15 Temmuz'da darbe girişimine ilişkin askerlerin yargılandığı ana davada, sanıkların esas hakkındaki son savunmaları alınmaya başlandı. Davada ilk olarak savunma yapan tutuklu sanıklardan Mustafa Serdar Sevgili, Yurtta Sulh Konseyinin sıkı yönetim mesaj emri için 'Hayatımda ilk kez darbe mesajı gördüm' diyerek, iddiaları kabul etmedi.
Yakınca Spor Salonunda kurulan Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün başlayan 10'uncu duruşmada mahkeme başkanı İzzettin Duman, sanıklara esas hakkındaki son savunmaları için söz vereceklerini söyledi. Davanın 1 numaralı sanığı olan dönemin 2. Ordu Komutanı olan Adem Huduti, SEGBİS ile katıldığı mahkemede, savunmasını avukatıyla görüştükten sonra ileriki günlerde vereceğini söyledi.
Dönemin Kurmay Başkanı olan Avni Angun'da savunmasını sonra yapacağını söylemesi üzerine dönemin 2. Ordu İdari Kurmay Yar Başkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, tutuklu bulunduğu Osmaniye T tipi kapalı cezaevinden esas hakkında savunmasını yaptı. 15 Temmuz günü normal şartlarda izinli olduğunu ifade eden Sevgili, ancak sonradan Kurmay Başkanı Avni Angun'un aynı gün izne ayrılacak olması nedeniyle kurmay başkanlığına vekillik etmesi nedeniyle iznin iptal olduğunu belirtti.
İddianamede yer alan kendisinin darbeyi önceden bildiği iddiasına karşı çıkan Sevgili, "İzne ayrılmış olsam 14 Temmuz'da Ankara'da ailemle olacaktım. O gece ben biletimi alacaktım gidecektim bir darbe planlayan kişi iznin peşinden koşar mı, böyle bir darbe planım olsa izin planı yapmazdım. Son ana kadar izne çıkmak için uğraşmazdım" iddiasında bulundu.
15 Temmuz günü sabah karargaha geldiğini ve rutin işlerle uğraştığını belirten Sevgili, darbe kalkışmasının ortaya çıkmasıyla birlikte yaşananları da anlattı. Karargaha gönderilen Yurtta Sulh Konseyinin sözde sıkı yönetim emriyle ilgili 'Hayatımda ilk kez darbe mesajı gördüm' iddiasında bulunan Sevgili, "Ne yapacağımı bilemiyordum, o yüzden hiç riske girmeden en iyisinin Ordu komutana konuyu arz etmek istedim. Bu nedenle komutanın evine gittik" şeklinde konuştu.
Ordu komutanının bu süreçte Genel Kurmay ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına ulaşmak için uğraştığını dile getiren Sevgili, ast birliklere ise hiç kimsenin dışarı çıkmaması yönünde emir verildiğini ileri sürdü. Karargah da Ordu Komutanın makamında olduklarını ve gelişmeleri takip ettiklerini ifade eden Sevgili, odadan sadece 2-3 kez dışarı çıktığını dile getirdi.
"Alın vurun beni"
Güvenlik kameralarına yansıyan Albay Bahadır Erdemli ile Kurmay Başkanı Angun arasında yaşanan gerilimi de anlatan Sevgili, "Biz makamdayken Bahadır Albay odaya geldi. Kurmay Başkanına silahın namlusu kendine dönük olarak uzattı ve 'alın vurun beni. Sürekli arkamdan konuşuyorsunuz' dedi. Emir subayı da Bahadır Albay'ın silahını elinden aldı. Ordu komutanı Bahadır Albaya sakin olmasını ve oturmasını istedi. Hepimiz oturduk bu sırada Bahadır Albay ağlamaya başladı. Yanlış politikalarla yüzlere şehit verildiğini söyledi. Ordu komutanı da 'bizim yapabileceğimiz tek şey elimize gelen Mehmetçiği en iyi şekilde bilinçlendirip göndermek' dedi ve teskin etmeye çalıştı" ifadelerini kullandı.
Koridora çıktığında Bahadır Albay'ın, Kurmay Başkanı Angun'a plastik kelepçe takmaya çalıştığını ve kendisinden yardım istediğini ileri süren Sevgili, bu durum karşısında Bahadır Erdemli'ye yaptığının yanlış olduğunu söylediğini dile getirdi. Sonrasında Ordu Komutanı Huduti'nin emriyle nizamiye bölgesine giderek Yüzbaşı Kemal Keskin'e zorluk çıkarılmaması emrini ilettiğini da belirten Sevgili, bunun karşısında Yüzbaşı Keskin'in ise 'Polisin içeri girmesine izin vermeyeceğim. Koskoca ordu komutanı içeride, burası bizim namusumuz. Kesinlikle buradan ayrılmayacağım' dedi. Bende sonradan tekrar karargaha döndüm" iddiasında bulundu.
Ordu Komutanının makamdayken Vali ile telefonda görüştüğünü ve dışarıdan karargaha yapılan ateşlerin durdurulmasını istediğini de ifade eden Sevgili, Valinin 'ateş edilmiyor' sözü sonrası telefonda dışarıdaki ateş seslerinin valiye dinletildiğini söyledi.
"Fatih Binbaşının cesedinin taşınmasına yardımcı olmadım"
Binbaşı Fatih Kılıç'ın öldürülmesi sonrası yaşanılan süreci de anlatan Sevgili, iddianamede yer alan cesedin taşınmasına yardım etti iddiasını da kabul etmeyerek, "Fatih Binbaşının cesedinin taşınmasına yardımcı olmadım. Taşındığını gördüğümde Bahadır Albay bana 'ceset kokmasın diye klimalı bir yere götürüyoruz' dedi. Cesedi ve yerdeki kanları görünce şok içindeydim. Ben de doğrumu diye söylediklerini teyit etmek için peşlerinden gittim. Tetkik ettim durumu. Yerdeki kanı görünce şok oldum" iddiasına yer verdi.
Kendisinden yaşça ve rütbece büyük olan Ordu Komutanı ve Kurmay Başkanının emirlerine uyduğunu ve onlar gibi beklediğini kaydeden Sevgili, "Darbe emrini asla tasvip etmedim, darbe emri vermedim, elime silah almadım, ateş etmedim ateş edilmesi yönünde kimseye emir vermedim. Yurtta Sulh Konseyi listesinde ismimin yayınlanmasını tasdik etmiyorum. Ne maksatla oraya yazıldığını ise bilmiyorum" şeklinde konuştu.
Savcının iddianamesinde yer alanların doğru olmadığını iddia eden sanık Sevgili, kamera kayıtlarında da görüldüğü üzere iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu. FETÖ/PDY ile hiçbir ilgi ve irtibatının olmadığını belirten Sevgili, mahkemeden beraatını talep etti. - MALATYA
Son Dakika › 3. Sayfa › Malatya'daki Fetö/pdy Ana Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?