Financial Times gazetesinin bugünkü sayısında Almanya Parlamentosu'nun yarın oylaması beklenen ve Osmanlı İmparatorluğu'nun 1915'de Ermenilere yönelik eylemlerini "soykırım" olarak tanımlayan yasa tasarısı ile ilgili bir haber var.
Haberin başlığı, "Ankara Berlin'i, 'soykırım' oylamasının tehlikeleri konusunda uyarıyor".
Financial Times
'ın Brüksel muhabiri Alex Barker ile Berlin muhabiri Stefan Wagstyl'ın imzalarını taşıyan haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Almanya'ya yaptığı uyarı hatırlatılıyor.
Erdoğan dün Uganda'ya hareketi öncesi düzenlediği basın toplantısında, tasarının yasalaşmasının Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik, siyasi, ticari, askeri ve ekonomik ilişkileri zedeleyeceği uyarısında bulunmuştu.
Financial Times'a göre, "Bu dobra serzeniş Ankara'nın konuyla ilgili olarak aşırı derecede duyarlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor".
Gazetenin vurguladığı bir diğer nokta da, sorunun yeni bir tartışmaya yol açma potansiyeli olduğu ve Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki kırılgan göç anlaşmasını tehlikeye atabileceği.
Financial Times, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in halihazırda Türkiye vatandaşlarına Schengen bölgesinde vize muafiyeti getirilmesine yönelik bir uzlaşmaya varmaya çalıştıklarını, geçen hafta da olumlu geçtiği kabul edilen bir görüşme yaptıklarını kaydetmiş.
Gazetedeki haber şu satırlarla sürüyor:
"Sayın Merkel, mülteci krizi öncesinde de soykırım tasarısı ile ilgili olarak kaygılıydı. Tasarının oylanmasının Almanya-Türkiye ilişkilerine olası zararının ve ülkesindeki Türk asıllı yaklaşık 4 milyon kişinin bu konudaki duyarlılığının farkındaydı.
"Ancak Almanya hükümeti geçen yıl, tasarının parlamentoda oylanmasının önüne geçemeyeceğine karar verdi. Bunda da, iktidardaki Hristiyan Birlik partilerinden (CDU/CSU) bazı milletvekillerinin farklı bir tutum takınması ve Papa dahil birçok kişiden ve ülkeden gelen soykırım deklarasyonları etkili oldu."
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir'e göre, en azından Osmanlı İmparatorluğu'nun 1915'deki en büyük müttefiki olması nedeniyle, Almanya'nın da o dönemki katliamlarda rolü var.
Cem Özdemir, Financial Times'a yaptığı açıklamada şunları söylemiş:
"Bu oylama, Türkiye hakkında hüküm vermeye değil, Almanya'nın o dönem yaşananlara katkısına yönelik."
Merve Büyüksaraç'a hapis cezası İngiliz basınında
2006 Türkiye güzeli manken Merve Büyüksaraç dün Başbakan olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ceza hükmü, Büyüksaraç'ın 5 yıl içinde kasten herhangi bir suç işlememesi durumunda ortadan kaldırılacak.
Bazı İngiliz gazeteleri, 27 yaşındaki Büyüksaraç'a verilen cezaya sayfalarında yer vermiş.
Daily Telegraph
, mankenin "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir kez daha hakaret etmesi" halinde, hapse gireceğini belirtiyor.
Merve Büyüksaraç, Instagram hesabından "Ustanın Şiiri" adlı bir şiir paylaşmış, daha sonra şiiri hesabından silmiş, şiiri kendisine komik geldiği için paylaştığını ve Erdoğan'a hakaret etmek gibi bir niyeti olmadığını söylemişti.
Daily Telegraph'daki haberden bazı satırlar şöyle:
"Recep Tayyip Erdoğan 2014'te Cumhurbaşkanı olduktan sonra ona hakaret edildiği suçlamasıyla yaklaşık 2 bin kişi hakkında dava açıldı. Merve Büyüksaraç da bu kişilerden biri.
"İfade özgürlüğünün savunucuları, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçunu kapsayan yasanın (Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesi) Erdoğan'ı eleştirenlerin susturulup korkutulması için kullanıldığını, bu anlayışın Almanya'ya kadar uzandığını söylüyor.
(Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye'nin Erdoğan'a hakaret etmekle suçladığı Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında soruşturma açılmasına izin vermişti.)
"Tüm bu 'Cumhurbaşkanına hakaret' davaları, bir zamanlar Müslüman demokrat bir model olarak görülen bir ülkede, sivil hakların ve özgürlüklerin erozyana uğradığı yönündeki kaygıları fazlasıyla artırdı."
Merve Büyüksaraç'ın hapis cezasına çarptırıldığı haberi,Guardian
gazetesinde kısaca yer alıyor.
Guardian okurlarına Büyüksaraç'ın bir süre gözaltında tutulduğunu da hatırlatmış.
Haberde ayrıca, Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmeden önce, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan çok az kişi hakkında dava açıldığı belirtilmiş.
ICM: AB referandumu öncesi 'Hayır' cephesi önde
İngiltere'de 23 Haziran'da ülkenin AB üyeliği için referandum yapılacak.
Referandumda İngiltere'nin AB'de kalıp kalmaması oylanacak.
Bugün Guardian gazetesinde yayımlanan ICM şirketinin son kamuoyu araştırmasına göre, "Hayır" cephesi yüzde 52 oyla öne geçmiş durumda.
Independent
'ın internet sitesindeki haberde, bu gelişmede "göç korkusunun" rol oynadığı belirtiliyor.
"Hayır" cephesinin önde gelen isimleri olan eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson ve Adalet Bakanı Michael Gove bugün AB dışındaki bir İngiltere'ye yönelik vizyonlarını kamuoyuna açıklayacaklar.
Daily Telegraph manşetinden duyurduğu haberde, Johnson'ın, "İngiltere'ye gelmek istiyorsanız İngilizce öğrenin" diyeceğini söylüyor.
Habere göre Johnson ve Gove, İngiltere AB'den ayrılırsa, iyi İngilizce bilmeyen göçmenlerin ülkeye gelmelerinin engellenmesine ve ülke ekonomisine katkı verebilecek nitelikli göçmenleri esas alan Avustralya'daki puan sistemine dayalı bir planı kamuoyuna açıklayacak.
Times gazetesi de ilk sayfasındaki haberde, Johnson ve Gove'un, İngiltere'nin AB'den çıkması halinde 3 yıl içinde ülkeye göçü dizginleme taahhüdünde bulunacaklarını belirtiyor.
Son Dakika › Basın Bültenleri › 31 Mayıs İngiltere Basın Özeti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?