Donald Trump'ın başkanlık dönemi böyle sona erdi. Sessizce değil, şiddetle.
Trump, haftalardır 6 Ocak'a bir hesaplaşma günü olarak bakıyordu. Taraftarlarından, o gün başkent Washington'a gidip, 3 Kasım'daki seçimlerin sonuçlarını bir kenara bırakarak başkanlığı ellerinde tutmaları için Kongre ve Başkan Yardımcısı Mike Pence'e meydan okumalarını istedi.
Çarşamba sabahı önce Trump'ın avukatı Rudy Giuliani, seçim tartışmalarının "düellolu yargılamayla" çözülmesi gerektiğini söyleyerek kasırgayı başlattı.
Trump'ın en büyük oğlu Donald Trump Jr'ın, başkanları için "dövüşecek" parti üyelerine bir mesajı vardı. "Bu onların Cumhuriyetçi Partisi değil artık" dedi ve ekledi:
"Bu Donald Trump'ın Cumhuriyetçi Partisi".
Daha sonra başkanın kendisi, kendi talimatıyla "Hırsızlığı durdurun" ve "Saçmalık" diye slogan atan büyüyen kalabalığa, Beyaz Saray'dan Kongre binasına giden 3 kilometrelik yolda yürümeye teşvik etti.
Trump, "Asla vazgeçmeyeceğiz. Asla yenilgiyi kabul etmeyeceğiz. Ülkemiz usandı. Artık buna katlanmayacağız" dedi.
Başkan, konuşmasını tamamlerken, Kongre binasının kendisinde başka bir olaylar zinciri yaşanıyordu. Kongre'nin ortak oturumunda, seçimin sonuçları eyalet eyalet kataloglanıyordu.
Önce Pence, başkanın seçim sonuçlarına karşı çıkılan eyaletlerden gelen oyları dikkate almama çağrısını dikkate almadı ve böyle bir yetkisi olmadığını ve "büyük ölçüde sembolik" bir rol oynadığını söyleyen bir yazılı açıklama yaptı.
Cumhuriyetçiler, ilk itirazlarını Arizona'daki oylara yaptı ve Temsilciler Meclisi ile Senato, bu eyalette Joe Biden'ın zaferini kabul edip etmemeyi, ayrı ayrı görüşmeye başladı.
Temsilciler Meclisi'ndeki oturum gürültülüydü, konuşmacılar kürsüdeyken her iki taraf da tezahüratlar yapıyordu.
Yeni seçilen Kongre Üyesi Lauren Boebert, "Geçen Pazar günü Anayasayı koruma ve desteklemek için ettiğim yemin, bu parodiye karşı çıkmamı gerekli kılıyor" dedi. Kongre'de silah taşımakta ısrarlı olacağını söylemesiyle haberlere konu olan Boebert "Halka aldırış edilmemesine izin vermeyeceğim" diye de ekledi.
Senato'daki tartışma farklı bir tonda ilerliyordu. Bir cenazeye yakışan koyu bir takım elbise ve kravatıyla gelen Mitch McConnell (Senato'daki Cumhuriyetçilerin lideri) Trump'ı övmeye değil, gömmeye gelmişti.
Mitch McConnell, "Bu seçim, kaybeden tarafın sadece iddialarıyla geçersiz kılınacaksa, demokrasimiz bir ölüm girdabına girer. Tüm bir ülkenin seçim sonuçlarını kabul ettiğini asla göremeyiz. Her dört yılda bir, bedeli ne olursa olsun iktidar mücadelesi görürüz" dedi.
Georgia'daki senatörlük seçimlerini kaybeden Cumhuriyetçiler, Kongre'de artık çoğunluğa sahip olmayacak.
ABD Kongresi'ndeki olaylar ise gelişigüzel başladı. Televizyon kameraları Kongre binasının merdivenlerinde dans eden ve bayrak sallayan protestocuların görüntülerini yayımladı.
Sosyal medyada, binani içinde oturum salonlarına girmeye çalışan ve seçilmiş Kongre üyelerinin, Temsilciler Meclisi'nde barikat kurulmuş kapıların ardında silahlarını çekmiş güvenlik güçlerinin fotoğrafları yayılmaya başladı.
ABD'nin 46. Başkanı seçilen Joe Biden, çok uzun süre senatörlük yaptığı Delaware'deydi ve ekonomi odaklı bir konuşma yapmayı planlıyordu. Biden gelişmeler üzerine bu konuşmadan vazgeçti, kameraların karşısına geçti ve Washington'daki "isyan" dediği olayları kınadı:
"Şu anda demokrasimiz modern zamanlarda görülmemiş hiç bir şeye benzemeyen, görülmemiş bir saldırı altında. Özgürlüğün kalesi, Kongre binasına saldırı düzenlendi."
Biden konuşmasını Trump'a, ulusal televizyonlara çıkıp, şiddeti kınaması ve "bu kuşatmaya son vermesi" çağrısı yaparak bitirdi.
Dakikalar sonra, Trump ulusa bir mesaj verdi. Ancak bu Biden'ın önerdiği mesaj değildi.
Trump bunun yerine, artık tanıdık hale gelen seçimin "çalındığı" iddialarının arasında destekçilerine "evinize gidin, sizi seviyoruz, siz çok özelsiniz" dedi.
