Amerikan yönetimi içinde, Türkiye'deki olası bir askeri müdahaleye sıcak bakanlar da var, buna şiddetle karşı çıkanlar da.
Durum öyle ki, oldukça önemli bir yetkili isim “AKP'den tiksinti duyuyorum” derken, aynı derecede etkili bir başka isim, “AKP, Türkiye'yi çağdaşlaşma yolunda ilerletiyor” diyebiliyor. Bunlar, William Shakespeare'in bir yapıtından yapılan alıntılar değil. Washington'da bir süredir yaşanan Türkiye kavgasının “çelişen” resimleri.
ANKARA KRİPTOLARI
Genelkurmay muhtırasından sonra ABD adına yapılan açıklamaların çoğu, Washington'un bu “iki” ekip arasında sıkışıp kaldığını gösteriyor. Dışişleri Bakanlığı'nın son açıklamasında ise, “ Ordu veya başka birinin” anayasal sürece müdahalesinin istenmediği ifade edildi. Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da, Ortadoğu gezisi sırasında, “askerin, anayasal sürece karışmaması konusunda, AB ile aynı görüşte olduklarını” söyledi. Bir kaynağa göre, bu son açıklamalarda, Ankara'daki Büyükelçilik'ten gelen kriptoların önemli bir rolü oldu.
Ancak, mücadele bitmiş değil ...
DARBE AKP'DEN İYİDİR
Türkiye'deki bir askeri müdahaleye “karşı çıkmayanlar veya sıcak bakanlar” arasında oldukça “etkili ve yetkili” isimler var. Elliott Abrams bunlardan biri. Elliott Abrams, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı. Abrams, geçmişte “İran-Contra” skandalına karışmıştı.
Başka isim istermisiniz?
David Addington. Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Özel Kalem Müdürü. Cheney'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı John Hannah. Cheney'nin Ortadoğu Danışmanı David Wurmser. Cheney'nin Özel Danışmanı Gordon Hendrickson.
Beyaz Saray'daki bu isimlere, Pentagon'dan “aynı derecede etkili” birkaç isim daha eklenebilir. O zaman tablo çok daha net oluyor. Bu ekip, resmi kurumların dışında da çok aktif. Washington'daki düşünce kuruluşları ve medyanın içinde bu ekibe “kuvvetle destek verenler” bulunuyor.
Şu ifadeler, aynı ekibin Amerikan Yönetimi içindeki “yine çok etkili” bir temsilcisine ait: “Darbe dahil herşey AKP'den daha iyidir.”
NEDEN KARŞILAR?
Bu ekip neden AKP'ye karşı?
1 Mart tezkeresinin TBMM'de reddedilmesinden sonra, Dick Cheney'nin aynı dönemdeki Özel Kalem Müdürü Lewis Libby'nin, “Türkiye'den intikam alalım. Ekonomiyi çökertelim” dediği biliniyor. Libby, şimdi, CIA skandalının tek sanığı olarak hapse girmeyi bekliyor. Ancak, kullandığı ifadelerin yansıttığı “haleti ruhiye” bu ekip için hala belli bir düzeyde geçerli.
İkinci olarak, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP'den bazı önde gelen isimlerin İsrail ile ilgili açıklamaları hiç unutulmuş değil. Aynı ekip, Tayyip Erdoğan'ın Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu'nu “günahlarından bile daha az” seviyor.
Ayrıca, bu ekip, “İran” konusunda, AKP Hükümeti'nden “istediği” desteği alamamaktan da şikayetçi. Yine aynı ekip, Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın Ankara'dan “erken” ayrılmasını ve bunun nedenlerini de hala unutabilmiş değil. Eric Edelman, şimdi “Pentagon'un üç numaralı adamı.”
Aynı ekip içinde, Türkiye'nin AB ile değil “ABD ile daha yakın ve özel ilişkiler içinde olmasını” savunanlar da var.
TÜRKİYE İRAN'IN ANTİTEZİ
Güvenilir bir kaynağa göre, Dick Cheney, geçen Şubat'taki ziyareti sırasında görüştüğü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a İran konusunu özellikle açtı. Aynı kaynağa göre, Orgeneral Büyükanıt, “Türkiye, İran İslam Cumhuriyeti'nin antitezidir” dedi. Dick Cheney'nin, bu sözleri duymaktan “inanılmaz derecede büyük memnunluk duyduğu” ifade ediliyor.
AKP MODELİ
Kavganın öteki tarafında ve askeri müdahaleye karşı çıkan ekipte ise, Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson ve yine Dışişleri'nden birkaç isim yer alıyor. Bu ekipse, demokratik süreçler içinde “AKP türü” modelin denenmesini savunuyor. Diğer ekip, bu durumu “ılımlı İslam denemesi” olarak adlandırıyor.
Yaptığı açıklamaya bakılırsa, Dışişleri Bakanlığı'na geçtiğinden beri diğer konularda giderek birinci ekipten uzaklaşmaya başlayan Rice'ın, Türkiye konusunda da “kendi ekibi ile birlikte” hareket etmeye başladığı ileri sürülebilir.
TÜRKİYE'DE NE OLACAK?
Bu kavganın nerede duracağı, Türkiye'de neler olacağına bağlı... ABD'de, Kasım 2008'de başkanlık seçimleri yapılacağı unutulmamalı.
Bir kaynak, şu yorumu yaptı:
“Aslında kavga Türkiye'de yaşanıyor. Eğer, bir müdahale olursa, AB süreci en azından donar. Asker, Batı'ya olan bağlılığını teyit edecektir. Türkiye ile ABD arasında ise -güçlendirilmiş bir stratejik ortaklık- doğabilir. Her şeyi, Türkiye'deki gelişmeler ve önde gelen aktörlerin oyunları şekillendirecek.”
Son Dakika › Dünya › Askerin Bildirisi Washington'u İkiye Böldü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?