"Efes Pilsen World Cup 9" Yarın Başlıyorankara'da Basketbol Şöleni Yaşanacak! - Son Dakika
Basın Bültenleri

"Efes Pilsen World Cup 9" Yarın Başlıyorankara'da Basketbol Şöleni Yaşanacak!

"Efes Pilsen World Cup 9" Yarın Başlıyorankara\'da Basketbol Şöleni Yaşanacak!

BASIN BÜLTENİDİR.

21.08.2010 10:58

BASIN BÜLTENİDİR.

2010 FIBA Dünya Şampiyonası öncesi potanın yıldızlarını buluşturan, Efes Pilsen’in ana sponsorluğunda, Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Efes Pilsen World Cup 9’ basın toplantısı Ramada Plaza Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanı Metin Şahin, Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Sekreteri Ali Özsoy, Efes Pilsen İletişim Müdürü Emre Topsakaloğlu, A Milli Takım Yardımcı Antrenörü Orhun Ene, A Milli Takım Oyuncusu Ömer Onan, Arjantin Mili Takım Baş Antrenörü Sergio Hernandez ve Arjantin Milli Takım Oyuncusu Luis Scola’nın katıldığı basın toplantısı ile turnuvanın startı verildi.

2002 yılından beri düzenlenen ve yakaladığı üstün başarı ile kısa sürede dünyanın en prestijli ve merakla beklenen geleneksel basketbol organizasyonları arasına giren “Efes Pilsen World Cup 9”un startı Ramada Plaza Otel’de düzenlenen bir basın toplantısıyla verildi. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen ve 21-23 Ağustos 2010 tarihleri arasında 2010 FIBA Dünya Şampiyonası C Grubu maçlarının da oynanacağı Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek olan turnuvanın basın toplantısına Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanı Metin Şahin, Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Sekreteri Ali Özsoy, Efes Pilsen İletişim Müdürü Emre Topsakaloğlu, A Milli Takım Yardımcı Antrenörü Orhun Ene, A Milli Takım Oyuncusu Ömer Onan, Arjantin Mili Takım Baş Antrenörü Sergio Hernandez ve Arjantin Milli Takım Oyuncusu Luis Scola katıldı.

Basın toplantısının ardından, A Milli Basketbol Takımı oyuncuları saat 18:30’de Ankamall Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşecek imza töreninde basketbolseverlerle buluşacak.

Arjantin, Kanada, Lübnan ve Türkiye gibi birbirinden iddialı 4 takım, 2010 FIBA Dünya Şampiyonası öncesi basketbol tutkunlarına muhteşem bir turnuva yaşatacak.

Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından, Efes Pilsen’in ana sponsorluğunda düzenlenen “Efes Pilsen World Cup”a 8 yılda 5 kıtadan toplam 24 ülke katıldı. 2002–2005 yılları arasında 4 kere İstanbul’da, 2 kere Ankara’da, 1 kere İzmir’de ve 1 kere de Konya’da yaşanan “Efes Pilsen World Cup” heyecanı bu yıl yeniden Ankara’da yaşanacak.

A Millilerin nefes kesen mücadelesine ortak olmak isteyen tüm basketbolseverler biletlerini www.biletix.com internet sitesinden, Ankamall'da açılan “Efes Pilsen World Cup 9” standından ve Ankara Spor Salonu gişelerinden temin edebilecekler.

Turnuva boyunca gerçekleşecek birbirinden keyifli aktiviteler ve maç programı hakkında detaylı bilgiye www.efesworldcup.com adresinden ulaşılabilecek.

Konuk Takımlar Hakkında

KANADA

Ülkemizde düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası’nda İzmir’de D Grubu’nda Fransa, Lübnan, Litvanya, Yeni Zelanda ve İspanya ile mücadele edecek olan Kanada, şampiyonanın son hazırlıklarını Efes Pilsen World Cup 9’da yapacak. FIBA’nın en eski üyelerinden biri olan Kanada, FIBA’ya 1936 yılında dahil olmuş bir ülke. 2009 FIBA Amerika Şampiyonası’nı dördüncü sırada tamamlayan Kanada, halen FIBA’nın dünya sıralamasında, 19. basamakta yer alıyor. Tarihinde birçok kez önemli uluslararası organizasyonlarda yer alan Kanada, buna rağmen büyük başarılar kazanabilmiş bir ekip değil.