Başkan'ın, destekçilerinin aşırılıklarına rutin bir şekilde verdiği yumuşak tepkilerden biriydi bu. Tıpkı, seçim mitinglerinde protestoculara gösterilen şiddette, Charlottesville'deki beyazların üstünlüğünü savunanların mitinginde yaşanan çatışmada "Her iki tarafta da çok iyi insanlar var" açıklamasında, ya da Biden ile yaptığı televizoyn tartışmasında aşırı sağcı Proud Boys grubuna "Geride durun ve hazır olun" demesindeki gibi.
Trump'ın tweeti ve daha sonra destekçilerini övdüğü iki mesajı, görülmemiş bir adım atarak başkanın hesabını 12 saatliğine kilitleyen Twitter tarafından etiketlendi ve sonra kaldırıldı. Facebook da ayrı şeyi 24 saatliğine yaptı.
Başkanlığı döneminde sosyal medyayla uzun yakın ilişkisinde Başkan Donald Trump'ın sesi ilk kez kesildi.
Eğer bu Donald Trump için "En sonunda hiç mi ahlak ve terbiyen kalmadı" anıysa, Kongre Binası'ndan kanlar ve kırık camlar temizlenirken geldi.
Öğleden sonra saatleri akşama doğru ilerlerken, polis en sonunda Kongre binasında güvenliği sağladı. Bu sırada sağdan ve soldan şiddeti kınayan sesler yükselmeye başladı. Yakında Demokratların Senato'daki lideri olacak Chuck Summers'ın şiddet olaylarını başkanın yüzüne vurması şaşırtıcı olmadı.
"6 Ocak, Amerikan tarihinin en karanlık günleri olarak tarihe geçecek. Demagog bir başkan, Amerika'yı yıkımın kıyısına iterken, ülkemize, onun bunu yapmasına izin veren insanlara, yalanlarını papağan gibi tekrarlayan tutsak medyaya son bir uyarıydı."
Daha da önemlisi, Cumhuriyetçilerin de aynısını yapmasıydı.
Başkanı sık sık eleştiren Cumhuriyetçi Kongre üyesi Lynne Cheney, Twitter mesajında "Kongre binasında anayasal görevini yerine getirmeye çalışanları önlemeye çalışan bir çetenin şiddet dolu saldırısını yaşadık. Başkanın bu çeteyi oluşturduğuna, başkanın bu çeteyi tahrik ettiğine ve başkanın bu çeteye konuşma yaptığına şüphe yok" dedi.
Kınamalar, Trump'ı partisi içinden eleştirenlere özgü de değildi. Sık sık başkana destek veren Arkansas Senatörü Tom Cotton da "Başkanın seçim sonuçlarını kabul etmesi, Amerikan halkını yanlış yönlendirmeye son vermesi ve çete şiddetini reddetmesi zamanı geldi de geçiyor" dedi.
First Lady Melania Trump'ın Özel Kalem Müdürü Stephanie Grisham ve Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Matthews, protesto için istifa etti ve başka yetkililerinin de 24 saat içinde istifa edeceğine dair haberler var.
CBS, kabineden bazı isimlerin ABD Anayasası'nın 25'inci maddesini tartıştığını bildirdi. Bu madde, Başkan Yardımcısı ve Kabine çoğunluğunun bir başkanı nasıl geçici olarak görevden alabileceğini düzenliyor.
Pence ve Kabine harekete geçse de geçmese de, Trump'ın başkanlığı sadece iki hafta içinde sona erecek. O noktada, Cumhuriyetçi Parti'nin liderleri, Kongre'de ve Beyaz Saray'da kontrolü kaybettikleri ve şöhreti büyük hasar almış, ancak partinin tabanında hala önemli bir etkisi olan bir başkanla geçecek gelecekle boğuşacaklar.
Bu olaylar, partinin gideceği yön konusunda partideki muhafazakarların kontrolü Trump ve sadık adamlarından geri almaya çalışırken yaşanacak mücadelenin habercisi olabilir. McConnel böyle bir yola girecek gibi görünüyor. Eski Cumhuriyetçi Başkan adayı, Utah Senatörü Mitt Romney gibi diğerleri de önemli bir rol üstlenebilir.
Karşılarına partide, Trump'ın popülist söylemine sahip çıkmakla daha fazla ilgilenenler çıkabilir. Seçim sonuçlarına Senato'da karşı çıkacağını söyleyen ilk Kongre üyesi olan Missouri Senatörü Josh Hawley'nin şiddet olaylarının ardından bile bundan vazgeçmemesi kayda değerdi.
Kriz, siyasi bir fırsat getirebilir ve bunu avantaj elde etmek için kullanmakta tereddüt etmeyecek çok sayıda siyasetçi olabilir.
Bu arada, Trump şimdilik hala iktidarda. Kulağı çekilmiş olsa da, Beyaz Saray'daki konutunda televizyon seyreder ve sosyal medyadaki sesi kısılmışken, uzun süre sessiz kalmayacaktır.
Trump, Florida'daki yeni evine yerleştiğinde, hesaplaşmak ve belki de şu anda mahvolmuş mirasını inşa etmek amacıyla yeniden iktidara gelmek için planlar yapabilir.
Son Dakika › Dünya › ABD Kongresi'ndeki şiddet Trump'ın mirası için ne anlama geliyor? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?