Afganistan'ın en köklü siyasi hareketlerinden Afganistan Hizbi İslami (Afganistan İslam Partisi) lideri Gulbeddin Hikmetyar'ın damadı Dr. Ghairat Baheer, Haberler.com'dan Esra Öztürk'e Taliban ve Afganistan'ın geleceğiyle ilgili özel röportaj verdi. Erdoğan Türkiye'siyle ilgili çok önemli açıklamalarda bulunan Dr. Baheer, Türkiye-Afganistan ilişkilerinin iyi olmasını umduğunu söyledi.
Esra Öztürk: Dr. Ghairat Baheer, lütfen Türkiye'deki okuyucularımıza kendinizi tanıtın. Kaç yıldır Hizbi İslami için çalışıyorsunuz? Siyasi tutukluluğunuz ve serbest bırakılma sürecinizden de bahseder misiniz?
Dr. Ghairat Baheer: Kardeş Türkiye halkını saygıyla selamlıyorum. Hizbi İslami çatısı altında yaklaşık 45 yıl hizmet ettim. Cihat hareketi sırasında Afganistan'da tutuklandım ve bir buçuk yıl hapsedildim. Sonrasında Pakistan'a gittim ve Mücahitler hareketine katıldım. Avustralya'da Hizbi İslami hareketini beş yıl temsil ettim. Müteakiben Suudi Arabistan'da siyasi hareketin temsilciliğini yaptım. Cihat süresince partide siyasi mücadele verdim. ABD'nin Afganistan'ı işgali sırasında işgale karşı durdum ve İslamabat'ta yakalandım. Farklı yerlere, son olarak da Bagram'a götürülerek Amerika tarafından altı buçuk yıl hapsedildim. Çok zor ve işkenceyle dolu hatırlamak bile istemediğim bir hayatım oldu. Bir süre Afganistan'ın Pakistan Büyükelçisi olarak görev yaptım. Sonrasında Gani hükümetinde senato üyesi oldum. Karzai ve Gani hükümetlerinde Hizbi İslami'nin Başmüzakerecisi olarak çalıştım. Şu anda Afganistan Hizbi İslami'sinin siyasi sorumlusuyum.
E.Ö.: Taliban'a karşı duruşunuz nedir? Desteklediğiniz biliniyor ancak aranızda herhangi bir görüşme veya müzakere var mı? Taliban'ın kurduğu hükümette yer alacak mısınız? Hikmetyar'ın da sürece dahil olmasıyla ilgili görüşmeler veya Taliban tarafından teklif var mı?
Baheer: Hizbi İslami olarak Taliban'ı kayıtsız şartsız destekliyoruz. Sürece katkıda bulunmamız istenirse memnuniyetle karşılarız. Fakat bu Taliban rejimine vereceğimiz destek için bir ön koşul değil.
E.Ö.: Doha Konferansı'nda müzakerelere katıldınız. Barış görüşmelerinin başarısız olmasının temel nedenleri neydi?
Baheer: Barış görüşmelerinin başarısız olmasının temel sebebi Eşref Gani'nin gücü elinde tutmada ısrarcı olmasıydı. Barışa karşı engeller çıkarıyordu. Allah'a şükür Taliban Afganistan'a girdi ve kan dökmeden ülkeyi tamamen kontrol altına aldı. Bu gelişmeye çok olumlu bakıyoruz ve Taliban'a hükümet kurması için bir şans verileceğini ve bu hükümetin de hem Afganlar hem de uluslararası toplum için kabul edilebilir ve kapsayıcı olacağını umuyoruz. O zaman uluslararası toplumun Taliban hükümetini kabul etmemek ve bir şans vermemek için bahanesi kalmayacak.
E.Ö.: Bir Taliban yetkilisi, Afganistan'da asla demokrasi olmayacağını çünkü demokrasinin Afganistan'da zemini olmadığını söyledi. Siz de Taliban da İslami geleneği savunduğunuzu iddia ediyorsunuz. İslam'da halifeler önce bir konsey tarafından seçiliyordu sonra da insanların halifeye biat etmesi yani halifeyi kabul edip onaylaması gerekiyordu. Sizce bu demokrasiyi yansıtmıyor mu? Demokrasiye niçin olumlu bakmıyorsunuz? Sizce Afgan halkı ve siyasetçiler için demokrasi öğrenilebilir bir şey değil mi?
Baheer: Maalesef son yirmi yılda insanlar demokrasinin temel konseptiyle oynadı. Bu yüzden demokrasi artık popüler değil. Demokrasi yanlış kullanıldı ve yanlış yorumlandı ve bu yüzden insanların demokrasiye ilişkin kötü bir hafızaları var. Bu soruyu Taliban'a yöneltmeniz daha iyi olur. Yine de bence Taliban bence bu sistemi uluslararası topluma kabul ettirmek için ellerinden geleni yapacak. Dolayısıyla yeni problemler yaratmak yerine barışçıl bir ortamda tasarılarını ve hedeflerini uygulamak için gerekeni yapacak.
