ABD Başkanı Donald Trump'ın, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik yürüttüğü askeri operasyonun, sivilleri tehlikeye attığını ve bölgede barış, güvenlik ve istikrara yönelik tehdit oluşturduğunu belirterek dün gece Türkiye'ye karşı açıkladığı yaptırımların, Kongre'deki Cumhuriyetçi ve Demokrat partililerin talep ettiğinden daha hafif olduğu belirtililiyor.
kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüşerek Suriye'de ateşkes ilan etmesini istedi.
ABD'li yetkililer, yaptırımların Türkiye'yi amacı taşıdığını ve operasyonun devam etmesi halinde yaptırımların da sertleşerek artacağını söylüyor.
Yaptırımlar, üç bakan ve iki bakanlığı yaptırım listesine alırken, çelikte gümrük vergisinin yüzde 50'ye yükseltilmesini ve 100 milyar dolarlık ticaret anlaşması için yürütülen görüşmelerin durdurulmasını öngörüyor.
Bloomberg'de yer alan bir haberde, Trump'ın Türkiye'ye karşı "büyük yaptırımlar" uygulanacağını söylemesine rağmen, açıklanan önlemlerin Kongre'deki Cumhuriyetçi ve Demokrat partililerin talep ettiğinden daha hafif olduğu ifade ediliyor.
Jennifer Jacobs ve Saleha Mohsin imzalı haberde, konuyla ilgili uzmanların görüşlerine yer verilerek, bu stratejinin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in yaklaşımını yansıttığı ve yaptırım tehdidinin uygulamadan önce caydırıcı etki göstermesinin hedeflendiği belirtiliyor.
Obama döneminde Dışişleri Bakanlığı'na bağlı yaptırım koordinatörü olarak görev yapan Richard Nephew'nun şu değerlendirmesine yer veriliyor: "Bugün uygulanan yaptırımlar pek bir şey ifade etmiyor, ama piyasada kriz yaratmak için ABD'nin (yaptırıma tabi olacak) kişi ve kurumları belirlemiş olması gerekmiyor. Küresel bankalar meclis üyelerinin söylediklerine bakar, yönetimin geri adım atması gerektiğini ve Türk bankalarının hedef alınması ihtimalinin gerçek olduğunu görür."
Yaptırım haberlerine ragmen Türk Lirası'nda fazla bir oynama olmadığına dikkat çekilen makalede, Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ateşkes talep etmek üzere Başkan Yardımcısı Mike Pence'i Türkiye'ye göndereceği ve bunun aslında Türkiye'nin Suriye'de aldığı toprakları elinde tutmasına izin verilmesi anlamına geldiği ifade ediliyor.
Yaptırımlar konusunda uzman eski Hazine yetkilisi Brian O'Toole yaptırımları "pek etkileyici değil, Erdoğan buna Trump'ın blöfü dedi" şeklinde değerlendirirken, başka bir yetkili de yaptırımları "seçenekler arasında orta düzeyde" olarak görüyor.
Bir kısım Demokrat ve Cumhuriyetçi siyasetçiler Trump'ın açıkladığı yaptırımları yeterli görmüyor.
Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi, Trump'ı " neden olmakla" suçlayıp "uygulanan yaptırımların Suriye'nin kuzeydoğusundaki insani felaketi tersine çevirmeye yeterli olmadığını" söyledi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin Cumhuriyetçi üyesi Michael McCaul da yazılı bir açıklama yaparak "Yönetimin planladığı bunlar, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik korkunç saldırılarını cezalandırmaya yetecek boyutta değil" dedi.
Eski Hazine yetkilisi Michael Greenwald'un, ABD'nin Türkiye'den talebinin Suriye'den çekilme değil ateşkes ilan etmesi olduğu belirtilerek "NATO müttefiki (Türkiye) üzerinde baskıyı artırma konusunda kesin bir isteksizlik var" sözlerine yer veriliyor.
Trump'ın dün açıkladığı yaptırımlar arasında ABD'nin Türkiye'den ithal edilen çeliğe uygulanan gümrük vergisinin yeniden yüzde 50'ye çıkarılması ve iki ülke arasındaki ticaretin 100 milyar dolara çıkarılmasını öngören müzakerelerin askıya alınması bulunuyor.
ise ayrıca Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji Bakanı Fatih Dönmez ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı yaptırım listesine dahil edildi.
Üç bakanın ABD'deki malvarlıklarının dondurulacağı, ABD ile herhangi bir mali işlem yapamayacakları ve ABD'ye de seyahat edemeyecekleri açıklandı. Hazine Bakanlığı, yaptırım kapsamındaki kişi ve kurumlarla iş yapan yabancılara da yaptırım uygulayabileceğini ifade etti.
Trump'ın "Türk liderler bu tehlikeli ve yıkıcı yolda devam ederse Türkiye ekonomisini mahvetmeye hazırım" sözlerine yer verilen makalede, uzmanların Başkan'ın bu sözlerini, yaptırımları yetersiz bulan öfkeli Kongre üyelerine mesaj vermeye yönelik olduğu şeklindeki değerlendirmesine yer veriliyor.
Atlantic Council adlı düşünce kuruşundan Brian O'Toole "Ne yapacaklarını bilselerdi zaten yaparlardı" değerlendirmesinde bulunuyor.
Geçen yıl Trump yönetimi Türkiye'de iki yıla yakın bir süre tutuklu bulunan gerekçe göstererek Türkiye'den satın alınan, alüminyumda yüzde 20, çelikte de yüzde 50 vergi uygulanacağını açıklamıştı. Daha sonra Brunson'ın serbest bırakılmasıyla vergiler Mayıs ayında eski düzeylerine geri çekilmişti.
Bloomberg, buna rağmen Türkiye'den ithal edilen çelik miktarında iyileşme görülmediğini, Ağustos'ta bu miktarın 12 bin 749 ton olarak gerçekleştiğini ve bunun bir yıl önce aynı aya kıyasla yüzde 88 düşüş ifade ettiğini belirtiyor. Bu yıl Türkiye'den ithal edilen çeliğin ABD toplamındaki payı yüzde 1,1'e tekabül ediyor.
Ancak Trump'ın çelikteki yeni yaptırımları uygulamaya koymak için neden yeni bir başkanlık emrine ihtiyaç duyduğu bilinmiyor.
Yaptırımlar arasında, iki ülke arasındaki ticareti artırmaya yönelik müzakerelerin askıya alınması da bulunuyor. Geçen ay Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un Ankara ziyareti sonrasında açıkladığı plan, Türkiye'den mobilya, mermer, otomobil ve sivil havacılık sanayi ürünlerini kapsıyordu.
Son Dakika › Dünya › Barış Pınarı Harekâtı - Bloomberg: ABD Kongresi Trump'tan daha sert Türkiye yaptırımları istiyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?