AB Uyum Komisyonu Başkanı Tekelioğlu: "Önce Kendi Ödevlerimizi Yapmalıyız"

AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri İzmir Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu, Viyana'da gerçekleşen TBMM-AB Hoşgörü Sempozyumunu değerlendirdi.

Bugün sona eren sempozyumun değerlendirmesini yapan Tekelioğlu şunları söyledi:

"Umuyoruz ki verimli bir çalışma oldu. Türkiye'nin Avrupa Birliği için gayretleri devam ediyor. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bir gayret içerisindeyiz. Dolayısıyla bu çerçevede AB ile yürüttüğümüz bu

değişim ve diyalog projesi kapsamında daha önce yaptığımız faaliyetlerin bir benzerini bu sefer yurt dışında, Viyana'da gerçekleştirdik.

Viyana'da yapmamızın bir sebebi var. Avusturyalılar biraz Türkiye'ye bu bakımdan soğuk davranıyorlardı. Dolayısıyla biz de bu soğukluğu gidermek istedik. Dedik ki, Anadolu'da yaşayan Türkler'in Batı'ya doğru olan akını, Batı'ya doğru olan yürüyüşü çok önceden başlamış. Orta Asya'dan çıkıp Anadolu'ya gelmişiz. Daha sonra Osmanlılarla Batı'ya doğru bir yürüyüşümüz olmuş. Cumhuriyet dönemi gelmiş

işçilerimiz Batı'ya doğru yürümüş. Şimdi biz Türkiye olarak AB hedefinde istikametimiz ve hedefimiz Brüksel diyoruz. Brüksel diyoruz ama Brüksel'de hedefimiz parlamentoya girmek. Strazburg'da ki toplantılara katılmak. Dolayısıyla AB için bu gayretlerde parlamentonun da bir katkısı olsun istedik. Bu anlamda Viyana'da Değişim ve Diyalog projesi kapsamında 'Hoşgörü' başlıklı bir toplantı yaptık.

Avusturya Parlamentosu'ndan ve başka parlamentolardan katılımlar oldu. Avrupa Kamuoyunu etkileyecek kişi ve kuruluşlardan katılımlar oldu. Benzeri şekilde Türkiye'den parlamenter arkadaşlarımız geldiler. Medyadan katılanlar oldu. Sivil toplum kuruluşlarından katkılar oldu. Burada böyle detaylı bir toplantı yapmış olduk. Bu toplantının verimli geçtiğini zannediyorum. Çünkü burada konuşulanlar, burada ele alınan konular, burada değinilen hususlar hep Türkiye'nin AB yolundaki adımlarının birer parçası olduğu görülüyor. Bu bakımdan faydalı olduğunu düşünüyoruz. Elbette ki, bir toplantı ile biz AB'ye gireceğiz diye bir iddiamız yok. Ama neticede bunlar kümülatif şeylerdir. Birike birike neticede Türkiye hakkında bir kanaat oluşturmaya çalışıyoruz.

Buraya katılanlardan daha önce Türkiye'ye hiç hoş bakmayan çok mesafeli duran ama buradaki toplantılar vesilesiyle bu mesafeyi azalttığımız, bu soğukluğu gidermeye çalıştığımız kişiler oldu. Onlar ayrılırken Türkiye'de tekrar buluşmak istediklerini söylediler. Dolayısıyla bu gayretlerimiz devam ediyor. Sempozyumun da bu konuda yararlı olduğunu düşünüyorum. Emeği geçen bir çok arkadaşlarımız oldu. ve hepsine ayrı ayrı teşekkür etmek gerekiyor.

