Fransız Havayolları’na ait A330-200 tipi bir yolcu uçağı, Rio’dan kalktıktan yaklaşık 3 saat sonra Atlantik Okyanusu üzerinde radardan kayboldu. Uçakla ilgili son bilginin, girdiği bir türbülanstan 15 dakika kadar sonra otomatik olarak gelen ’elektrik arızası’ sinyali olduğu açıklandı. 216 yolcu ve 12 mürettebat bulunan uçağın mevcut yakıtıyla havada kalamayacağı saate kadar bekleyen Fransız yetkililer, ancak bu andan sonra, "Kendimizi en korkunç senaryoya hazırlamalıyız" açıklaması yaptılar.
DÜŞEN UÇAKTAKİ ARP SANATÇISI FATMA CEREN NECİPOĞLU
GENÇ SANATÇININ ESKİ KONSERİNDEN GÖRÜNTÜLER/VİDEO
ASRIN EN BÜYÜK UÇAK KAZALARI
RİO de Janeiro- Paris seferini yapmakta olan Fransa Havayolları’na ait Airbus 330-200 tipi uçak, içindeki 216 yolcu ve 12 mürettebatla Brezilya açıklarında, Atlantik okyanusu üzerinde kayboldu. Uçağın en son, türbülansa girdikten sonra elektrik arızası bildirdiği öğrenildi.
Telsiz bağlantısı kesilen ve radardan kaybolan uçağın düşmüş olabileceği ifade ediliyor. Nitekim Fransa Çevre Bakanı Jean-Louis Borloo, deposundaki yakıtla uçağın bu kadar süre havada kalmasına imkán olmadığını söyledi. Gelişmeler şöyle:
Umut tükendi: Fransız bakan, "Maalesef bu saate kadar deposundaki yakıtla uçağın havada kalmasına imkán yok. Şu andan itibaren en trajik senaryo için hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor. Uçağın korsanlarca kaçırıldığına dair bir bilgi alınmadı. Büyük bir olasılıkla kaza meydana geldi" diyerek, umutsuzluğunu dile getirdi.
Havaalanına gelerek uçakta bulunanların yakınlarıyla görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, uçaktakilerden hayatta kalan olması ihtimalinin "çok düşük" olduğunu söyledi. Fransa, uçağın yerinin tespit edilebilmesi için ABD Savunma Bakanlığı’ndan yardım istedi.
Son mesaj elektrik arızası: Fransa havayolları, AF 447 sefer sayılı Airbus yolcu uçağının türbülansa girdiğini, bu olaydan 15 dakika sonra ise uçaktan otomatik olarak elektrik arızası mesajı geldiğini açıkladı.
Yıldırım mı çarptı: Fransa Havayolları, fırtınalı bir bölgeden geçtiğini bildikleri uçakta, elektrik arızasının yıldırım isabet etmesi sonucu meydana gelmiş olabileceğini duyurdu. Yetkililerine göre, 2005’ten bu yana seferde olan uçağa en son 16 Nisan’da bakım yapıldı. Bu bakımda yapılan teknik testlerde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı.
Felaket: Paris’te basın toplantısı yapan Fransa Havayolları yetkilisi Pierre-Henri Gourgeon, uçakla ilgili son bilgilerinin fırtınalı bir bölgeden geçtiği olduğunu belirtti. Bunun dışında ellerinde başka veri olmadığını belirten Gourgeon, "Olay tam bir felakettir" dedi.
Arama çalışmaları başladı: Brezilya Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçak ve helikopterler ülkenin kuzeydoğu açıklarında, Atlantik Okyanusu’nda geniş çaplı arama ve tarama operasyonu başlattı. Arama menzilinin ana karadan 370 kilometre mesafeyi kapsadığını belirten yetkililer, söz konusu bölgenin son derece geniş olduğunu ve bu nedenle hemen sonuç alınamayabileceğini ifade ettiler. Bir Fransız askeri uçağı da aramalara katılmak üzere Senegal’in başkenti Dakar Fransız askeri üssünden havalandı.
Brezilyalı yetkililer, uçağın Brezilya’nın sahil kenti Natal’ın 300 kilometre kuzeydoğusunda radardan çıktığı bildirildi.
Günün şanslıları
Uçakta Almanların ünlü demir çelik şirketi ThyssenKrupp’un Brezilya biriminin başkanı ile Fransız araç lastiği üreticisi Michelin’in 3 yetkilisinin de bulunduğu bildirildi.
Bir Fransız çiftin ise bilet bulamadıkları için kayıp uçağa binemediği ortaya çıktı. Rio de Janeiro havaalanında ajanslara konuşan tıp profesörü Calude Jaffiol "Bu bir mucize. Bugün şans bizimleymiş ancak dualarımız kayıp yolcularla" dedi.
