Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Fidan Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirirken önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Fidan şöyle konuştu:
" Şara'nın yönettiği nüfusun yarıdan fazlası iç göçtü. Geri dönüşler için yeniden yapılanma faaliyetleri başlamalı. Devletin ismi Suriye Arap Cumhuriyeti olacak. Bayrağa bir yıldız daha eklediler. Şu anda arazideki dengeleri ele aldığımızda Ahmed Şara ve ekibi, Suriye Milli Ordusu'nun destek vermesi, askeri güvenliğin sağlaması açısından önemli bir başlangıç."
Fidan, Şara ve ekibinin, Suriye Milli Ordusu'nun ve güneydeki unsurların yeni yönetime destek vermesinin ve askeri güvenliğin sağlanmasının önemli bir başlangıç olduğunu vurgulayarak, "Bunun tabii ordu etrafında birleştirilmesi gerekiyor. Geriye iki tane risk alanı kalıyor. Birincisi eski rejim mensuplarının herhangi bir şekilde örgütlenmeye giderek, gerek toplu şekilde gerek hücrelerle örgütlenerek rejimle, yeni yönetimle bir çatışma içerisine girmeleri." dedi.
Sosyal medyada yer alan Alevilere ve Şiilere karşı hareketler yapılacağına dair provokasyonların doğru olmadığını belirten Fidan, "Öyle bir şey yok şu anda. Olmayacak da inşallah. Biz de olmasını istemiyoruz. Yani olmasına da müsaade etmeyiz. O konuda çok hassasız." diye konuştu.
Fidan, Şara'nın "Biz, bize yapılanları yapmamak için geldik" ifadelerini olgunluk olarak nitelendirerek, bu yolda devam etmelerini umduğunu dile getirdi.
Fidan, Suriye ile eşit ilişki kurduklarını ve Türkiye'ye düşenin onlara yardım etmek olduğunu vurgulayarak, "Biz domine etme fikrine karşıyız. Etkimiz olabilir, örnek alabilirler ama domine kültürü gerçekten bizim bölgemizi öldürüyor. Ben Arap kardeşlerime de bölgede dedim, bu olaydan sonra çekincesi olanlar oldu. Biz bölgede ne Türkiye'nin ne İran'ın ne Arapların herhangi bir şekilde domine etme bakış açısıyla bir politika üretimine razı değiliz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Suriye'de "tahakküm kurduğu" iddialarına ilişkin Fidan, "Yok, onu kabul etmiyoruz. Biz var olan kardeşlik hukukundan doğan, coğrafyamızdan doğan, sınır ilişkimizden doğan etkimizi, mümkün olan en olumlu şekilde kullanmak istiyoruz." dedi.
Fidan, Türkiye'nin sözünün etkin olmasına ilişkin, "Caydırıcı olduğumuz için, gücümüz olduğu için. Gerektiği zaman, hile yapıldığı zaman, bize karşı numara yapıldığı zaman biz de tabii ki tepkimizi koyacak araçlara sahibiz, ferasete sahibiz. (O araçlar olmasa) Kimse sizi dinlemez zaten. Yani savaşmış olduğunuzu, savaşmaktan kaçmayacağınızı bilmeleri lazım. Yani yanlış bir şey gördüğünüz zaman reaksiyon gösterebiliyor olmanız lazım." diye konuştu.
PKK/ YPG sorununu Suriye'deki yeni yönetimin sahiplenmesi, kendi ülkesinin milli ve bölgesel bütünlüğünü sağlama adına gerekli adımları atması gerektiğini anlatan Fidan, "(Bu adımları) Atacak, yani görüşmeler devam ediyor. Bu yönde birtakım adımların atılmasını bekliyoruz. Buna bir zaman vermek lazım, bir müddet." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Suriye'deki yeni yönetimin terör örgütü PKK/YPG'ye bir proje önermesi ve onların da kabul etmemesi ihtimaline ilişkin, "Kabul etmezse, ki zamana oynadıkları ortada, bunu da görüyoruz. Bu insanlar (yeni yönetim) buraya savaşarak geldiler. Şam'daki yönetim, öyle herhangi bir hafife alınacak yönetim değil. Savaştan korkanların olduğu bir yönetim değil. Savaşarak ele geçirdiler." dedi.
Suriye'deki yeni yönetimin YPG'yle savaşacak kudretinin fazlasıyla olduğunun altını çizen Fidan, Türkiye'nin bu konudaki olası rolüne ilişkin, "Bizim onlara (PKK/YPG'ye) verdiğimiz ültimatom ortada. Amerikalılar üzerinden de verdik, basın üzerinden de. Uluslararası terörist savaşçı niteliği taşıyan, Türkiye'den, İran'dan, Irak'tan gelmişlerin behemehal terk etmeleri gerekiyor." diye konuştu.