Geçtiğimiz yıl Porto Riko’da düzenlenen 2009 FIBA Amerika Şampiyonası’nda, Türkiye vizesi alabilmek için mücadele eden Kanada, beklentilerin çok üstünde bir performans ortaya koyarak şampiyonayı dördüncü sırada bitirmiş ve 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’na katılma hakkını elde etmişti.

1980 yılından itibaren FIBA Amerika Şampiyonaları’nda yer almaya başlayan Kanada, 1980 yılında ilk kez katıldığı şampiyonayı gümüş madalya ile noktalarken, 1984 ve 1988 yıllarında da bronz madalyanın sahibi oldu. 1989 yılından 1999 yılına kadar hedeflediği dereceleri elde edemeyen ve bu 10 yıllık dönemde en fazla beşincilik elde edebilen Kanada, 1999 yılında ise bir kez daha gümüş madalyanın sahibi oldu. 2001 yılında bir kez daha dereceye giren Kanada, bu kez de bronz madalyanın sahibi olmayı başardı. 2001 yılından beri her şampiyonaya katılma başarısını gösteren Kanada, bu süre içerisinde iki kez dördüncülük, bir kez beşincilik ve bir kez de dokuzunculuk kazandı.

FIBA Dünya Şampiyonaları’nın da köklü ekiplerinden biri olan Kanada, Dünya Şampiyonaları’na toplam 12 kez katılma ve bir kez de evsahibi olma başarısını göstermiş bir ekip. İlk kez, 1954 yılındaki şampiyonada yer alan Kanada, Brezilya’daki turnuvayı yedinci sırada noktaladı. Her ne kadar toplamda 12 kez Dünya Şampiyonaları’na katılmış olsa da, Kanada, hiçbir zaman bu turnuvalarda derece yapamadı. 2002 yılı da dahil olmak üzere, 1954 yılından beri tüm şampiyonalarda yer alan Kanada, en fazla altıncılık elde edebilirken, 2006 yılında Japonya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’na ise katılma başarısını gösteremedi.

FIBA Amerika ve FIBA Dünya Şampiyonaları’nda olduğu gibi Olimpiyat Oyunları’nda da defalarca yer alan Kanada, toplamda 9 kez olimpiyatlarda yer aldı. İlk kez katıldığı 1936 yılı olimpiyatlarında tarihindeki en iyi dereceyi alan Kanada, gümüş madalyanın sahibi olurken, bu tarihten sonra 1976 ve 1984 olimpiyatlarında ise iki kez dördüncülük kazanma başarısını gösterdi. Son olarak 2000 yılındaki Olimpiyat Oyunları’nda yer alan Kanada, 2004 Atlanta ve 2008 Pekin Olimpiyatları’nda ise yer alma başarısını gösteremedi.

Antrenör Leo Rautins yönetiminde 2009 FIBA Amerika Şampiyonası’nda mücadele eden Kanada’nın kadrosunda ise gerek NBA’de gerekse de Avrupa’da forma giyen oyuncular yer alıyor. Miami Heat’de forma giyen Joel Anthony Kanada’nın NBA patentli en eski oyuncusu konumundayken, San Antonio Spurs’dan Matt Bonner da Kanada vatandaşlığına geçerek 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda Kanada Milli Takımı forması ile mücadele edecek.

Efsane antrenör Jay Triano ile basketbolda büyük bir atılım içine giren Kanada, Triano’nun kattıkları ile bugünün temellerini atmış durumda. Kanada Milli Takımı’nda da uzun yıllar boyunca başarı ile forma giyen Triano, her ne kadar 1981 yılında NBA draftlarında Los Angeles Lakers tarafından seçilse de kariyeri boyunca NBA’de forma giymedi. 1998 yılında Kanada Milli Takımı’nın antrenörü olan Triano, bu yıldan itibaren adeta Kanada Milli Takımı’nın çehresini değiştirmeyi başarabilmiş bir antrenör. Halen Triano’nun açmış olduğu yolda yürümeye devam eden Kanada, son yıllarda ülkede basketbolun gelişmesi için de önemli atılımlar içerisinde. Altyapı takımları da dahil olmak üzere 2009 yılını çok başarılı bir şekilde geçiren Kanada, aynı çalışmalar ve hedefler doğrultusunda 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda da adından söz ettirmek istiyor.

