"Siz evde kalanlardan mısınız, yoksa evde çoluk çocuğa karışanlardan mı?
"Nasıl?! Kim?
"Yok yani soruyorum, siz şimdi bir kadın olarak evde mi kaldınız, yoksa çoluk çocuğa mı karıştınız?"
İstanbul'un Akatlar semtindeki taksi durağında bindiğim aracın şoförü, günlük, sıradan gördüğü bir muhabbetin parçası olarak soruyordu:
Öfke ve şaşkınlıkla, "Doğurmanın ve doğurmamanın bir tercih olabileceğini, dolayısıyla ayrımın absürt olabileceğini düşündünüz mü? ya da boşverin, siz hiç feminizm okudunuz mu?" diye soruverdim.
Zira, bu muhabbetten 20 saat önce Londra'da Southbank Centre'da dinlediğim, "Damızlık Kızın Öyküsü"nün (The Handmaid's Tale) feminist yazarı Margaret Atwood'un konuşması yankılanıyordu zihnimde.
Dizi olarak da yayınlanan kitap, erkek egemen, teokratik ve totaliter bir toplum distopyası. Atwood'un 1985'te kaleme aldığı kitap, üremeyi odağına alıp, kadınları doğurganlıklarına göre sınıflayan, kürtajın "cinayet" sayıldığı baskıcı bir düzeni anlatıyor.
Şimdi taksi şoförü bana "Damızlık Kız" ya da "Martha" olup olmadığımı mı soruyordu?
Atwood'un seslendiği topluluk İngiltere'de, dolayısıyla tavsiyede bulunduğu oy verme hakkının yanı sıra, güçlü bir sivil toplum, güçlü kadın örgütleri ve iktidarları zorlayabilecek bir medyaya sahip.
Ve dönüşümün sorumluluğunu üstlenmesini istediği kadın ağırlıklı bir kitle vardı karşısında...
"Sorun olarak görürseniz, çözümün de parçası olursunuz" diyordu, kıvılcım gibiydi Southbank Centre'da.
Sözleri, kıvrak ve keskin esprileri oditoryumda yankılandıkça yanımda oturan feminist çocuk kitabı yazarı Anna heyecan ve duyduğu hayranlıktan yerinde zıplıyordu.
Atwood bize, fitilin ateşlenmesini bekleyen bir kalabalığa, kadınlara güç veriyordu.
Boşuna değildi... Benim bedenimdi, benim kararımdı...
Son Dakika › Dünya › Damızlık Kızın Öyküsü'nün Feminist Yazarı Margaret Atwood: Haklı Olduğum İçin Üzgünüm - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?