Tek bir İslam vardır. Modern İslam, geleneksel İslam diye bir şey yoktur. Bu sorunun muhatabı gerçekten Taliban. Taliban'ın demokrasi ve seçimlere dair kendi değerlendirmeleri var. Net olan tek şey var ki şeriat uygulanacak. Bunun üzerine konuşacak fazla bir şey yok. Taliban şeriatı uygulayacak, çok doğru yorumluyorlar ve değerlendiriyorlar. İslami şeriat bize ne diyorsa öyle yönetileceğiz. İslam'ın azınlıklara, kadınlara ve toplumun her kesimine dikkat kesildiğine inanıyoruz. İslam bir yaşam biçimidir. Ve biz de yaşam biçimi diyorsak tüm insanlara buna göre yaklaşacağız.
E.Ö.: Afgan siyasilerin, özellikle de kadınların iddialarına yanıtınız nedir? Örneğin Afganistan'ın ilk kadın belediye başkanı, Maidan Shahr belediye başkanı Sayın Zarifa Ghafari ile röportaj yaptım ve bana Taliban'dan ölüm tehditleri aldığını, kendisinin ve akrabalarının evinin basıldığını, korumalarının silahlarının ele geçirildiği söyledi. Bunun gibi pek çok örnek var. Bu somut bir örnek. Binlerce Afganlı ülkesinden kaçmaya çalışıyor. Bu elle tutulur, gözle görülür gerçeğe ne diyeceksiniz?
Baheer: Öncelikle ortada somut bir örnek yok. Buna katılmıyorum. İnsanlar Taliban'dan korkmuyorlar. Batılılar binlerce insanı Afganistan'dan çıkarıyor ve bu propagandayı Amerikalılar ve Avrupalılar yapıyor. Afganistan'ı biliyorsunuz, fakir bir ülke. Son 20 yılda özellikle Amerika lehine propaganda yapıldı. İnsanlar da kendi yorumlamalarına göre güvenli buldukları yere gidiyorlar. Zaman geçtikçe her şey yerli yerine oturacak. Tüm Afganlara naçizane tavsiyem, Taliban'a bir fırsat verilmesi. Taliban şu anda tüm soruları ve endişeleri dikkate alıyor.
E.Ö.: Hizbi İslami, geçmişte önce Sovyet sonra da Amerikan işgaline karşı durdu. Pek çok siyasi lider de bu süreçte tutuklandı ve hapse atıldı. Bu sürecin arka planından da bahseder misiniz?
Baheer: Belirttiğiniz gibi Hizbi İslami, işgallerle mücadele etti. O dönemin Sovyetlerine ve sonra da Amerikan işgaline karşı cihat ettik. Birkaç yıl önce Hizbi İslami ve Sayın Hikmetyar, Afganistan hükümetiyle anlaşma imzaladı. Aksi takdirde Amerika'ya karşı yeniden cihada geçecektik. Her iki problemin de ana unsurları artık yok oldu; hem Sovyetler hem de onların doğurduğu rejim.
E.Ö.: Afganistan'da çok fazla insan Taliban rejiminden korkuyor. Değerlendirmeniz nedir? Taliban'a güvenmelerini mi söylüyorsunuz?
Baheer: Hiç kimse yavaş yavaş kontrolü sağlayan Taliban'dan korkmamalı. Artık Afganistan'ın güvenlik koşulları son yirmi yıldan çok daha iyi. Herkes güvende hissediyor. Ayrıca Kabil Havalimanı'ndaki kargaşa, temelde maalesef yabancılar tarafından yaratılmıştı.
E.Ö.: Peki DEAŞ tarafından üstlenilen bombalı saldırılara ne diyeceksiniz? Uzun zamandır Afganistan'dan bu tarz haberler gelmiyordu. Ancak Taliban'ın ülkeyi ele geçirmesi ve ABD varlığının son bulmasıyla bu olay yaşandı. Sizin ve Taliban'ın DEAŞ'a karşı duruşunuz nedir?
Baheer: DEAŞ saldırısını en keskin dille kınıyoruz. Bombalı saldırılar çok üzücüydü ve Taliban'ın ülkeyi ele geçirmesinden sonraki ilk vakaydı. Tekraren, Taliban'ın ülkeyi korumaya dair bir geçmişi, birikimi var ve bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. 1990'larda Taliban idaresinde ülkeyi savunmada çok başarılıydılar ve barışçıl bir ortam oluşturmuşlardı.
E.Ö.: Taliban'ın yönetim kurgusundan bahseder misiniz? Tüm Afgan siyasi hareketleri idareye dahil olacaklar mı? Diğer yandan bundan sonra ekonomik kalkınma gibi Afganistan'ın en temel problemleri için neler yapacaklar?
