Diyarbakır'da Merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında savunmalar bitti.
Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
Yapılan savunmaların ardından Mahkeme Başkanı, kararın açıklanması için duruşmaya 21.00'a kadar ara verdi. Mahkeme Başkanı, 21.00'da son sözlerin alınacağını, ambulans ekiplerinin de salonda hazır edilmesini istedi. Mahkeme başkanı, bu gece kararın açıklanacağını belirtti.
Üçüncü günde, ağabey Enes Güran'ın avukatı Mustafa Demir'in ardından anne Yüksel Güran'ın son savunması alındı. Üçüncü gündeki duruşmada savunma yapan anne Yüksel Güran şu ifadeleri kullandı:
"Ben ilk gün mahkeme salonuna getirildim, burada bir anne bana 'Başın sağ olsun' dedi, çok mutlu oldum. Çünkü bana kimse başın sağ olsun deme fırsatı bulamadı. Ben anneyim. Demin salonda biri ofladı "Çok sıkıldım' dedi. Siz ne için buradasınız? Hayatımı anlatacağım. Ben evlendiğim gün Arif ile birbirimize söz verdik asla birbirimize yalan söylemeyeceğiz diye. Ondan 7 çocuk dünyaya getirdim. Arif, alın teriyle bu yaşa getirdi. Kızım Tülin'in ölümüyle bile beni suçladılar. Tülin, Dağkapı Hastanesi'nde vefat etmeseydi, Tülin'in bile mezarını açacaklardı. Tülin'in raporu olduğunu herkes biliyordu. 'Tülin'i bile merdivenden atmışsın' dediler. Benim kızım özürlüydü, konuşamıyordu. En son nezarette bana dediler ki, 'Dağkapı Hastanesi'ne gideceğiz, eğer orada vefat etmediyse hayatın bitti.' 17 sene önce vefat etti çocuğum"
Yüksel Güran: (Narin'in kaybolduğu günü anlatıyor) Bütün çocuklar damda yatıyordu. En mutlu günümdü. Bahçeden domates topladım. Çok güzel bir kahvaltı hazırladım. O kadar mutluydum ki, çocuklarım etrafımda, Arif, Batman'a gitti. Narin benden topuz tokası istedi, bir bana bir abisi Enes'e sarıldı. O gün ne istediler Bırakmadılar kızıma kefen bile giydireyim. Ben mezarını bile görmedim. O gün son defa banyo yaptırdım. Benden patates istedi, cezaevinde patates geldiğinde ağlıyorum. Kızımı kuran kursuna gönderdim ve bir daha Narin'i görmedim, yemin ederim bir daha eve gelmedi.
Yüksel Güran: (Nevzat Bahtiyar'ın avukatına) Sen dün Rojin'in babası için ağladın. Bir adam, 8 yaşındaki Narin'i çuvala koyuyor, dere kenarına götürüyor. Hani diyor ya '30 dakika ip aradım' diye. Suyun içine koyuyor, üzerine taş koyuyor. Sonra gelip namaz kılıyor. Ben Rojin'in babası için gözyaşı dökerim, sen dökme. Eminim, onlar da Narin için, bizim için ağlıyordur. Biz birbirimizi anlarız, sen değil.
Anne Yüksel Güran, büyük amcasından özür dileyerek başörtüsünü çıkardı. Saçları omzundan aşağı kadar uzun ve dip boyası gelmiş şekilde sarıydı. Narin'in elinde saç teli bulunmuştu. Saç kılları siyah renk denmişti. Yüksel Güran'ın saçı sarı.
Anne Yüksel Güran'ın ardından avukatları söz alarak savunmalarını yaptı. Anne Yüksel Güran'ın avukatı Doğuşcan Kurucu şu ifadeleri kullandı.
Anne Yüksel Güran'ın avukatı Furkan Çakır ise anne Yüksel Güran'ın suçsuz olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
Diyarbakır Barosu dün yaşanan gelişmeler üzerine duruşmada kayıt açıldığında usule göre itirazda bulunacağını ifade etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı söz vermeyeceğini söyledi. Kayda geçmek istediğini ifade eden Av. Nahit Eren'e mahkeme başkanı söz verdi. Eren, "Savunma özgürlüğüne sahip çıkan bir baroyuz. Bizim sizden bu davanın bugün ya da yarın çıkacak kararın vicdanen hukuk açısından toplumun sizden beklentisi konusunda vicdanen karar çıkacağından şüphe duymuyorum. Bu duruşma salonunda sanıklar, izleyiciler oturduğu yerden bağırdı. Bir baba savunma yaparken masaya vura vura savunma yaptı. Vicdanındaki sıkışmışlığı hissederek siz de ses çıkarmadınız. Dün Diyarbakır Barosunun 15 avukatı duruşmayı takip etti. Bir avukata yapılan bu tutumu kabul etmiyoruz. Hiç kimsenin Diyarbakır Barosunun hafıza ve adalet anlayışına söyleyecek söz hakkı yok" dedi.
Bunun üzerine Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Ramazan Dündar, " PKK, DEAŞ terör örgütlerini burada yargıladım. Kasten öldürme yaralama suçlarını da yargıladım. Nerede müdahale edeceğimi gayet iyi bilirim. Dün hakim, başkan olan biri değilim. Enes'in Kalaşnikof söylemine de bilerek müdahale etmedim. Bıraktım ki konuşsun. Mahkeme başkanı olarak belki ben bir şey bulacağım, anlayacağım. Benim de kendime has tarzım var. Biz artık dinleme makamındayız. İlk etapta sorgu makamındaydık. Burada benim şahsıma küfür edebilir. Suç unsuruna kanaat getirirsem müdahalede bulunacağım. Dün duruşma salonundan attığım kişi avukat değildi. Cübbesi yoktu, konuşunca söz hakkı vermedim. Seyircisiniz konuşmayın dedim. Konuşmaya devam edince çıkın dışarı dedim. Üçüncü defa yaka paça çıkarın dedim. Öyle bir söz söyleyeceğim ki suç unsuru varsa onu da söyleyeceğim. Baba Arif Güran herkesin kendini hür ifade edebildiği mahkeme oldu diye teşekkür etti. Siz de geldiniz aynı şeyleri söylediniz. İyi niyetim suistimal edilirse milletvekilleri dahi olsa salonu boşaltacağım" diye konuştu.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşu Nevzat Bahtiyar, davanın ikinci duruşmasının ikinci gününde adliyeye getirildi. İkinci duruşmanın ikinci gününde savunma sırası tutuklu sanık ağabey Enes Güran'a geldi. Güran, günlerce konuşulan kolundaki ısırık iziyle ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı ve diğer sanıklar gibi o da baş şüpheli Nevzat Bahtiyar için "O bir katil" ifadesini kullandı. Enes Güran, duruşmadaki savunmasında şu ifadeleri kullandı:
Son Dakika › 3.Sayfa › Narin Güran davasında karar birazdan açıklanacak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (37)