"ANTALYA'DA 'TERÖR', BERLİN'DE 'İYİ YÖNETİŞİM' TOPLANTILARI YAPILACAK"

Bu toplantılara devam edeceğiz. Daha sonra Antalya'da terör konusunda bir toplantımız olacak. Buraya daha geniş bir katılım bekliyoruz. Arkasından Berlin'de iyi yönetişim adı altında bir toplantımız olacak. Burada da katılımın yüksek olmasını bekliyoruz. Değişim programımız başlıyor. Türkiye'den milletvekilleri, siyasi parti mensupları ve meclis çalışanları Avrupa Parlamentoları'na gidecekler. Benzeri şekilde

Avrupa Parlamentolarından milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ve meclis bürokratları, parlamento bürokratları Türkiye'ye gelecekler.

"'YENİ YILDIZ'

ADIYLA BİR DERGİ ÇIKARIYORUZ"

Bu şekilde bu işbirliğini devam ettirmeye çalışıyoruz. 'Yeni Yıldız' adıyla bir dergi çıkarıyoruz. Bu proje kapsamında, projenin finansal kısmını daha çok Avrupa Birliği karşılıyor. TBMM'nin de katkıları var. Önemli olan bu imkanları iyi değerlendirebilmek. Yeteri kadar değerlendirebilmek. Bu gezileri turistik bir gezi olmaktan çıkartıp, bütünüyle burada Avrupalılarla temas üzerine yoğunlaşmaya çalışıyoruz. O çerçevede

toplantı dışında burada

'FRA' dedikleri Temel Haklar Ajansı diye bir yer var. Yine AB'nin bir kuruluşu. Orayı ziyaret ettik. Burada Hristiyan Müslüman İşbirliği üzerine çalışma yapan bir kilise vardı orayı ziyaret ettik. Avusturya Parlamentosu'nu gezdik ve buradaki çalışma şekillerini gördük. Dolayısıyla iyi bir çalışma, iyi bir sempozyum iyi bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Devamına gayret edeceğiz.

"AVRUPALILAR TÜRKLERİ TANIMADIKLARI İÇİN ÖNYARGILARI VAR"

Tabi ki bir takım önyargılar var. Avusturyalılar yahutta önyargısı olanlar Türkleri tanımadıkları için bu önyargılara sahipler. Türkiye artık 30-40 sene önceki Türkiye değil. Hatta 10 sene önceki Türkiye bile değil. Dolayısıyla bu gelişmeyi, bu telakkiyi, bu çok önemli başarılar elde edilmiş olan ekonomiyi, kültürel hayatta olsun, başka alanlarda olsun, ilişkilerde olsun, dış politikadaki etkinlik bakımından olsun bu ilişkileri daha iyi anlatabildiğimiz ölçüde bu önyargıları kırabileceğimizi düşünüyoruz. Önyargıların kırılması ve Türkiye'nin AB'ye girişteki işlerinin kolaylaştırılması, Avrupalıların değil bizim işimiz. Yani AB'ye gireceksek

bu bizim sayemizde olacak. Dolayısıyla bunu Avrupalılardan bir lütuf olarak beklemememiz, kendi işimizi kendimiz görmemiz gerekiyor"

"ÖNCE KENDİ ÖDEVLERİMİZİ YAPMALIYIZ"

"Bunun için de önce kendi evimizi kendimiz tertip içerisine almamız lazım. Bahçemizi kendimizin tanzim etmesi lazım ki, bir başkası gelip bu bahçe niye dağınık demesin. Bu ev niçin darmadağınık demesin. Bunları dedirtmemeliyiz. Önce kendi ödevlerimizi yapmalıyız daha sonra da çok bilinçli bir şekilde önyargıları kırmak için çalışmalıyız" diyen Tekelioğlu sözlerine, "Burada tabi üslup diye bir sorunumuz ortaya çıkıyor. Küçük küçük üslup problemlerinden dolayı algı problemleri ortaya çıkıyor. Yaptığımız pek çok iyi iş küçük bir sorunla yanlış bir algıya dönüşüyor. Bunlardan da kaçınmamız gerekiyor. Bu bütün toplumumuzun üzerine düşen bir görev" ifadeleriyle son verdi. - VİYANA