen ve çeşitli şehirlerden akın akın şehir merkezine gelen Türk vatandaşları, Türk ve Alman bayrakları, pankartlar ve posterlerle tiyatronun kapısına dayandı. Burada bir basın açıklaması yapan grup, bu tür tek taraflı propaganda ve iftira içeren yayınların yanlış olduğunu vurguladı. Filmin afişi ise polisler tarafından koruma altına alınırken, vatandaşlarımız çileden çıkardı. Tiyatro afişine Türk bayrağının altında öldürülmüş olan Hrant Dink'in cesedi ve altında da Başbakan Erdoğan'dan alınan bir söz olan, 'Biz katliam yapmadık' yerleştirilmişti. Hrant Dink olayının bir cinayet olduğunu bildiren vatandaşlarımız, bunun katliam olarak verilmesi, üstüne Türk bayrağı altına Başbakanın sözünün konulmasının ise yalanlar ve iftiralar silsilesi olarak değerlendirdi.

TİYATRO MÜDÜRÜ: "TÜRKLERİ ÜZMEK İSTEMEM"

Çok sayıda Türk'ü karşısında gören tiyatro müdürü Prof. Dr. Christoph Nix, "Bu tiyatro oyununun Türkleri bu kadar üzeceğini tahmin etmediğini belirterek, ben avukat olarak Türkiye'de çalıştım. Her yıl tatilimi Türkiye'de yaparım. Çok sayıda Türk dostum ve arkadaşım var. Biz bu kadar tepki alacağımızı düşünmedik. Gelen şikayetler üzerine önce tiyatronun etrafındaki pankartları toplattırdım. Ardından aldığımız kararla bir daha böylesi tartışmalı tiyatroları salonumuzda oynatmamaya karar verdik. Karlsruhe Başkonsolosunun göndermiş olduğu mektubu internet sitemizde yayımladık" derken vatandaşlarımızdan bolca alkış aldı.

Gazeteci yazar Vedat Alyaz, SPD'li politikacı ve müze müdürüne bu tür iftira kampanyalarına ortak olmamaları konusunda uyarıda bulunarak, "Henüz tarihçi ve bilim adamları tarafından bir sonuca ulaşılarak kesin bir tespit yapılmamışken sizlerin bir halkı katil olarak nitelemeniz bilim ve bilim insanlarına saygısızlıktır. Doğru dürüst bilgi sahibi olmadığınız bir konuda fikir sahibi olarak açıklamalar yapmanız büyük yanlışlara ve halklar arasında düşmanlıklara neden olmaktadır" dedi.

SPD'Lİ POLİTİKACI TİYATROYU SAVUNDU

SPD'li politikacı Peter Friedrich, bu yapılanın demokrasinin gerekliliği olduğunu iddia ederek, "Türkler bu konulara alışmalı ve konuşmalıdır. Eğer Avrupa Birliğini girmek istiyorlarsa bu sorunu çözmelidirler. Bu sorun sadece tarihçilere bırakılmamalı aksine bu tür platformlara da taşınmalıdır" dedi. TGRT televizyonuna verdiği bu demeci duyan Überlingen Türk İşçileri Derneği başkanı Erdem Ekrem Durmuş ve vatandaşlarımız, gazetemize yaptığı açıklamada, "Türklerin oy verirken ilk sıradaki tercihleri olan SPD, bu tür aksiyonlarla Türk oylarını kaybedecektir. Bundan sonraki seçimlerde SPD'ye oy vermeden önce iki kere düşüneceğiz. Bu tür tek taraflı propaganda ve iftiralar içeren tiyatroların toplumlar arasında düşmanlıklara neden olduğunu bilmelidir SPD'li politikacılar. Şayet maksat Ermeni ve Türler arasında düşmanlık yaratmaksa o zaman bu tür yalan ve iftiralar içeren tiyatrolara devam etsinler' şeklinde konuştu.

"KÜRT KARDEŞLERİMİZE AĞIR İFTİRALAR ATTILAR"

Organizatörlerden mimarlık öğrencisi Emre Erdönmez, tiyatroyu izledikten sonra yaptığı değerlendirmede, "Oyunun ilk 1,5 saatlik bölümünde Türklere pek laf atmadılar, daha çok Almanları suçlayarak: 'Onlar istediler Ermenilerin gitmesini ve Almanlar yönlendirdiler Türkleri dediler' Son 30 dakikalık bölümde bir 5-10 dakikalık süre içerisinde tamamen bize yönlendiler. Sözde nasıl öldürdüğümüze veya ölmelerine izin verdiğimizi işlediler. Ayrıca Kürt kardeşlerimiz de ağır hakaretlerde bulunarak ne zaman adları anılsa tiyatroda ardından ya tecavüzcü veya acımasız ve bunun gibi iftiralar içeren kelimeleri kullanıyorlardı. Yani Kürtleri de çok kötülediler. Aslında Kürt kardeşlerimizin de bu tiyatroyu izleyerek protesto etmeleri gereklidir" dedi. - BADEN BADEN