Fidan, şu anda PKK/YPG'den buna yönelik bir hazırlık ve niyet görmediklerini belirterek, "Biz ültimatomları veya şartları söylerken şunun için söylüyoruz, eğer askeri harekat olmasını istemiyorsanız bölgede, ne bizim tarafımızdan ne Suriye'deki yeni yönetim tarafından, bunun şartları bellidir." ifadelerini kullandı.
Terör örgütü mensuplarının Suriye'yi terk etmesinin ardından diğer kadroların silahlarını bırakarak yeni sisteme dahil olmaları gerektiğini aktaran Fidan, "Bu kansız, problemsiz bir geçiş. Buna mukabil oradaki PKK'lı olmayan, aziz Suriyeli Kürtlerin canlarına, mallarına herhangi bir halel gelmeden normal hayata katılmaları ve yaşamaları gerekiyor. Suriye'deki yeni yönetim de bunun garantisini bize veriyor. Çünkü şartlarımız arasında bu da var." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Suriye'de Kürt vatandaşlarına da vatandaşlık ve kimlik verilmesi gerektiğini dile getirdi.
PKK/YPG'nin ültimatoma göre hareket etmemesi durumunda gereği yapılacağını vurgulayan Fidan, "(Gereği) Askeri harekattır. Şam onlarla konuşuyor. Bir defa söyledi, bir daha söyleyecek, bir daha söyleyecek." dedi.
Fidan, kategorik düşmanlığı olmadığını vurgulayarak, "Sen terör faaliyeti içerisindesin. Bunu kendin de kabul ediyorsun. Toplamışsın dünyanın her tarafından adamları, başkasının toprağını işgal etmişsin, petrolün üstüne çökmüşsün. Başkasına hapishane hizmetleri sunarak para alıyorsun başkasından. Böyle bir uluslararası düzen kurmuşsun." diye konuştu.
Suriye konusunda ABD'nin rolüne ilişkin Fidan, "Amerika orada çeşitli bahaneler için vardı. Şu anda özellikle oradaki varlığını (ABD Başkanı Joe) Biden yönetimi döneminde devam ettirirken geliştirdikleri mazeretlerin yüzde 85'i gitmiş durumda. İran ve Rus varlığını bahane ediyorlardı. Şimdi DEAŞ'la ilgili bir konu var. DEAŞ'la mücadele meselesini gündeme getiriyorlar." ifadelerini kullandı.
Fidan, DEAŞ'la mücadele konusunda "PKK'nın ABD'ye hapishane hizmeti verdiğini" dile getirerek, DEAŞ'le mücadele sürecinde yakalanan yabancılardan Avrupalıların ülkelerine kabul edilmediğini ve bu nedenle onların "gardiyanlığını" PKK'nın yaptığını kaydetti.
DEAŞ'lıların kontrolünü Suriye'deki yeni hükümetin yüklenmeye hazır olduğunu aktaran Fidan, DEAŞ'e karşı Türkiye dahil birçok ülke ve aktörün savaştığını ve sadece bunu bahane göstererek PKK/YPG'nin "korunmasının" yanlış olduğunu vurguladı.
Fidan, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir talimat verdiğini aktararak, "Eğer başkaları yapamayacaksa (DEAŞ'lıların kontrolü) bu işi, ben kendi askerimle bunları kontrol altında tutarım. Yani Türkiye olarak biz buna da hazırız. Bunda bir sıkıntı yok." ifadelerini kullandı.
20 Ocak'ta ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın göreve başlayacak olmasına ilişkin Fidan, Trump'ın ilk döneminde Suriye'den ABD askerlerini çekme talimatı verdiğini ancak ABD sisteminin buna olanak sağlamadığını hatırlattı.
Fidan, Türkiye'nin bu sorunun kan dökülmeden çözülmesini istediğini belirterek, Şam'ın yeni bir sahibi ve yönetimi bulunduğunun ve PKK/YPG'nin bu yönetime karşı çıkması durumunda atılacak adımların belli olduğunun altını çizdi.
PKK/YPG'nin karşı çıkması durumunda niyetinin ne olduğunun belli olacağını kaydeden Fidan, "Bunların niyeti aslında herhangi bir ülkeyle barış içerisinde olmak değil, bulundukları yerde terör ve kaos çıkartmak gibi bir niyetleri var. Buna da kimse müsaade etmez." dedi.
Geçmişte ABD'ye rağmen PKK/YPG'ye askeri operasyon yapıldığını anımsatan Fidan, " Afrin'de yaptık, Rasulayn'de yaptık, Tel Abyad'da yaptık. Ondan sonra MİT'teyken herhalde 150-200 tane belki de çok daha fazla nokta operasyonu yaptık. Halen devam ediyor arkadaşlar, yapıyorlar." diye konuştu.
Fidan, milli güvenlik, halkın güvenliği ve devletin muhafazasının bunu gerektirdiğini vurgulayarak, "Başka bir şey yapma şansımız yok. Tabii ki yapacağız. Bizim görevimiz bu. Tarihi mesuliyetimiz." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Dünya › Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ahmed Şara'nın devletin adını değiştireceğini açıkladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (24)