Öte yandan Kanada’nın yetiştirdiği en önemli oyuncu olan Steve Nash’in durumu ise halen belirsizliğini koruyor. Halen NBA’de Phoenix Suns forması giyen yıldız oyuncu, şayet 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda Kanada kadrosunda yer alırsa, bu oyuncunun Kanada’nın kaderini değiştirebileceğini söylemek güç değil. Ancak uzun yıllardır bu oyuncu ile ilgili milli takımda sıkıntı yaşanırken, Nash’in milli takımda istikrar yakalayamaması da kafalardaki en büyük soru işareti. Steve Nash’li bir Kanada’nın bu yaz ülkemizde de çok tehlikeli olabileceğini ve Türkiye’de mücadele edecek her takıma sürpriz yapabileceğini söylemek mümkün.

ARJANTİN

Dünya basketboluna son döneme damga vuran ülkelerin başında gelen Arjantin, FIBA sıralamasında da zirvenin sahibi durumunda. 1950 yılında düzenlenen ilk Dünya Basketbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapan ve altın madalyaya uzanan Arjantin, 2010 yılında hiç kuşkusuz bu başarıyı uzun bir aranın ardından tekrarlamak için Türkiye’ye gelecek. Almanya, Angola, Avustralya, Sırbistan ve Ürdün ile A Grubu’nda mücadele edecek olan Arjantin, Kayseri’de, İstanbul’da yapılacak finallere katılabilmek için vize almaya çalışacak.

2001 yılından bu yana müthiş bir çıkış yakalayan ve üst düzey uluslararası organizasyonlarda birçok kupa ve madalya kazanan Arjantin, 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nın da en büyük favorileri arasında gösteriliyor. 2001 Amerika Kıta Şampiyonası’nda altın madalya kazanan ve 2002 FIBA Dünya Şampiyonası’nda final oynayan Arjantin Milli Takımı, 2004 Olimpiyat Oyunları’nda şampiyonluk yaşayarak tarihi bir başarıya imza attı. 2006 FIBA Dünya Şampiyonası’nda yarı finale yükselen, 2003 ve 2007 Amerika Kıta Şampiyonalarında gümüş madalya alan, 2008 Olimpiyat Oyunları’nda ise bronz madalyayı kazanan Tangocular, 2009 Amerika Kıta Şampiyonası’nda bronz madalya kazanarak 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’na katılma hakkını elde etti.

Dünya Şampiyonalarının en istikrarlı katılımcılarından bir tanesi olarak dikkat çeken ve bugüne dek tam 11 Dünya Şampiyonası’nda boy gösteren Arjantin, ABD ve Brezilya’nın ardından Amerika kıtasının bu organizasyondaki en başarılı temsilcisi durumunda. Amerika Kıta Şampiyonalarında öteden beri aldığı başarılı dereceleri 2000’li yıllarda Dünya Şampiyonaları ve Olimpiyat Oyunları’na da yansıtmayı başaran Arjantin’in kadrosunda dünya çapında tanınan birçok yıldız oyuncu bulunuyor.

Andres Nocioni, Luis Scola, Fabricio Oberto, Pablo Prigioni, Carlos Delfino, Walter Herrmann, Juan Ignacio “Pepe” Sanchez, Federico Kammerichs, Ruben Wolkowyski gibi önemli yıldızları kadrosunda barındıran Arjantin Milli Takımı böylesine yetenekli oyuncuları bir araya getiren harikulade bir jenerasyon yakalayarak Dünya Basketbolu’nda söz sahibi olan ülkelerden birisi konumuna ulaştı.

2005 yılında görevi efsanevi basketbol adamı Ruben Magnano’dan devralarak takımın başına geçen Arjantinli head coach Sergio Hernandez, oyuncularıyla çok iyi ilişkilere sahip olan ve elindeki yetenekleri maksimum düzeyde kullanabilen bir teknik adam olarak tanınıyor. Arjantin Ligi dışında herhangi bir kariyer tecrübesi bulunmayan ve esasında Arjantin Milli Takımı’nın başına geçmesi birçokları tarafından sürpriz olarak nitelendirilen Herhandez, Arjantin Ligi’nde görev yaptığı ilk sezonunda, henüz 29 yaşındayken, “yılın antrenörü” ödülüne layık görülmüş bir isim. 1963, Buenos Aires doğumlu olan başarılı teknik adam Arjantin Milli Takımı ile geride bıraktığı beş yıllık süre zarfında sergilediği başarılı yönetim ile herkesin saygısını kazanmayı başardı.

Arjantin Milli Takımı’nın genel olarak oynadığı akıcı, tempolu, mücadeleci ve göze hoş gelen basketbol bugün taraflı tarafsız herkes tarafından beğeniyle izleniyor. Oyuncularının takım oyununa her zaman sadık kalmaları, kaybetmeyi kabullenmeyen bir anlayışla mücadele etmeleri ve üst düzeyde bir yardımlaşma çabası içerisinde olmaları Arjantin Milli Takımı’nı başarıya taşıyan ayrıntılardan sadece birkaçı.