A330-200 teknik özellikleri
Yolcu kapasitesi: 253-293 (2-3 sınıflı)
Uçuş menzili: 12.500 kilometre
Gövde uzunluğu: 58.8 metre
Yükseklik: 17.40 metre
Kabin uzunluğu: 45.0 metre
Kanat açıklığı: 60.3 metre
Motor: 2 adet GE CF6.
Seyir Hızı: 871 km/saat
Maks. Kalkış Ağırlığı: 230 ton
Liste Satış Fiyatı: 139.6 milyon dolar
Fransızlardan ders gibi kriz yönetimi
RİO de Janeiro’dan 216 yolcu ve 12 mürettebatla kalktıktan sonra radar ekranlarından kaybolan Fransa Havayolları’na ait uçakla ilgili ’ders niteliğindeki’ kriz yönetimi, dün sabahın erken saatlerinde sessizce başlatıldı. Kriz şöyle yönetildi:
İniş saatine kadar beklendi: Fransa Havyolları, Charles de Gaulle Havalimanı yetkilileri ve de Ulaştırma Bakanlığı, arama çalışmalarını başlattıkları halde, uçağın Paris’e varacağı saat 11.10’a kadar kimseye herhangi bir olumsuzluk hissettirmedi.
Kriz merkezi kuruldu: Varış saatinde, ekrandaki "Rötarlı" uyarısı değiştirilerek, bekleyenlerin, uçağı inmesi gereken meydanın 2E bölümüne değil 2F bölümüne geçmeleri anons edildi. O sırada Havalimanı’nda büyük bir harekelilik gözlendi. Meydanın tenha bir kısmında kriz merkezi kuruldu.
Ambulanslar geldi: Ardından kalabalık bir yardımcı personel ile ambulanslar ve doktorlar oraya geçtikten sonra, saat tam 11.30’da "AF 447 sefer sayılı uçakta yolcusu olanlar lütfen enformasyon bölümüne başvursunlar" anonsu yapılarak, tüm bekleyenler hazırlanan kriz merkezine yönlendirildi.
Psikolojik ve tıbbi destek: Merkezde, doktorlar ve sağlık personeli eşliğinde, uçağın radardan kaybolduğu ve halen haber alınamadığı bildirilerek rahatsızlanan kişilere psikolojik ve tıbbi destek verildi.
TV’den anons: Aynı anda radyo ve televizyonlardan, Ulaştırma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın telefon numaraları yayınlanarak, isteyenlerin buradan bilgi alabileceği bildirildi.
Resmi açıklama: İlk resmi açıklamayı, Çevre Bakanı Jean Louis Borloo yaptı ve "Şu andan itibaren en trajik senaryo için hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor" dedi. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise endişeli olduğunu söylemekle yetinerek, acil şekilde arama çalışmalarının başlatılmasını istedi.
Konfirme edilmemiş bilgi verilmedi: Ulaştırma Bakanı Dominique Bussereau da havalimanında düzenlediği basın toplantısında uçaktaki yolcuların milliyetleri ile ilgili bilgileri konfirme edemeyeceğini söyledi. Bakan, "Bu tür kesinleşmemiş bilgiler insanlarda ürküntü ve korku yaratmaktan başka bir işe yaramaz" dedi. Air France Genel Müdürü Pierre Henri Gourgen ise ancak saat 14.00’te bir basın toplantısı düzenleyerek olası kazayla ilgili bilgi verdi ve arama çalışmalarının başladığını söyledi.
Cevap bekleyen soru çok fazla
Uçak neden bulunamıyor: Uzmanlar, uçağın henüz belirlenemeyen bir nedenle alçaldığını, bu nedenle radardan tespit edilememiş olabileceğine dikkat çekiyor. Alçak irtifalardaki uçan uçaklar, yüksekte uçanlara göre daha zor tespit ediliyor.
Uçak neden alçaldı: Bölgedeki türbülansa sahip hava kütlesi nedeniyle pilotların hızlı alçalmış olabileceği düşünülüyor. Bu alçalma sırasında oto pilot kullanılmaması, gece şartları ve elektrik sisteminde meydana gelen bir arıza nedeniyle pilotların uçağın kontrolünü kaybetmiş olabileceği varsayımlar arasında.
Yıldırım ihtimali nedir: Normalde okyanus üzerinden yapılan uçuşlar, 11-12 bin metre gibi yüksek irtifalardan yapılıyor. Bu yükseklikte yıldırım isabet etmesi güç bir ihtimal. Uçağın alçalması nedeniyle yıldırım düştüğü ve uçakta yapısal bir hasar oluşturma ihtimali bulunuyor.
Pilotlar neden telsizle konuşmadı: Havacılık uzmanları, pilotların Hava Trafik Kontrol merkezi ile konuşmamalarını, olayın çok acil gelişmesine bağlıyor. Pilotlar arıza veya acil durumdan uçaklarını kurtarmak için uğraşıyor ve telsizle konuşmaya fırsat bulamıyor. Elektrik arızası meydana geldiyse telsizin devre dışı kalması da ihtimaller dahilinde.
Tek ölümlü kazası vardı
EN güvenli yolcu uçakları arasında yer alan A330’larda tek ölümlü kaza meydana gelmişti. 30 Haziran 1994’te, Airbus’ın test amaçlı kullanılan A330’u, tek motor performansı denenirken düştü, 7 kişilik uçuş ekibi öldü. Fransız havacılık otoritesinin yaptığı araştırmada, kazaya pilotların yanlış kumanda vermelerinin yol açtığı ortaya çıktı. Diğer A330 kazaları şöyle:
24 Temmuz 2001: Sri Lanka Havayolları’na ait iki A330 Tamil Gerillaları’nın havalimanına yaptığı baskın sonrasında yandı.
Yakıtı biten bile indi
24 Ağustos 2001: Air Transat Havayolları’na ait uçağın Atlantik Okyanusu üzerinde yakıtı bitti. Yaklaşık 120 kilometre süzülen uçak, Azor’lara inmeyi başardı.
7 Ekim 2008: Qantas Havayolları’na ait uçak sistemlerde meydana gelen arıza nedeniyle birden hızla alçalmaya başladı. 30 kişi hafif yaralandı. Uçak acil iniş yaptı.
Demirel’in uçağı aynı bölgede 65 metre düştü
CUMHURBAŞKANLIĞI döneminde Süleyman Demirel’i Brezilya gezisinden getiren Türk Hava Yolları’na ait Airbus A310 uçağı, olayın olduğu bölge yakınlarında türbülansa girdi. 14 Nisan 1995’te meydana gelen olayda, Sao Paulo’dan havalanan "Dalaman" uçağı, kalkıştan 1 saat sonra ağır türbülansa girdi. Aniden 300 metre yükselen uçak, daha sonra 65 metre düştü. o uçuşun Kaptan Pilotu Ata Özarda, yaşadıklarını Hürriyet’e anlattı: "Okyanus üzerine çıkmıştık. Seyir irtifamız 10 bin metreydi. Bir anda bulutların üzerinde oluşan ’açık hava türbülansı’ uçağı yukarı doğru fırlattı. Oto pilot attı. Hemen kumandaları aldım. Bu sırada uçak hızla irtifa kaybetmeye başladı. Türbülans yaklaşık 2-3 dakika devam etti. Sarsıntılar durunca uçağı kontrol ettik. Yola devam etme kararı aldık. Uçak türbülanstan kontrol dışına çıkabilir ama yüksek irtifada uçuyorsa düşmez. Bulut içinde meydana gelen türbülanslar tehlikeli olabilir. Bu tür olaylarda bağlı kemer hayat kurtarır."
Bölgede yoğun türbülans vardı
ATLANTİK Okyanusu üzerinde, bölgede mevsimsel olarak ciddi türbülanslar yaşanıyor. 26 Mayıs’ta meydana gelen olayda, Brezilya’nın TAM Havayolları’na ait uçak Miami’ye gitmek üzere Sao Paulo’dan havalandıktan kısa bir süre sonra türbülansa girdi. Sarsıntı sonucu 21 kişi yaralandı. Uçak, Sao Paulo’ya acil iniş yaptı.
Dört jeneratörün hepsi de sustu mu
UZMANLAR, bu ihtimalin oldukça düşük olduğunu belirtiyor. Uçakta her iki motorda toplam 4 adet jeneratör bulunuyor. Bu jeneratörlerin arızalanması durumunda, uçağın kuyruk bölümünde yer alan ve harici güç üreten APU sisteminin jeneratörü devreye giriyor. APU arızalandığında ise acil durumlarda kullanılan jeneratör var. O da giderse bataryalardan en az 1 saat elektrik üretiliyor. En son çare ise ’RAM Air’ olarak adlandırılan ve gövdenin yanından çıkan küçük pervanenin uçağın hızı sayesinde dönmesiyle elektrik üreten cihazın hayati sistemler için enerji sağlaması.
Atlantik, biri Türk 4 yolcu uçağı yuttu
23 Temmuz 1985: Hindistan Havayolları Air India’ya ait uçak kargo bölümüne yerleştirilen bombanın patlaması sonucu Atlantik Okyanusu’na düştü. Olayda 329 kişi hayatını kaybetti.
6 Şubat 1996: Türk özel havayolu Birgen Air’e ait Boeing 757 tipi yolcu uçağı Dominik Cumhuriyeti’nden kalkıştan sonra düştü. 189 kişi hayatını kaybetti.
17 Temmuz 1996: TWA Havayolları uçağı New York kalkışı sonrasında ön yakıt deposunda meydana gelen patlama ile düştü. 230 kişi hayatını kaybetti.
2 Eylül 1998: Swissair’e ait MD11 uçağı, Kanada’da Halifax yakınlarında kabin eğlence sistemlerinde yangın çıktı. Denize çakılan uçakta 229 yolcu ve mürettebat vardı.
Son Dakika › Dünya › Atlantik'te Facia - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?