Baheer: Bu konu Taliban sözcüleri tarafından defalarca dile getirildi. Hükümet kapsayıcı olacak yani herkes kendini yansıtan bir yüzü kabinede görecek. Tabi bu zaman alacak. Taliban zamanla ulusal ve uluslararası toplumun desteğini kazanacak. Ekonomik kalkınma konusunda konuşmak için henüz çok erken. Taliban'ın önce idareyi kurması gerekiyor. Yönetim kadrosu halen Kabil'e gelmedi. Çoğu Taliban yöneticisi halen Katar'da. Taliban'dan bir anda mucizeler beklememeliyiz.
E.Ö.: Taliban yetkililerinin havalimanının işletilmesiyle ilgili Katar'dan, El Cezire'nin iddiasına göre Türkiye'den de destek istediği söyleniyor. Konu hakkında bilginiz var mı?
Baheer: Havalimanında Türk ve Katarlı varlığıyla ilgili şunu söylemek isterim. Taliban bütün ülkeyi koruyor ve güvenliği sağlıyorken neden havalimanının güvenliğini sağlayamayacakmış? Bu durum hem Taliban için hem de Afganlar için memnuniyetsizliğe neden olurdu. Başka türlü bir müdahale olarak görülürdü. Abartılı söylemek gerekirse yabancı güçler tarafından kısmî bir işgal sayılabilirdi.
Türk kardeşlerimizin Afganistan'da çok iyi bir namı var. Halk, Türkleri kardeşleri olarak görüyor. Biz Türkiye'nin Afganistan'da NATO şemsiyesi altında olmalarını istemezdik. Çünkü insanlar NATO'ya bakıyorlar. Bence Kabil Havalimanı'nı da Taliban kontrolünde tutmalı. Bu işleri daha da kolaylaştıracak.
E.Ö.: Son olarak Türk halkına ve Türk hükümetine bir mesajınız var mı?
Baheer: Kardeş Türk halkına söylemek isterim ki yeni yönetimle iş birliğine ve Afganistan'ın yeniden inşa sürecinde ellerini uzatmalılar. Türkiye, Sayın Recep Tayyip Erdoğan döneminde ciddi bir ekonomik kalkınma elde etti. Türklerin birikimlerini, tecrübelerini ve aktarabilecekleri her şeyi Afganlara aktarmasını isteriz. Türkiye, Afganistan'la mümkün mertebe paylaşımda bulunmalı. Tarihten bu yana Türk halkıyla güçlü bir ilişkimiz var. Farklı dönemlerde Türklerin pek çok başarılarına şahit olduk ve bundan sonra da ilişkilerimizin iyi gitmesini umuyoruz.
Röportajın sonunda altını çizmek isterim ki henüz Taliban hükümetinde yer almıyorum ve Taliban üyesi değilim. Tüm açıklamalarımı partim Hizbi İslami ve şahsım adına yaptığımı tekrar ediyorum.
Gulbeddin Hikmetyar, eski Afganistan başbakanı. 1977 yılında Hizb-i İslami'yi kurdu ve önderliğini üstlendi. SSCB işgaline karşı mücadele ederek, SSCB'nin Afganistan'dan çıkarılması sonucu kurulan Afganistan hükûmetinde Başbakanlık yaptı. Daha sonra ise ABD'nin Sovyetler'e karşı desteklediği Afgan mücahitlerinin liderliğini üstlendi.
Ghairat Baheer, eski Afganistan başbakanı Gulbeddin Hikmetyar'ın kızıyla evli. Afganistan Yaşlılar Meclisi'nde Senatör olarak görev yaptı. Ghairat Baheer, altı yıldan fazla bir süre Amerikan güçleri tarafından yargısız şekilde gözaltında tutuldu. Mayıs 2008'de serbest bırakıldı. 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri ile HiG(Hizbi İslami Siyasi)'nin ana müzakerecisi olarak görev yaptı.
Baheer 14 Haziran 2018'de önderlik ettiği barış görüşmelerinin ardından cezaevinden yeni serbest bırakılan Hizbi İslami Partisi'nin 180 üyesine hitap etti. Adamları parti adına barışçıl, yasalara saygılı vatandaşlar olmaya çağırdı.
Ghairat Baheer, 16 Eylül 2018'de Senatör ve Yaşlılar Meclisi üyesi olarak yemin etti. Başkanın atamaya yetkili olduğu üçte bir üyenin bir parçası olarak senatoya seçildi. Halen Afganistan'daki Hizbi İslami Siyasi Komitesi Başkanı olarak görev yapıyor.
Son Dakika › Dünya › Afgan halkının 'Efsane kahraman' olarak nitelendirdiği Hikmetyar'ın sağ kolu Haberler.com'a konuştu: Türkiye bize el uzatsın - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?