Diğer yandan, Güney Amerika Kupası’nda; 1934, 1935, 1941, 1942, 1943, 1966, 1976, 1979, 1987, 2001 ve 2004 yıllarında şampiyonluk yaşayan Arjantin’de basketbol belki de birçoklarının düşündüğünden çok daha köklü bir geçmişe sahip. Kimilerine göre ülkede dönem dönem futboldan daha popüler bir spor dalı olabilen basketbolun bu denli sevilmesinde ülke basketbolunun Oscar Alberto Furlong gibi unutulmaz bir yıldız yetiştirmiş olması da önemli bir etken. 1950 yılında, ev sahipliği yaptığı organizasyonda Dünya Şampiyonu olan Arjantin Milli Takımı’nın kaptanı olan ve sayı krallığına ulaştığı o şampiyonada ‘MVP’ (En Değerli Oyuncu) seçilen Furlong, Arjantin basketbolunun simgesi olarak gösteriliyor ve bugün halen yaşayan bir efsane olarak anılıyor. Ülke basketboluna büyük katkılar sağlayan Furlong, 2007 yılında FIBA tarafından Şöhretler Müzesi’ne (Hall of Fame) seçilerek onurlandırılacak kadar da değerli bir basketbol adamı.

LÜBNAN

Asya basketbolunun önemli takımlarından Lübnan, Çin’de gerçekleştirilen Asya Şampiyonası’nda ilk 3 takım arasında yer alamamasına rağmen gösterdiği performans ile dikkat çekti. İran, Çin ve Ürdün’ün ardından dördüncü sırada yer alan Lübnan, Türkiye biletini wildcard ile alarak 3. kez Dünya Şampiyonalarında mücadele etme fırsatını yakaladı. Dünya Şampiyonası’nda İzmir’de Fransa, Kanada, Litvanya, Yeni Zelanda ve İspanya ile D Grubu’nda yer alacak olan Lübnan, Tab Baldwin yönetiminde başarıyı kovalayacak.

2002’de Indianapolis, 2006’da ise Japonya’da gerçekleştirilen Dünya Şampiyonalarında yer alan Lübnan, yakın zamanda antrenör değişikliğine giderek Türk basketbolseverlerin çok yakından tanıdığı, ülkemizde Banvit ve Kepez Belediyesi takımlarını çalıştıran Tab Baldwin ile anlaşmaya vardı. Son 2 FIBA Dünya Şampiyonası’nda Yeni Zelanda’nın antrenörlüğünü yapan Baldwin, yeni görevi ile birlikte üst üste 3 kez Dünya Şampiyonası’nda yer almış olacak ve aynı grupta eski takımı Yeni Zelanda’ya karşı mücadele verecek.

Çin’de gerçekleşen Asya Şampiyonası’nda oynadığı 9 maçın 5’ini kazanan Lübnan’ın kadrosunda önemli isimler yer alıyor. 2004 NBA draftında Phoenix Suns tarafından seçilen Jackson Vroman, takımının en etkili oyuncusu olurken, Asya Şampiyonası’ndaki en skorer 6. isim oldu. Kariyerinde Phoenix Suns ve New Orleans Hornets takımlarında da oynayan JacksonVroman, 17.1 sayı- 8.4 ribaund- 2.5 asist istatistikleri ile oynadı. Vroman gibi yine NBA havasını soluyan Matt Freije de Lübnan takımında yer alıyor. NCAA’lerde Vanderbilt’de oynadıktan sonra 2004 senesinde yapılan NBA draftında 2. tur 53. sıradan seçilen Freije, New Orleans Hornets (2004-05) ve Atlanta Hawks (2006-07) takımlarında görev yaptı. Olimpiacos ile Euroleague tecrübesi de yaşayan Freije, 15.7 sayı- 4.6 ribaund ortalamaları ile Lübnan’ın Asya Şampiyonadaki en skorer ikinci oyuncusu oldu. 1.97 boyundaki forvet oyuncu Fadi El Khatib ise turnuvada 13.4 sayı- 4.7 ribaund ve 2.7 asist ortalamalarını yakaladı.

Kaynak: DHA

Son Dakika Basın Bültenleri 'Efes Pilsen World Cup 9' Yarın Başlıyorankara'da Basketbol Şöleni Yaşanacak! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement